"DEPREM BAHANE"
Ben deprem bahane diye düşünüyorum. Deprem konusunda da diğer arkadaşlarım gibi düşünmüyüorum. Arkadaşlarım her an bir deprem olabilecek gibi düşünüyor. Bu halkta büyük bir kaygı yaratıyor. 99 depreminden sonra önce 3 gün sonra 3 ay sonra 3 yıl dediler yeni deprem için. Ben buna katılmadığımı 99 yılından beri söylüyorum. Jeofizik bilimine göre Marmara gergin değil. Bilimsel veri yok bununla ilgili. Fiziksel bir veri yoksa neye göre deprem olacak diyebiliyoruz. İnsaların psikoloji bozuluyor. Bu sözü duydukça kentsel dönüşüm akıllara geliyor. İstanbul'da kentsel dönüşüm için 300 milyar dolar gerek bu para yok. Yapılanın adı da yapısal dönüşümdür. Parası olan binasını yıkıp kendi yapısını yapıyor. İnsaat maaliyetleri şu anda 1 e 100 oranında arttı. Metrekaresi 1000 liradan 25 30 bin liraya çıktı. Müteahhitler artan maliyetlerden dolayı katkı payı istediler. Varlıklı aileler bu paraları verebiliyor.
EMEKLİ VURGUSU
İstanbul'un depremde etkilenecek semtleri emeklilierin oturduğu yerler. Kendileriyl birlikte yapıda eskimiş. Emekli maaşları düşük oldukları için ne kentsel dönüşüm yapıyorlar ne de yapılarını değiştirebiliyorlar. Ya da Fikirtepede olduğu gibi kentsel öteleme oluyor. O da müteahhitlerin çok ucuz fiyata daireyi kapatmasıyla oluyor. O parayı alanlar daire alamayacakları için kentin çeperlerine göç ediyorlar. Bu kez oralara 25 30 katlı yapılar yapıyorlar. O da kentsel bozuşuma neden oluyor. O yapılaşmada trafik artar, yollar yetmez, altyapı yetmez. Fikirtepe de durum böyledir.
"DEPREM BİLİMCİLERİN SÖZLERİ KIŞKIRTIYOR"
Bunların hepsinde deprem bahane. Deprem bilimcilerinin bu sözleri de bu olayı kışkırtıyor. Sulukule'nin, Tozkoparan'ın elden çıkması, Dolapdere'de yaşanan olaylar bu şekilde gelişiyor. Dar gelirlilerin elindeki evler yatırımcıların eline geçiyor, bahanesi ise deprem. Bunun üzerinde büyük bir vurgun var. Yatırımcı sürekli lüks yapılar yaparak gelirlerini katlıyor. Sonra da orman alanlarına saldırıyor. İstanbul'a yukarıdan baktığınızda Fatih ormanı ne Kuzey ormanlarının delik deşik edildiğini görürsünüz. İstanbul deprem olmadan büyük bir felakete doğru gidiyor. Bu da deprem kandırmacası. Ben 2045'e kadar deprem beklemiyorum. Bilimsel doğrultuda görüşümü belirtiyorum. Deprem uzmanları yaptıkları açıklamalarla kullanılıyor.
"PARAN NE KADAR AZSA..."
Türkiye'nin deprem yaşanan her iline gittim. Deprem dar gelirlilerin oturduğu kötü yerler yada emeklilerin oturduğu eski yerlerde daha çok göçüğe neden oluyor. Kahramanmaraş'a gidin Yeni mahalleler dimdik ayakta. Göçük altından beyaz yakalılar veya varlıklılar çıkmıyor. Paran ne kadar azsa deprem sana o kadar yakındır. Şu an çadırda kalanlar da olduğu gibi. 6 Şubat'tan sonra yaklaşık 3 milyon insan yerini terk etti. İstanbul'da da böyle olacak.