İstanbul Valiliğini işgal girişimi davası
- FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliğini işgal etmek isteyen 12'si tutuklu 90 askerin, üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı
İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliğini işgal etmek isteyen 12'si tutuklu, 14'ü rütbeli 90 askerin yargılandığı davanın ilk duruşması başladı.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında oluşturulan binada yer alan 3 numaralı salondaki duruşmaya, 12 tutuklu ile 57 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşma, kimlik tespitinin ardından iddianamenin okunmasıyla sürüyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Gökhan Yolasığmaz tarafından hazırlanan iddianamede, Kara Harp Akademilerinde "baş hoca" olarak görev yapan diğer darbe soruşturmalarının şüphelisi Albay Ahmet Zeki Gerehan ve öğretim elemanı Binbaşı Zafer Özleblebici tarafından darbe girişiminden 3 gün önce yapılan toplantıda, İstanbul'da işgal edilecek yerler ve görevlilerin belirlendiği anlatıldı.
İddianamede, darbe girişimi günü 15.30'da Harp Akademilerinde yapılan toplantıda, sanık Binbaşı Faruk Şimşek'in, bu dosyanın sanıkları rütbeliler Mehmet Umut, Mehmet Ekerbiçer, İsa Turhan, Erkan Tercan ve Halit Turan'a saat 20.30'da 47. Motorlu Piyade Alayı Metris Kışlası'nda hazır olmaları emrini verdiği aktarılarak, bunun üzerine kışlada, diğer dosyanın sanıklarından Albay Sadık Cebeci'nin başkanlığında tabur komutanlarından sanık Recep Karaçam, Bölük Komutan Vekili Teğmen Sadık Efe, Albay Nizamettin Aydın ile Kara Harp Akademilerinden gelen subayların katılımıyla toplantı yapıldığı belirtildi.
İddianamede, toplantıda hazır olan subayların Sadık Cebeci tarafından İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti İstanbul İl Başkanlığına gidecek şekilde üç kola bölündüğü ifade edildi.
İstanbul Valiliğine gidecek sanıkların emir komutasının sanık Albay Nizamettin Aydın'a verildiği vurgulanan iddianamede, Aydın'ın emir komutasındaki rütbelilerle 75 erin tam teçhizatlı şekilde saat 21.30 sıralarında 6 araç ve kamyonla kışladan çıkarak, 22.30 sıralarında valilik binasına geldikleri kaydedildi.
İddianamede, rütbelilerin askerlere saldırı karşısında önce fiziksel müdahalede bulunmalarını, sonra havaya ateş etmeleri, devam eden olursa ayaklarına sıkmaları emrini verdiği anlatılarak, emniyete gelen yazı üzerine, TSK içerisinde bir grubun kalkışma içerisinde olduğu, askerlerin İstanbul Valiliğine de gelebileceği, bu nedenle tüm kapıların kilitlenmesi, askerler geldiği takdirde protokol kapısı önünde toplanmaları talimatı verildiği ifade edildi.
- "Ordu adına geliyoruz. Buranın güvenliği bizden sorulur"
Valilik binasına gelen sanık askerlerin, valilik binasını koruyan polislere, "Ordu adına geliyoruz. Buranın güvenliği bizden sorulur, silahlarını teslim edin." çağrısında bulundukları, polisin itirazı üzerine sanık askerlerin zor kullanarak silah doğrulttukları ve akabinde polislerin teslim olduğu anlatılan iddianamede, sanık Aydın'ın emirleri doğrultusunda valilik binasının etrafının kuşatıldığı ve yolların trafiğe kapatıldığı, çevredeki vatandaşların uzaklaştırılmaya çalışıldığı belirtildi.
Sanık rütbelilerin valilik protokol kapısında olay tarihinde İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Demircan tarafından durdurulduğu aktarılan iddianamede, Demircan'ın çabasına rağmen eylemlerinden vazgeçmeleri için ikna edilemeyen sanıkların, bir süre sonra toplanan vatandaşların tepkisi üzerine kışlaya döndükleri kaydedildi.
İddianamede, sanıklar Albay Nizamettin Aydın, Yarbay Recep Karaçam ile diğer rütbeliler İsa Turhan, Erkan Tercan, Mehmet Umut, Mehmet Ekerbiçer, Halit Turan, Sadık Efe, Kadir Şenol, Mesut Kocamanoğlu, Muhammet Keskin, Ali Kahraman, Ünal Memiş, Mustafa Uğurlu ve Cihan Sönmez ile tutuksuz 75 erin "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, ayrıca bazı sanıkların "silahlı terör
örgütüne üye olmak", bazılarının da "örgüte üye
olmadan bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan beşer
yıldan onar yıla kadar hapsi isteniyor.