İstanbul barajları kritik seviyede!
Türkiye'nin en kalabalık kenti İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranları merak ediliyor. Yaşanan son yağışlar neticesinde de bu arama hız kazanmış durumda. İşte, 3 Ağustos Perşembe günkü barajlardaki doluluk oranı…
İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan 10 barajdaki doluluk oranı son yılların en düşük seviyesine gerileyerek 3 Ağustos’ta yüzde 36,43’e düştü.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta, İstanbul’un barajlarının doluluk oranının normalde yüzde 60’ların üzerinde olması gerektiğini belirterek, “Bunlar sadece içme ve kullanma suyu olarak yeterli olabilecek mi? Bizlere yetecek mi bu da bilinmeyen bir konu” dedi.
BARAJ DOLULUK ORANI
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSKİ) internet sitesindeki verilere göre, İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan 10 barajın toplam doluluk oranı yüzde 36,43’e düştü. 3 Ağustos 2023 itibarıyla Ömerli 69,31, Darlık 52,38, Elmalı 27,43, Terkos 23,53, Alibey 18,19, Büyükçekmece 17,27, Sazlıdere 20,31, Istrancalar 34,56, Kazandere 7,77, Pabuçdere 4,64 olarak ölçüldü.
Trakya’dan İstanbul’un su ihtiyacı karşılayan Kırklareli’nin Vize ilçesi sınırlarındaki Kazandere, Pabuçdere ve Istancalar barajlarının doluluk oranının ciddi bir şekilde düştü, bazı bölümler kurudu. Barajların kuruyup, otlarla kaplandığı bölümlerinde ise besicilerin hayvanlarını otlattıkları görüldü.
‘YÜZDE 60’LARIN ÜZERİNDE OLMASI GEREKİYOR’
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta, barajların doluluk oranının son yılların en düşük seviyesine indiğini söyledi. Prof. Dr. Orta, “Ülkemizde yaklaşık 24 milyon hektarlık tarım arazisinin sadece yüzde 25’i sulanabilmekte. Yüzde 75 ‘i yağışa bağlı kullanılabilir nitelikte, yüzde 25’lik kısımda da yer üstü su kaynaklarından gelen bir kaynak var. Örnek verecek olursak; İstanbul’da su seviyesi olarak yüzde 40’ın altındayız. Şu anda 60’lar üzerinde olmamız gerekirken yüzde 35’lik bir yerdeyiz. Bunlar sadece içme ve kullanma suyu olarak yeterli olabilecek mi? Bizlere yetecek mi bu da bilinmeyen bir konu. Dolayısıyla üreticiler çaresizlik içerisinde. Tarladaki ürününü kurtarmak için yer altı su kaynaklarına sarılanlar var. Yer altı sularının da bilinçsiz olarak kullandığımızdan dolayı su seviyeleri oldukça azaldı. Suyu yer altından çıkarmak da çok pahalı bir çözüm zaten, bilinçsizlik de burada başlıyor. Bizler yer üstü su kaynaklarımızı yeterli seviyede geliştiremediğimiz için bu sefer yer altı sularımız da tükeniyor. Bizim baraj ve gölet sayımız çok az. Kurak dönemler de çok uzun sürünce haliyle zorlu süreçler geçirdik. Düşen yağışlar sebebiyle yeterli miktarda su bulunmadı. Sanayi, tarım ve hemen hemen tüm sektörler de yer altı sularına rağbet gösterince bu sefer bilinçsiz kullanım arttı. Yer altı sularında da seviyelerde azalma görülüyor” dedi.