23 Şub 2017 23:09 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 00:27

İskender Pala, Leyla ile Mecnun'u anlattı

- Pala: - "Türk halkı Romeo ve Juliet'in filmini, tiyatrosunu veya operasını izlemiş hatta onlar ders kitaplarında okutulmuştur ancak Leyla ile Mecnun'un ne filmi ne operası ne de balesi var"- "Gençlerin bu hikayeleri yeniden yorumlayarak filmlerini çekeceğine ve tiyatroya taşıyacağına inanıyorum"

İSTANBUL (AA) - Edebiyatçı Prof. Dr. İskender Pala, gençlerin Leyla ile Mecnun'un hikayesini yeniden yorumlayarak filmlerini çekeceğine ve tiyatroya taşıyacağına inandığını belirtti.

Pala, Küçükçekmece'deki Cennet Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen "Leyla ile Mecnun" konulu söyleşide edebiyatseverlerle bir araya geldi.

Leyla ile Mecnun denildiğinde akla Orhan Gencebay'ın filminin geldiğini ifade eden Pala, ancak bu hikayenin, medeniyet birikiminin temel taşlarından biri olduğunu vurguladı.

"İlahi veya beşeri aşkta, aşık kendi yolculuğuna devam ederken, maşuk da aşığın zihninde oluşturduğu şekliyle var olur." diyen Pala, seven kişinin sevileni kendi zihninde oluşturduğunu, aslında oluşturduğu pek çok şeyin gerçekte var olmadığını anlattı.

İskender Pala, "Bu, yaşanmış bir hikayedir. Medeniyet dünyamıza yansıması 9. yüzyılda olmuştur. Mecnun'un asıl ismi Kays'tır ve 9. yüzyılda yaşamıştır. Sadece bir masal kahramanı değillerdir. Yaşanan bu aşk hikayesi, dilden dile anlatılmış ve 14 ve 15. yüzyılda yazılmıştır. İran'da Nizami isminde bir şair, bu hikayeyi yazıya geçirmiştir. Bu bir Türk şairidir. Fuzuli ise bu hikayeyi ilk defa kendisinin yazdığını sanarak kaleme almıştır." diye konuştu.

İletişim araçlarının olmaması nedeniyle Leyla ile Mecnun hikayesini 18 kişinin birbirinden habersiz kaleme aldığını aktaran Pala, "Fuzuli'nin kitabının ismi 'Leyla vü Mecnun'dur. Bu hikayenin benzeri 11. yüzyılda Roma'da yaşanmıştır. Aileleri arasında problem olan iki çocuk birbirini severler. Bunların ismi de Romeo ve Juliet'tir." ifadelerini kullandı.

Türk halkının Romeo ve Juliet'in filmini, tiyatrosunu veya operasını izlediğini hatta, onların ders kitaplarında okutulduğunu ancak Leyla ile Mecnun'un ne filminin ne operasının ne de balesinin olduğunu aktaran Pala, gençlerin bu hikayeleri yeniden yorumlayarak filmlerini çekeceğine ve tiyatroya taşıyacağına inandığını söyledi.

Pala etkinlikte, Fuzuli'nin 1534'te kaleme aldığı eseri, asıl dilinden yorumladı.