İsmail Saymaz Halk TV'den neden ayrıldı? Cafer Mahiroğlu neden küplere bindi?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Medyaradar bir kulis patlattı…
Ortalık yıkıldı…
Medya kulisleri kaynadı…

Medya aleminin en derin sitesi olan Medyaradar, dün sabah saatlerinde kulaklarınıza fısıldadı kulisi…
Buna göre İsmail Saymaz, Halk TV’den ayrılıyor, en büyük rakibi Sözcü TV’ye transfer oluyordu.

Bilgi aslında kesindi.
Ancak Saymaz’ın öğle saatlerinde Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu’yla son bir görüşmesi vardı.
O görüşmede ne olur ne olmaz, Mahiroğlu Saymaz’ı kalmaya ikna eder diye, haber iddia olarak verildi.

O veda temasından Halk TV için olumlu bir sonuç çıkmayınca, Medyaradar bu kez bombayı kesinkes patlattı.
Saymaz, Sözcü TV’ye transfer olmuştu…

Pekiiiiiii son zamanların en büyük medya transferlerinden birinin arka planında neler yaşandı?
Hemeeeeen siz sırdaşlarımla paylaşayım.

Keskin kulaklarıma gelenlere göre Mahiroğlu Saymaz’ın ani gidişine çok sinirlenmiş…
Öfkesini de herkese, özellikle de kanalın yönetim ekibine, göstermiş.
Etrafındakilere bu transferi kendine neden daha önceden öğrenip bildirmedikleri için ateş püskürmüş.

Nedeni en önemli ekran yüzünü rakibi Sözcü TV’ye, hem de seçim öncesinde kaptırmış olması elbette.
Mahiroğlu tam da bu hengame sürerken bir tweet paylaştı, kulislerde de bu sitemli tweetin hedefinin Saymaz olduğu iddia edildi, tweet şöyle:

İsmail Saymaz Halk TV'den neden ayrıldı? Cafer Mahiroğlu neden küplere bindi? - Resim : 1

İddialar doğru sırdaşlar.
Mahiroğlu bu tweeti Saymaz’la son görüşmesinden sonra, artık transferi durduramayınca attı.

Fakat Mahiroğlu öfkesini alamamış olacak ki, Halk TV bir de kurumsal açıklama yaptı:

"HALK Tv çalışanlarından İsmail Saymaz, sözleşmesinin bitimine 4 ay olmasına karşın kurumumuzla olan bağını kopararak bir başka yayın kuruluşuna geçmeyi tercih etti. HALK TV ailesi olarak İsmail Saymaz'a yeni kurumunda başarılar dilerken yanlış bilgilendirmelerin önüne geçmek için bu açıklamayı yapmayı bir zorunluluk olarak görüyoruz:
Halk TV çalışanlarından İsmail Saymaz Ağustos ayına kadar geçerli sözleşmemiz olmasına rağmen bir başka grupla anlaştığını belirterek dün itibariyle Halk TV Ailesi’nden ayrılmak istediğini tarafımıza bildirmiştir.
Kendisine sözleşmemizi hatırlatıp Ağustos ayında ayrılabileceğini söyledik. Bunu kabul etmeyince seçim sonrasında ayrılmasını talep ettik.
Fakat Saymaz bu önerilerimizi de kabul etmedi ve bir süredir görüşme halinde olduğu kuruma gitmek için HALK TV'den ayrılmakta ısrar etti. Bu tutumu hiç profesyonelce ve etik bulmadığımızı ifade etmek isteriz. Halk TV yoluna kararlılıkla devam edecektir. Saymaz’ın da yolu açık olsun."

Açıklamada, dikkatinizi çektiyse, Saymaz’ın sözleşmesi bitmeden ayrıldığının altını çizilmiş.
Buna dair de bir kulisim var:
İddia o ki, Sözcü TV Saymaz’ı sırf transfer edebilmek için, bu sözleşme yükümlülüğünü de maddi olarak karşılamayı göze aldı.

Halk TV koridorlarından radarıma takılan diğer bilgilere göre, Saymaz Mahiroğlu’nun yönetim tarzından da memnun değilmiş.
Mahiroğlu’nun bir patrondan çok yayın yönetmeni gibi davranması…
En küçük detaylara bile karışması…
Halk TV emekçilerinin kötü çalışma koşulları…
Düşük maaşlar…
Tüm bu faktörler Saymaz’ın yakın çevresine ilettiği ayrılma nedenleri.

Eeeeeeeee para bu işin neresinde dediğinizi de duyar gibiyim yoldaşlar.
Tabii ki tam göbeğinde!
Saymaz’ın, Sözcü TV’ye, Halk TV’den aldığından, daha iyi bir ücrete transfer olduğu kesin bilgi.

Yine bir diğer iddia, Saymaz’ın seçim sonrası için Halk TV’yi pek de güvenli bir liman olarak görmemesi…
Yani seçim sonrası Halk TV’nin akıbetinin ne olacağı sorusu…

Sırdaşlarım, bu bir sır değil…
Pek çok medya çalışanında bu endişe var.
Yani seçim sonrasında, çalıştığımız yerler yerinde duracak mı?
Yoksa yerinde yeller mi esecek?
Saymaz doğru bir adım mı attı?
Hep birlikte göreceğiz…

KANALLAR ARASI AŞK KUMPASI

Şimdi sırada yoldaşlar, şeytanın bile aklına gelmeyecek bir aşk kumpası hikayesi var.

Yer: Bir eğlence kanalının haber dairesi ve bir haber kanalı.
Bu iki kanal da rakip medya kuruluşlarında.

Zaman: Son birkaç ay

Baş aktörler: Bir muhabir (şimdinin spikeri), iki GYY ve bir orta düzey yönetici.

İddia o ki, yoldaşlar, daha önce söz konusu haber dairesinde çalışan sarışın bir muhabir,
haber dairesinin GYY’si ile ilişki yaşamaya başlamış.
Öyle ki GYY gözünü karatmış muhabir sevgilisine haber bültenini sundurmuş.
Fakaaaaat bu karar üst yönetimden dönmüş.
Evli olan GYY’nin bu ilişkisi patlayınca, fatura tabii ki kadına kesilmiş.
Ve muhabirle yollar ayrılmış.
Muhabir kızımız sevgilisi olan GYY’den de ayrılmış.
Fakat bu hanım kızımız, bu sefer gittiği yeni kanalda- yani rakip haber kanalında- bir şekilde ekrana çıkmayı başarmış.

Bunun üzerine eski sevgilisi olan GYY öfke nöbetleri geçirmiş.
Ve kendine yakın isimler aracılığyla piyasaya, kadının gittiği yeni kanalın GYY’si ile ilişkisi olduğu bilgisini yaymaya başlamış.
Hem eski sevgilisini zor durumda bırakmak için, hem de haber kanalı yönetimini kadını kovmaya ve ekrandan almaya zorlamak için.
Eski sevgilisinden intikam için, koca kanalın GYY’sine iftira atmakta bir sorun görmemiş anlayacağınız.

Bu dedikoduyu yaymak için kullandığı en önemli isimlerden biriyse, o haber kanalında çalışan ancak kendisine çok yakın olan orta düzey bir yöneticiymiş.

Diyeceksiniz ki, bu rezil hikayeyi şimdi neden bizimle paylaştın bre keskin.
HEPİNİZ MEDYADAKİ DÜZENİ GÖREBİLİN DİYE.
Koca koca koltukları işgal eden adamların, gerçek meşguliyetleri neymiş, öğrenin diye.
Gencecik kadınların, ekrana çıkabilmek için ne kadar ileri gittiğini bilin diye.

Neyse…
Bu hikayeyi müsaadenizle şimdilik kısa keseceğim.
Çünkü daha teyit edemediğim birçok bilgi var.
Onları doğrulattıktan sonra, haftaya daha detaylı bir şekilde, bu rezaleti ele alacağım sırdaşlarım.
O zamana kadar sağlıcakla kalın.

[email protected]