İslamcı yazardan skandala sert tepki: “Ya Fuat Uğur'un işine son verilmeli ya da tedavi görmeli”
Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur'un tarihi skandalına en sert tepkiyi o gösterdi.
Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, tarihi bir skandala imza attı.
Uğur, yayımladığı fotoğraftaki kişiyi CHP milletvekili İlhan Kesici
olmamasına rağmen öyle ilan etti, ardından da Kesici'nin ağzından
sözler uydurdu.
Tartışma yaratan olayla ilgili yazar Kerime Yıldız, AKP
Milletvekili Selçuk Özdağ’ın sitesi “Enpolitik”te dikkat çeken bir
yazı kaleme aldı. Kerime Yıldız, Fuat Uğur’a “Rezâlet ortaya
çıkınca Türkiye gazetesi, köşe yazısını internet sayfasından
kaldırdı. Yâni gazete yönetimi, rezâleti kabul etti. Şimdi… O kişi
İlhan Kesici olmadığına göre Fuat Uğur’un hatırladığı dâvûdî ses
neyin nesi? Dâvûdî sesin söylediklerini nereden duydu?” sorularını
yöneltti.
“ERDOĞAN’A DESTEK VERMEDİ HATIRLAYACAĞINI HİÇ
ZANNETMİYORUM”
Fuat Uğur’un uydurduğu görüşmeyle ilgili iki ihtimal öne süren
Kerime Yıldız, şunları yazdı:
“1-Fuat Uğur, yalan haberini kuvvetlendirmek için bunu uydurdu.
2-Fuat Uğur, haberin şehvetine kapıldı ve aynen böyle
hatırladı.
Birinci ihtimâl doğru ise Fuat Uğur’un işine son verilmeli ve yalan
haberden yargılanmalıdır. Bu kısım, İlhan Kesici’nin bileceği
iş.
İkinci ihtimâl doğru ise zâten bu hâfıza ile gazetecilik yapmamalı
ve tedâvi görmelidir. En başta kendi iyiliği, sonra bizim
iyiliğimiz için…
Kendisinin de olduğu fotoğraftaki insanları teşhis edemeyen Fuat
Uğur’un, 1994 belediye seçimlerinde Türkiye gazetesinin Erdoğan’a
destek vermediğini ve karşısına aday çıkardığını hatırlayacağını
hiç zannetmiyorum.”
“BİR OKUYUCU OLARAK FUAT UĞUR’DAN AÇIKLAMA
BEKLİYORUM”
Kerime Yıldız, herkesin Fuat Uğur’dan özür beklerken Twitter’da
“Yeminli düşmanlar tek tek ortaya çıktı. Başlarını soktukları
karanlık mahzenlerden dışarıya çıkardılar. Hepsinin kuyruk acısı
var” diye yazdığına dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Fuat Uğur, yalan haberinin peşine düşenleri böyle tanımlıyor.
Allah Allah! Sen kargaların güleceği yalan haber yap; fark edenler
hatâlı olsun. Ben, yeminli düşman değilim. Başımı karanlık
mahzenlere hiç sokmadığım için çıkarmam da söz konusu değil. Kuyruk
acım da yok. Bir okuyucu olarak Fuat Uğur’dan açıklama bekliyorum.
Eskiden, haber uydurmak diğer mahallenin basınına mahsûs
zannederdik. Keçisi çalınan müftünün, Cumhuriyet gazetesi
tarafından ‘Müftü keçi çaldı.’ şeklinde haber yapılması, en bilinen
örnekti. Şimdi karşı mahallenin basını, bizim yalanlarımızı ortaya
çıkarıyor. Yazık, çok yazık!”