İrem Derici: "6-7 sene önceki halime su vermem" - Sayfa 5

Zaman makinesini icat ettiniz. Geçmişe mi gitmek isterdiniz, geleceğe mi?

Bu soruyu normal bir dönemde sormuş olsaydın geçmişe gitmek isterdim. 1920’lere. Ama şu an sadece zaman makinesine binip “Koronanın kökünün kuruduğu yere sür kardeşim” demek istiyorum. Kendimi kesmeme ramak kaldı.

Hangisini tercih edersiniz: Tek başınıza ağlamak mı, birinin omuzunda ağlamak mı?

Her zaman tek başıma. Oturup millete dert anlatmam. Herkesin kova kova derdi var zaten...

İlkinde 812 bin ikincisinde 7 milyon takipçiniz var. Twitter mı, Instagram mı?

Instagram. Twitter’da ruhum çekiliyor. Herbokologların memleketi.

Hatır için çiğ tavuk... Yenir mi, yenmez mi?

Hatır için çiğ badem bile yemem be Savaş.

İmkân olsa hangisini tercih edersiniz: Bütün sporları yapabilmek mi, bütün enstrümanları çalabilmek mi?

Tüm müzik aletlerini çalabilmek tabii ki. Sporla aram yok. Takım sporları için fazla bencil, rekabet için fazla hırslıyım. Dans hariç, spor benden uzak.

Aşk Bodrum’daysa şehvet Çeşme’de yaşanıyor

511
İrem Derici: "6-7 sene önceki halime su vermem" - Sayfa 6

İstanbul’un: Asya yakası mı, Avrupa yakası mı? 

Avrupa. Net. Çünkü ben bir kaos bağımlısıyım. Rahat k.çıma batıyor.

Peki kokuları mı, sesleri mi?

Kanali-zasyon kokusuna bile âşığım İstanbul’un, o ayrı. Ama sesleri... Ezan okunurken vapur sesi duymak... Overlokçu anonsunu bile inanılmaz seviyorum. Sen dünyanın en güzel şehrisin be İstanbul!

Manzara Avrupa’dan mı daha güzel, Asya’dan mı?

Manzara insanı değilimdir çok ya. Gittiğimiz restoranlarda hep arkamı dönerim manzaraya. N’oluyor dağa taşa bakınca yani, oturup bana yılları mı özet geçiyor?

Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı?

Deniz ya... İmkân olsa hep denizin üzerinde yaşasam...

611
İrem Derici: "6-7 sene önceki halime su vermem" - Sayfa 7

Çeşme mi Bodrum mu?

Çeşme! Bodrum benim için çok sakin. Bülent Serttaş bizi yıllarca “Aşk Bodrum’da yaşanıyor” diye kandırdı. Bülent Abi sana bir haberim var: Şehvet de Çeşme’de ikamet ediyor (Gülüyor)

Biraz yoldan çıkmak istediniz... Mantı mı, iskender mi?

Mantı. Bol tereyağlı, soslu, sarımsaklı. En az iki porsiyon.

Birinden vazgeçmek zorunda kalsanız: Kırmızı et mi, deniz mahsulleri mi?

Kırmızı eti bir kalemde silerim. Hiç aram yok.

Ama midye, karides, kalamar, balık... Kendimden vazgeçerim de bunlardan vazgeçemem.

Mangal partisinde köfteleri beğenmediniz. Tabakta bırakmak mı, çaktırmadan köpeğe vermek mi?

“Bu ne ayol, at eti gibi, bana yemek sepetinden bir şey söyle” derim. Kendi beğenmediğim şeyi neden köpeğe yedireyim? Saygısızlık!

711
İrem Derici: "6-7 sene önceki halime su vermem" - Sayfa 8

Evinize yatılı misafir geldi, horlamasından uyunmuyor. Uyandırır mısınız, uykusuz mu kalırsınız?

Evime yatılı misafir almam. Haydi diyelim aldım, horlarsa uyandırırım. “İçine ettin uykumun kalk” diye.

Uçakta/otobüste habire omuzunuzda uyuyan bir teyze var... İnce ince ittirir misiniz, hostese mi şikayet edersiniz?

Yanıma tanımadığım birini oturtmam Savaş (Gülüyor)...

Asla hatırlamadığınız biri size çok samimi davranıyor... Yekten hatırlamadığınızı mı söylersiniz, dolambaçlı sorularla kim olduğunu mu anlamaya çalışırsınız?

Dan diye söylerim hatırlamadığımı. “Neydi ayol senin adın?” dedim daha dün birine.

Günde zilyon tane insanla tanışıyorum, android değilim valla kusura bakmasın kimse.

811