İSLAMCI MEDYADA ERGENEKON PANİĞİ PATLAK VERDİ!..PANİĞİN SEBEBİ BİR FOTOĞRAF!..FOTOĞRAFTA NE VARDI?..
Fehmi Koru'dan Ekrem Dumanlı'ya halen AKP milletvekili olan Mehmet Ocaktan'dan Mustafa Karaalioğlu'na ve Ahmet Hakan'a varıncaya kadar birçok ismi Ergenekon haberleri sırasında gazetelerden birinde yayınlanan bir fotoğraf tedirgin etti...
İslamcı medyada Ergenekon paniği...
Şimdi okuyacaklarınızı bir medya dedikodusu olarak algılamayın lütfen.
Ülke ikliminin daha doğrusu ülkede estirilen rüzgarın bir fotoğrafı olarak değerlendirin.
İstanbul'da İslamcı medya diye tanınan gazetelerin ve bazı liberallerin sık sık gittikleri bir kahvehane var.
Kahvehanenin yerini ve adını biliyorum ama kimsenin ekmeğiyle oynamamak için işin bu kısmını geçiyorum.
Fehmi Koru'dan Ekrem Dumanlı'ya, şimdi AKP milletvekili olan Mehmet Ocak'tan, Mustafa Karaalioğlu'na ve Ahmet Hakan'a kadar birçok isim buranın müdavimidir.
Nargile, çay kahve içilen bu mekanın bir özelliği de gruplar için özel odaları olmasıdır.
Ergenekon haberleri sırasında gazetelerden birinde yayınlanan bir fotoğraf bu kahvehanenin müdavimlerinden bir kısmını fena halde rahatsız etti.
Söz konusu gazetenin bastığı bu fotoğrafta Veli Küçük, Beyazıt'ta bir eylemde görüntülenmişti.
Kahvehanenin müdavimleri karedeki Veli Küçük'e değil hemen arkasında gözüken kişiye odaklandılar.
O kişi hep gittikleri kahvehanenin içinde gördükleri, hizmet aldıkları bir kişiydi.
Telefonlar çalıştı, herkes birbirine haber verdi.
Müdavimlerin ilk tepkisi bir daha o kahvehaneye gitmemek oldu.
Sonra akıllarına özel odalarda konuştukları geldi.
Acaba sistemle hesaplaşma aracı olarak gördükleri Ergenekon gelip onları da bulmuş ve gizli konuşmalarını kayıt mı etmişti?
Bana gelen bilgilere göre hala bu endişeyi taşıyanlar yok değil...
Türkiye'deki iklime bakar mısınız?
Eğer Veli Küçük, Cumhuriyet mitinglerine katılsaydı, onunla aynı kareye giren herkes Ergenekon üyesi mi olacaktı?
Yoksa Ergenekon bir veba gibi belirli bir alandaki herkesi etkileyen bulaşıcı bir virüs mü?
Türkiye'de bir çete soruşturması yürütülüyor.
Susurluk Olayı ortaya çıktığında ışık söndürenlere "Mum söndü oynuyorlar" diyebilen Refah Partisi iktidarında bu beylerin çetelere karşı sesi soluğu çıkmıyordu.
O dönem Fatih Altaylı ile Türkiye'yi meydan meydan dolaştım.
Soğuk bir Pazar günü İzmir'de Cumhuriyet meydanında toplanan 10 bine yakın kişiyi gözlerimle gördüm.
O zaman sesi soluğu çıkmayanlar şimdi kendilerini çetelerin bir numaralı düşmanı ilan ettiler.
Onlara çok gülüyorum zira hukuk devleti adına çaba gösterdiklerini söyleyen bu zevat, nedense 11 aydır hazırlanamayan iddianameye dair tek satır yazmadı.
Ucu kime dokunursa dokunsun bu ülkede çetelerin kökünün kazınması için yıllardır uğraşanlar var.
Şimdi aslan kesilen bu beyler ve hanımların alfabesinde bir dönem Ç,E,T harfleri yoktu...
Özay Şendir/HABERTÜRK