İsmet Berkan: Zaman'a atanan kayyım Türkiye'yi ciddi belaya sokacak
Hürriyet Gazetesi yazarı İsmet Berkan, Zaman Gazetesi'ne hukuksuzca atanan kayyım ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
NTV'de yayınlanan Basın Odası yorumcularından İsmet Berkan'dan
Zaman'a atanan kayyımla ilgili çarpıcı tespitler geldi.
Kayyım atanmadan önce birçok maddenin ve cezanın işletilebiliceğini
belirten İsmet Berkan, savcının en son ve en kestirme yol olan
kayyım uygulamasını devreye sokmasına sert tepki gösterdi.
Verilen kararın Türkiye'nin başını ciddi derecede belaya sokacağını
belirten Berkan, "Daha ortada iddianame yok, yargılama yokken
savcının bir ek tedbir kararı olarak bir şirketin yönetimine el
koyması gerçekten Türkiye'yi ciddi belaya sokacak bir şey."
ifadelerine yer verdi.
Kararın Anayasa Mahkemesi ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden
döneceğini belirten Berkan, "Anayasa Mahkemesi'ne başvuruları
olacaktır bu konuda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de
başvurular olacaktır. Ve eminim ki hepsini kazanacaklar." dedi.
İşte İsmet Berkan'ın o açıklamaları....
"Bu konuda Türk Ceza Kanunu'nda Türk Ticaret Kanunu'nda onlarca
yüzlerce madde var. Buradaki bu atılı suçları engelleyecek ağır
cezalara bağlayacak ve Zaman gazetesinin sahibi olan şirket Feza
gazetecilik galiba bu şirketin başına bir kayyum atanmasına gerek
kalmaksızın bugün ulaştırdığı sonuçlara ulaştıracak savcıları pek
çok madde ve silah varken madde ve silahların hiçbirini kullanmayıp
en kestirme yoldan en son çıkan kanun sayesinde ele geçirilen bir
yetki ile o şirketin başına adam koymak.. Halbuki bu en sonunda
yargılama aşamasında mahkeme aşamasında gündeme gelebilir birşey
iken daha ortada iddianame yok, yargılama yokken savcının bir ek
tedbir kararı olarak bir şirketin yönetimi el koyması gerçekten
Türkiye'yi ciddi belaya sokacak bir şey.
"DAVALARIN HEPSİNİ KAZANACAKLAR"
Şimdi Anayasa Mahkemesi'ne başvuruları olacaktır bu konuda, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi'ne de başvurular olacaktır. Ve eminim ki
hepsini kazanacaklar.
Yarın öbür gün bize burada bunu tartıştıracaksınız. Ben şimdiden
söylüyorum bunların hepsi Anayasa Mahkemesi'nden yada Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesinde dönecek şeyler.
"KAYYUM ÇİRKİNLİĞİ"
Halbuki savcı bugün aldığı tedbirin çok daha ağırlarına yol açacak
şeyleri elindeki kanun maddesi ile ulaşabilirdi. Aslında savcının
elinde onlarca silahlar var, mali polisin çok iyi bildiği bir sürü
şey var. Hiçbiri bu kayyum çirkinliğini, o gazete önünde yaşanmak
zorunda olan tuhaf olaylara falan hiç birine sebep olmaksızın
yapılabilir onlarca şey varken savcının elinde en kestirme yoldan
gitmek bence çok yazık oldu.
"BÖYLE BİR ÜLKEYE YATIRIM YAPILIR MI?"
Bu Türkiye'ye zarar veriyor. Türkiye'nin algısına zarar veriyor.
Başbakan ve Cumhurbaşkanı sürekli yurtdışında 'ya gelin Türkiye'ye
yatırım yapın' diyor. Yaparlar mı yatırım? Şirketlerini
alıveriyorlar bir adamın. Bir de neye dayanarak alındığı da belli
değil. Yapılır mı böyle bir ülkeye yatırım?
Hadi basın özgürlüğünü falan bir kenara bıraktım mülkiyet hakkı o
kadar temel temel temel bir hakki bu hakkın üstüne zerre düştüğü
anda uçuşur gider insanlar yani."