Prof. Dr. Şerif Barış, Marmara Denizi’nde geçmişte yaşanan depremlerin tamamının 7 ve üzeri büyüklükte olduğunu düşünmediğini dile getirirken, “6.7 veya 6.8’lik depremde kaos, kargaşa, yıkım ve ölümlere sebebiyet verir. Her hafta depremi gündeme getirip, risk yüzde 64 demek doğru bir söylem değil. Sürekli İstanbul’a odaklı konuşulması da üzücü. Güney Marmara’da, Bursa ve Yalova’yı çok ciddi etkileyecek faylar bulunuyor” görüşlerini sıralıyor.
Prof. Dr. Okan Tüysüz, Marmara Denizi içinde 250 yılda bir büyük deprem olduğunu belirterek, “Ölçümler Marmara Denizindeki kuzey Anadolu fayı parçasının yılda ortalama 2 santim kadar hareket ettiğini gösteriyor. Marmara 7 ve daha üzeri bir depreme gebedir. Bu deprem Marmara içerisindeki kuzey Anadolu fayından kaynaklanacaktır. Büyük olasılıkla da Silivri-Adalar arasında bir noktada meydana gelecektir. Bu depremin nerelerde ne kadar etkili olabileceği konusunda da yapılmış çok sayıda çalışma var” diye konuşuyor.
'TALİ FAY' İDDİASI
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Marmara Denizindeki ana fayın genel hareket özelliğinin doğu, batı doğrultulu olmasını dile getirirken, “Ana fay hareket sırasında bazen çevresinde tali (ikincil) faylar oluşturur. İkincil faylar büyük deprem yaratmaz ama 5.7 gibi kuvvetli depremler yaratabilir. Bu ikincil faylar ana faya paralel olacağı gibi çeşitli açılarda konuşlanabilir. İstanbul için büyük deprem riski çok yüksek” tezini gündeme getiriyor.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Marmara’da, 7.7 büyüklüğünde deprem meydana gelmesi mümkün” diyen isimlerden. Ersoy, Marmara’da geçmiş tarihte büyük depremler olduğunu sürekli yinelerken, “En büyük deprem de ‘küçük kıyamet’ denilen 1509 depremi. Yıkımları ve ölü sayıları fazla. Dolayısıyla bu deprem bir daha tekrarlanırsa, bu depremin 7.7 büyüklüğünde olacağı düşünülüyor” modelini savunuyor.