26 Mayıs 2015 16:24 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:35

İşadamı Fettah Tamince'den flaş açıklama: "Cemaatle bağımı tamamen kopardım!"

Ünlü Rixos otellerinin sahibi Fettah Tamince, Gülen cemaati ile nasıl tanıştığını anlattı, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Rixos Otelleri'nin sahibi işadamı Fettah Tamince, daha önce sahibi olduğu Star Gazetesi'ndeki görevlerine son verilen Mustafa Karaalioğlu, Mehmet Ocaktan ve Yusuf Ziya Cömert tarafından yayınlanan www.karar.com'a gündem yaratacak açıklamalar yaptı. Tamince verdiği röportajda Gülen cemaati ile ilgili çarpıcı açıklamalarda da bulundu.

İşte o röportajdan bazı bölümler:

- Fettah Tamince kamuoyunda yeterince tanınıyor, yine de yeterince tanımayanlar için kimdir Fettah Tamince?

Ağırlıklı olarak turizm ve inşaat sektörlerinde ve bunun yanısıra gayrimenkul ve enerji alanlarında da dünyanın yaklaşık 10 ülkesinde, 10 binin üzerinde çalışanıyla 1.5 milyar USD yıllık cirosu olan şirketler grubunun Yönetim Kurulu Başkanı bir işadamıyım.

CEMAATİN EĞİTİM FAALİYETLERİNİ DESTEKLEDİM

- Kamuoyunda farklı yönlerinizle de bilinen bir isimsiniz... Mesela, Fethullah Gülen ve “cemaat” ile bir ilişkiniz oldu. Bu ilişkiniz nasıl başladı ve nasıl gelişti?

Gülen cemaatiyle ilk tanışmam lise çağlarıma dayanmaktadır. Eğitim yapmak suretiyle insana yatırım misyonuna büründükleri için kendilerine yardımcı olmuşumdur. 2013 Aralık ayına kadar da yardımlarım devam etmiş, yaptıkları eğitim çalışmalarına maddi ve manevi anlamda desteklerim olmuştur.

- Gülen Grubu ile AK Parti arasında iktidarın ilk yıllarında bir ilişki vardı. Bunu nasıl yorumlarsınız?
Açıkcası bu ilişkiyi yorumlamak benim haddim midir, bilemiyorum. Zira kendimi bu ilişkiyi yorumlayabilecek kapasitede görmüyorum ancak gözlemlediğimi aktarabilirim. Türkiye’yi geleceğe iyi hazırlayabilecek, toplumu daha müreffeh ve demokrat bir hale getirebilecek, insanların üzerinde inanç baskısının olmadığı bir ortam oluşturma hayalinde sanki birleşmekteydiler.

- Başlangıçta bu ilişkide her iki taraf açısından uyum var mıydı? Yoksa her iki tarafın da gündemleri en başından beri farklı mıydı?

Az önce de belirttiğim gibi benim dışarıdan gözlemleyebildiğim büyük resimde, ülkenin ve insanlığın geleceği adına uyum içinde olduklarıydı. Ancak elbette ki, hükümette olan bir siyasi partiyle yine o günkü bakışımla bir sivil toplum kuruluşu olarak değerlendirdiğim diğer taraf arasındaki ilişki, bulundukları konumun gereği şeklinde olabilirdi.

DERSHANE TARTIŞMALARININ ALEVLENDİĞİ DÖNEMDE BAZI GİRİŞİMLERİM OLDU

- Kırılma ne zaman ve nasıl başladı?

Bana göre kırılma olarak yorumlayabileceğim başlangıç noktası, dershane tartışmalarının alevlendiği dönemdir. O dönemde bunun daha büyük kırılmalara vesile olabileceğinden endişe etmemden dolayı, bu alevlenmenin daha da büyümeden söndürülmesi adına bazı girişimlerim olmuştur. Ancak gayretlerim maalesef netice vermedi.

GÜLEN CEMAATİYLE İLİŞKİMİ TAMAMEN BİTİRİP İŞLERİME KONSANTRE OLDUM

Ama 17-25 Aralık kırılımından sonra daha önce her türlü desteği verdiğim, maddi manevi birlikteliğimin olduğu cemaatle dersane süreciyle başlayan uzaklaşma durumum, söz konusu operasyon döneminde kopma noktasına gelmiştir. 17 – 25 Aralık’tan itibaren Gülen Cemaati'yle ilişkimi tamamiyle bitirip işlerime konsantre oldum.