İsmail Saymaz’ın iddiaları gerçek mi? Halk TV’ye hangi çıkar grupları baskı yapıyor?
Halk TV’den ayrılarak Sözcü TV’ye geçen gazeteci İsmail Saymaz, “Bağımsız, bağlantısız bir işverenin sahibi olduğu medyada çalışmanın önemini anladım” demişti...
İlk olarak MedyaRadar’dan okuduğunuz gibi İsmail Saymaz Halk TV’den istifa etti; 2021’in Ağustos ayında ayrıldığı Sözcü Gazetesi’ne döndü.
Sonrasında da Sözcü TV’de Fatih Portakal’ın sunduğu ana haber programına katıldı ve şunları söyledi:
“Bağımsız, bağlantısız, gazetecilikte aileden yetişmiş bir işverenin sahibi olduğu medya grubunda herhangi bir çıkar odağının baskısı altında kalmadan yayıncılık yapabilmek istiyordum ve bu fırsat ikinci kez ayağıma geldi.”
*
Eskiden fotoğraflar, film rulolarıyla çekilirdi. Biz, o dönemin genç muhabirleri olarak film banyosu yapmayı, filmin negatifinden ya da mesleki deyimiyle “arap”ından “kareler” seçmeyi öğrenirdik.
Filmi yıkadıktan sonra ışığa tutar, bakardık. Hangi fotoğraf iyi, hangisi hatalı bir çırpıda anlardık.
Ben de İsmail’in bu sözlerinin “arap”ına bakmak istiyorum. Söylediği şey aslında şu:
“Halk TV bağımsız, bağlantısız ve aileden gazeteci bir işverenin sahibi olduğu bir medya grubu değil... Burada bazı çıkar gruplarının baskısı altında kalmadan yayıncılık yapamıyordum.”
*
Peki, bu sözler ne kadar gerçek?
* Yani Halk TV, İsmail’in kastettiği gibi gerçekten bağımsız ve bağlantısız bir yayın organı değil mi?
* Bu kanalın patronu Cafer Mahiroğlu’nun aileden gazeteci olmaması, onun yayın anlayışını olumsuz yönde mi etkiliyor? Yayıncılığa sadece ticari veya siyasi açıdan mı bakıyor? Gazeteciliğin temel kurallarını mı umursamıyor?
* Hangi çıkar grupları Halk TV’ye nasıl bir baskı yapıyor ki İsmail saylmaz bundan rahatsız oldu?
* Bu baskı grupları, reklam verenler mi, yoksa Halk TV’nin maddi ve manevi olarak arkasında duran CHP mi?
* Bu baskı, hangi yöntemlerle yapılıyor? Örneğin kanal yönetimine, ekranlara çıkacak ya da çıkmaması gereken isimler konusunda listeler veriliyor mu? Yani muhalifliğiyle bildiğimiz bu kanalın ve diğer muhalif kanalların, ekrana çıkarılması yasak isimlerden oluşan bir “kırmızı listesi” var mı?
* Bu kırmızı listede hangi gazeteciler, yazarlar, siyasetçiler, hukukçular ve bilim insanları yer alıyor?
* Bu isimler, daha çok hangi nedenle o listedeler?
* Örneğin liberal eğilimlilere, sosyalistlere, mütedeyyin dincilere hoşgörü gösterilirken ve sınırsız süre tanınırken, Kemalistler’in ya da hiçbir siyasi tarafa bağlı olmayan, kendilerini sadece gazetecilik ilkeleriyle bağlı sayan isimlerin ekrana çıkarılmama nedeni bu “baskılar” olabilir mi?
* İsmail Saymaz’ın varlığından yakındığı o çıkar grupları, istediklerinin yapılması karşılığında Halk TV’ye ve diğer muhalif kanallara ne gibi “ödüller” veriyor?
*
Ve birkaç soru da İsmail’e:
Aslan kardeşim; madem Halk TV’de böylesine ağır bir baskı altındaydın, neden istifa etmek için ille de başka bir kurumdan teklif gelmesini bekledin? Neden gerçek ve bağımsız bir gazetecilik için, onca meslektaşının yaptığını yapıp, bu baskıyı hissettiğin anda istifa etmedin de, bol sıfırlı bir teklif gelmesini bekledin?
*
Biz yıllardır AKP yandaşı medya kuruluşlarını eleştirip duruyorduk. Bu olayla gördük ki benzer bir yapı, muhalif medya için de geçerli…
Halk TV yönetimini en kısa zamanda, İsmail Saymaz’ın sözlerine dayanarak sorduğum bu sorulara yanıt vermeye davet ediyorum. Eğer bir açıklama gönderirlerse seve seve bu sütunlarda yayınlarım!
Bu sözlerim elbette İsmail Saymaz için de geçerli!