29 Haz 2012 20:02
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:51
''İŞLER GÜÇLER'' BİZİ NE KADAR OYALAR, EĞLER?
Medyaradar Sinema-Tv yazarı Murat Tolga Şen, Star'ın yeni komedi bombasını değerlendirdi.
2010 yılı Mayıs’ında, 3. Elazığ Çayda Çıra Film Festivalinde, kimi
basından, kimi sektörden bir grup arkadaş, kaldığımız otelin asma
katında sohbet ediyoruz. Gürültücü bir grubuz, her telden
konuşuluyor ancak aramızda sessiz, efendiliğinden zerre taviz
vermeyen bir arkadaş var, Ahmet Kural… Dün akşam Ahmet TV’de
karşıma çıktı. “İşler Güçler” adlı yeni komedi dizisinin elebaşısı
olarak… Kendisi gibi deli iki arkadaşıyla da, başından sonuna,
izleyen herkesi kırdı geçirdi. Bütün sözlük tayfası, Twitter alemi
onlardan bahsediyor bugün.
“Leyla&Mecnun” entrikadan, dramdan başka bir şeyin gösterilmediği, kimin elinin kimin cebinde olduğunun belli olmadığı dizi atmosferinde absürt komedi yaparak yapımcıların kafasında daha cesur işlerin tohumlanmasına yol açan dizidir bana göre… Elbette yıllar öncesinden gelen “Kaygısızlar” ve daha bir dolu örnek var ancak “İlişkiler” dizisiyle tetiklenen ve uzunca bir zaman devam eden bu kahır, keder kalabalığına mecburen katlanmak zorunda kaldık.
İki akşam önce “İbreti Ailem”, şimdi de “İşler Güçler”… Yeni, cesur ve tahmin ettiğimizden çok daha büyük potansiyel barındıran işler bunlar… İddia ediyorum son birkaç yıldır “komedi filmi” olarak çekilip, bilet satın alarak girdiğim hiç bir "uzun metraj" filmde dahi bu kadar gülmedim!
Diziyi yazan Selçuk Aydemir, genç seyircinin neye güleceğini o kadar ince hesaplayarak yazmış ki inanın Cem Yılmaz bile bu kadar güçlü bir sezgiye sahip değil artık. Ahmet Kural’la birlikte Murat Cemcir ve Sadi Celil Cengiz de yaman… Sahneyi biri bırakıyor, biri kapıyor. Harlem takımının gösteri maçlarından birini izler gibiydim.
Daha da zor olanı, bu espri yağmurunun 90 dakika boyunca giderek hızlanan şekilde yağması… Çocuklar bunu da başarmışlar. Müthiş bir komedi zamanlaması, harika paslaşmalar…
Açık seçik ortada… Şu an dizi namına izlenecek ne varsa komedi yazanlardan/yapanlardan geliyor. Öte taraf bölüm sürelerinin de uzamasıyla hepten Brezilya rüzgarları estiriyor. Birbirine dakikalarca bön bön bakan karakterler, çözülemeyen meseleler, afralar, tafralar…
“İşler Güçler” ilk bölüm gibi devam ederse, tembelliğe vurup esprileri güçlendiren kurgu oyunlarından vazgeçmezse yılların dizisi ve hatta bir TV fenomeni olur. Bir yandan da endişeliyim, aynı senaristin elinden çıkma harika "Üsküdar’a Giderken" harcandı gitti. Sözlükçülerin bu diziye "Behzat Ç."ye yaptıkları gibi sahip çıkması lazım. Kadro sağlam ve hazır, yazanlar bıkmasın, çekenler hastalanmasın. TV’yi “dolma sararken dizi izleyen anneler/teyzeler” klanından kurtaracak gibiyiz. Dün gece yüzümüz güldü, içimiz ferahladı. Ellere sağlık.
Not: Terzi çekimlerinde mikrofon tutan arkadaşın ilk bölümden takipçisi oldum. Ondaki komedi malzemesi 100 bölüm harcansa bitmez!
Murat Tolga Şen / [email protected]
“Leyla&Mecnun” entrikadan, dramdan başka bir şeyin gösterilmediği, kimin elinin kimin cebinde olduğunun belli olmadığı dizi atmosferinde absürt komedi yaparak yapımcıların kafasında daha cesur işlerin tohumlanmasına yol açan dizidir bana göre… Elbette yıllar öncesinden gelen “Kaygısızlar” ve daha bir dolu örnek var ancak “İlişkiler” dizisiyle tetiklenen ve uzunca bir zaman devam eden bu kahır, keder kalabalığına mecburen katlanmak zorunda kaldık.
İki akşam önce “İbreti Ailem”, şimdi de “İşler Güçler”… Yeni, cesur ve tahmin ettiğimizden çok daha büyük potansiyel barındıran işler bunlar… İddia ediyorum son birkaç yıldır “komedi filmi” olarak çekilip, bilet satın alarak girdiğim hiç bir "uzun metraj" filmde dahi bu kadar gülmedim!
Diziyi yazan Selçuk Aydemir, genç seyircinin neye güleceğini o kadar ince hesaplayarak yazmış ki inanın Cem Yılmaz bile bu kadar güçlü bir sezgiye sahip değil artık. Ahmet Kural’la birlikte Murat Cemcir ve Sadi Celil Cengiz de yaman… Sahneyi biri bırakıyor, biri kapıyor. Harlem takımının gösteri maçlarından birini izler gibiydim.
Daha da zor olanı, bu espri yağmurunun 90 dakika boyunca giderek hızlanan şekilde yağması… Çocuklar bunu da başarmışlar. Müthiş bir komedi zamanlaması, harika paslaşmalar…
Açık seçik ortada… Şu an dizi namına izlenecek ne varsa komedi yazanlardan/yapanlardan geliyor. Öte taraf bölüm sürelerinin de uzamasıyla hepten Brezilya rüzgarları estiriyor. Birbirine dakikalarca bön bön bakan karakterler, çözülemeyen meseleler, afralar, tafralar…
“İşler Güçler” ilk bölüm gibi devam ederse, tembelliğe vurup esprileri güçlendiren kurgu oyunlarından vazgeçmezse yılların dizisi ve hatta bir TV fenomeni olur. Bir yandan da endişeliyim, aynı senaristin elinden çıkma harika "Üsküdar’a Giderken" harcandı gitti. Sözlükçülerin bu diziye "Behzat Ç."ye yaptıkları gibi sahip çıkması lazım. Kadro sağlam ve hazır, yazanlar bıkmasın, çekenler hastalanmasın. TV’yi “dolma sararken dizi izleyen anneler/teyzeler” klanından kurtaracak gibiyiz. Dün gece yüzümüz güldü, içimiz ferahladı. Ellere sağlık.
Not: Terzi çekimlerinde mikrofon tutan arkadaşın ilk bölümden takipçisi oldum. Ondaki komedi malzemesi 100 bölüm harcansa bitmez!
Murat Tolga Şen / [email protected]