İrem Derici'den dobra dobra: “Estetikte Ajda Pekkan’ı geçeceğim”
İrem Derici, son bir yılda yaşadığı fiziksel değişimden, iş hayatına ve özel hayatına dair her şeyi dobra dobra anlattı
1 yıl içinde verdiği 25 kiloyla, değişen görüntüsüyle, radyocu eşi
Rıza Esendemir’den boşanmasıyla, hızlı yükselişiyle ve Selami
Şahin’in oğlu Lider Şahin’le yaşadığı ilişkisiyle son yılların en
çok konuşulan ismi İrem Derici, özel hayatından, iş hayatına her
şeyi anlattı.
Armağan Çağlayan’a konuşan Derici, ilk zamanlar dış görünüşü
önemsemese de, yaşı 30’a yaklaşınca güzellik takıntısı oluşmaya
başladığını söylüyor.
İşte o röportaj:
■ Kaç kilo verdin?
Bir yılda 25 kilo verdim. Alman savaş tankı gibiydim. Kilo verince
iyice açıldım. Ruhum taşıyor… Önceki İrem'in iş performansını beşe
katlamış durumdayım. Hayatım boyunca ilk kez istediğimi
giyebiliyorum. Parayı buldu tarzı değişti diyorlar. Hayır, gönlümde
hep bu giyinme tarzı, bu saçlar vardı. Et üstünde et şeklinde
geziyordum. Çok mutsuzdum. Şu an çok mutluyum. mükemmel kadın
ölçülerindeyim. Cin gibiyim. Çok sağlıklıyım.
■ Magazine bu kadar konu olmak seni rahatsız ediyor
mu?
Ben de etten kemiktenim. Maganda gibi durduğuma bakma, harbi
duygusalım. Her gün gazetelerde olmak kötü değil ama yalan olduğu
zaman demir sopayla dövesim geliyor.
■ Sütten ağzı yanan biri olarak ilişkinizi daha geride
yaşıyorsunuz.
Evet, tılsım diye bir şey var. Yine paylaşıyorum eğlenceli
anlarımızdan ama korumacılık var. Özel çok daha güzelmiş.
■ Kayınvalide haberleri doğru gelmiyor bana…
Değil zaten. Ruhu çok dolu ve annelik içgüdüsüyle yaşayan bir
kadın. Çok esprili ve hoşsohbet. Konserde, “İrem Hanım nasılsınız”
dedi diye olay oldu. Ayol, 31 yıllık eşinden ‘Selami Bey’ diye
bahsediyor, bu bir saygıdır. Bunu bile alıp nerelere getiriyorlar.
Gerçeklik olmadığı zaman kuduruyorum. Ama önüne geçemeyiz. 3
maymunu oyna; görme, duyma, konuşma… Yaşamana bak.
■ Zorlanıyor musun İrem?
Arada zorlanıyorum ama bu bana çarpı iki hırs veriyor. Niye
erteleyeyim, niye istediğimi yaşamayayım? Kaç yıllık hayatım
var.
■ Bu işkoliklik mi, star olma hırsı mı?
İkisi de. Konserime gelen mutsuz dönemez. 40 derece ateşim de olsa
çıkarım, hayatımın en mutlu günüymüşçesine halayımı çeker, oynarım.
Para verip geliyorlar beni izlemeye, mutsuz dönmeleri söz konusu
olamaz. Bu egomla da alakalı olabilir, işime olan saygımla da…
Başarı başarıyı çekiyor da olabilir.
STAR DEĞİLİM, POPÜLERİM
■ Kaç senede star oldun?
Star olmadım henüz. Çok popülerim sadece.
■ Nereden baktığına bağlı, benim baktığım yerden
starsın.
Ben nereden bakıyorum biliyor musun? Sezen Aksu'nun silüetini
gördüğümüzde, “bu Sezen Aksu” deriz değil mi? Ya da Tarkan’ı…
Starlık öyle bir şey. Bir gün olacağım ama daha değilim. Her
apartmanda beş şarkıcı otururken işimiz zor.
■ Sen o zor dönemi geçtin...
Geçtim dersem, biterim. 8 tane ajandam var, çantamda kalem… Çok
işkolik olmayayım diye, günde bir film bir kitap zorunluluğu
getirdim kendime. Yeni çıkan müzikleri dinliyorum.
■ Her yeni albüme bakar mısın?
Bakıyorum tabii. Tehlike arz edenleri inceliyorum. Ama alkışlamayı
çok iyi biliyorum. Burnu havada, caz dinleyen, rock söyleyen bir
tiptim. Türkçe şarkı söylemiyordum. Babam beni bir gün tokatladı.
“Buckingham Sarayı'nda mı doğdun sen, mavi kanlı asilzade misin?
Anadilinde şarkı söyle” dedi. Öyle çıktım piyasaya.
UYKU UYUMUYORUM YEMEK YEMİYORUM
■ Zor hayat…
Bana zor değil. Artık androidim ben. Uyku uyumam, yemek yemem.
Günde dört konser veririm, jüri olurum. Tatilimi de yaparım.
Yaşarım.
■ Bir gün çökersen?
O zaman “dostlar beni hatırlasın” ne diyeyim... Düşünce gücüyle her
şeyi yenebiliyor insan. Bir yıldır grip olmuyorum. Burnum
karıncalandığı, ateşim çıktığı zaman geçiyorum aynanın karşısına,
“senin hasta olmaya hakkın yok, iyi olacaksın” diyorum. Hoop!
Bitti. Kişisel gelişim kitaplarına acayip sardım.
TEK ARKADAŞIM CECELİ
■ Bir yere geliyorsun ve orayı kaybetmemek için savaşıyorsun. Çok
zor değil mi?
O en zoru. Eskiler de, “bu yeni, bizi tokatlayabilir” diyor.
Sektörde tek arkadaşım var, o da Mustafa Ceceli. Bengü'yle de
iyidir aramız. Onun haricinde kimseyle frekans tutturamıyorum.
Yabani bir insanım.
■ Hiç öyle durmuyorsun.
Öyleyim valla. Ama girdiğim ortamı coşturan, güldüren olmayı da
severim. “İrem gelse de anı bıraksa” derler. Bende ‘anı bırakma’
vardır.
■ Taşındın mı?
Dün taşındım, o ev benim için rönesanstı. Kilo vermem, hayatımı
hırs ve kariyer üzerine kurmam, çok özel bir aşk yaşamaya başlamam
falan filan. O evin tılsımına o kadar inanmışım ki… 3 gündür deli
gibi ağlıyorum.
KİRA YÜZÜNDEN TAŞINDIM
■ Niye taşındın o zaman?
Dolar yükseldi anam. Kira dolar, aidat dolar… Yarı fiyatına iki
odalı eve geçtim. Gezmekten hâlâ ev alabilmişliğim yok.
■ Biriktirmedin mi hiç?
Üste başa saçtım. Yedim içtim. Çoluğum çocuğum yok, kime ne
bırakacağım. Gezdim, gördüm...
■ Bundan sonra biriktirirsin.
Başladım biraz ama her an “Zanzibar'a gidiyorum ulan” deyip bir
konseri gömebilirim, hiç de umurumda olmaz.
MUSTAFA SANDAL’IN YANINDA EZiK HiSSETTİM
■ Mustafa Ceceli'yle yaptığın ‘Kıymetlim’ düeti çok
tuttu.
Evet 22 milyon tıka ulaştı. oldu. Rekora gidiyor.
■ Rising Star Türkiye’nin jürisinde beni hayalkırıklığına
uğrattın. “Benden büyükler var, ben konuşursam olmaz” dedin, kastın
kendini.
Kötü bir döneme geldi. Memleket kötü halde. Bir de şu var, Mustafa
Sandal 4 sene önce bana dönmemişti, onun yanında oturuyorum diye
eziklik hissettim.
■ Potansiyelini gösteremedin Türkiye'ye…
Hayatım canlı yayın. Kendimi tutmazsam ne olur biliyorsun değil mi?
Frene basmam lazım, dilimin kemiği yok. Kanala ceza mı gelsin?
AJDA PEKKAN'I GEÇECEĞİM
■ Estetik ameliyatla aran nasıl?
30 yaşıma yaklaşıyorum diye geçen sene botoksa başladım. Dış
güzelliğim önemli değil diyordum önceleri. Yaş büyüdü, 30’lar,
40’lar kadının en kadın hissettiği yaşlar. Hissetmeye başladım.
Eskiden giydiklerimi umursamazdım, şimdi geceden hazırlıyorum.
Dişlerim de yapılı değildi. Artık güzellik konusunda
takıntılıyım.
■ Estetik konusunda Ajda Pekkan’la
yarışacaksın…
Bu hızla Ajda Pekkan’ı geçeceğim. 3 burun, bir göğüs, sayısız
botoks, diş… Ne yaptırayım başka? “Ağzını diktir çok büyük”
diyorlar, hahaha…
■ Büyük ağızlılar iyi şarkı söyler...
Kusura bakmasın sevenlerim, ağzımı diktiremiyorum, öyle bir plastik
cerrahi daha gelişmedi. O yüzden 32 diş devam.
FOTOĞRAFLAR: ÜNLÜ MODA
FOTOĞRAFÇISI BAHADIRHAN ERKOÇ