İNTERNETSİZ BİR DÜNYANIN NASIL BİR YER OLDUĞUNU HİÇ BİLMEYEN, CEP TELEFONSUZ YAŞAMAYI OKSİJENSİZ YAŞAMAYLA BİR GÖREN GENÇ KİTLE!..
Vaktinin çoğunu Facebook ve muadili sosyal ağlarda sosyalleşerek geçiren, internetsiz bir dünyada hiç yaşamamış yepyeni bir kuşakla karşı karşıyayız.
MediaCat Haziran sayısının kapak konusu `F Kuşağı: Geleceğin tüketicileri´, Synovate tarafından gerçekleştirilen Trendview ve Planet Edge araştırmaları ile bu yeni kuşağa dair ilginç veriler ortaya koyuyor. Alice BBDO tarafından yürütülen Youth Diary projesi ise gençlik konusundaki bilinen klişeleri sorguluyor.
Bugün internetsiz bir dünyanın nasıl bir yer olduğunu hiç bilmeyen, cep telefonsuz yaşamayı oksijensiz yaşamayla bir gören genç bir kitle var. Bu devasa kitle hayatını önceki nesillerden farklı olarak `offline´ ve `online´ olarak iki ayrı dünyada sürdürüyor. Birbirine paralel duran bu iki dünya aslında gün geçtikçe daha da iç içe geçiyor, hatta `online´ olanı çoğu kez diğerinin önüne geçip, hayatın kendisi olabiliyor. Bu yükselen kuşağın online dünyadaki en önemli ilgi alanı kuşkusuz sosyal ağlar. F kuşağı vaktinin çoğunu Facebook ve muadili sosyal ağlarda geçiriyor, sosyal çevresini bu yolla oluşturuyor, akranlarıyla bu şekilde haberleşiyor ve bilgi alışverişine giriyor. Özetle sosyal ihtiyaçlarının çok büyük bir bölümünü internete bağlanabildikleri cep telefonu ya da bilgisayar gibi mecralar aracılığıyla gideriyorlar. Onlara F kuşağı denmesinin temel nedeni de bu.
F kuşağının temel özelliklerini sıralayacak olursak;
- Bu yeni kuşak yüz yüze sosyalleşmek yerine sosyal ağlarda sosyalleşmeyi tercih ediyor, dahası bundan keyif alıyor.
- Medya tüketimleri önceki kuşaklardan çok farklı. Geleneksel mecralara karşı tümüyle kapalı olmasalar bile mesafeliler. Televizyonların `yayın akışı´ uygulamasını kabul etmiyor, kendi `yayın akışlarını´ yaratıyorlar.
- Kesinlikle selülozik bir kuşak değiller: Gazetelere ve dergilere yabancı olmasalar bile uzaklar.
- Çabuk sıkılıyorlar ve bir konuya dikkatlerini uzun süre veremiyorlar. İnternetin diğer mecralara göre inanılmaz hızı bile onları kesmiyor, çok bekletildiler mi hemen başka bir siteye ışınlanıyorlar.
- Reklamların ne dediğinden çok nasıl dediğiyle ilgileniyorlar. Onları eğlendiren ve konuya dahil eden markaların sesini duyuyorlar. Markalar hakkında bilgileri reklamlardan değil, daha çok arkadaşlarından ve internetten ediniyorlar.
- Cep telefonları vücutlarının ayrılmaz bir parçası. Gittikleri her yere taşıyor ve paralarının önemli bir kısmını mobil iletişim için harcıyorlar.
- Onlar için en doğru iletişim seçeneği anında mesajlaşma (instant messaging)
- İnternetin sunduğu sınırsız seçenekler sayesinde ilgi alanları çok çeşitli. Futbol maçları ya da çok izlenen filmler gibi çoğunluğun ilgi gösterdiği popüler konuların yanı sıra manga, alternatif müzik, grafiti gibi niş konularla da ilgileniyorlar.
Bu saydıklarımız F kuşağına dair aşağı yukarı hepimizin kanaat getirdiği detaylar. Peki ya bilmediklerimiz? Synovate tarafından 2004 yılından bu yana gerçekleştirilen Trendview araştırması bu yeni kuşağa dair ilginç veriler ortaya koyuyor. Kalitatif bir gündem keşfetme ve takibi araştırması olarak hayata geçirilen Trendview, gençlerin tüm yaşamını, alışkanlıklarını, endişelerini, hayallerini, beklentilerini, zihnini meşgul edenleri, davranışlarının gerisindeki motifleri keşfetmeyi hedefleyen bir çalışma.
Öte yandan bu dosyada paylaştığımız yine Synovate tarafından 26 ülkede 12 bin 400 gencin katılımıyla online olarak gerçekleştirilen Planet Edge araştırması ise gençlerin teknolojiyi sahiplenme ve kullanma alışkanlıkları hakkında ilginç veriler ortaya koyuyor.
Gençliğe dair saptamaların yaratıcı ekiplerine ilham verecek iç görüler içermedikleri sebebiyle Youth Diary 2009 başlıklı bir projeyi hayata geçiren Alice BBDO da geleceğin tüketicileri olarak nitelediğimiz F kuşağına dair farklı çıkarımlar ortaya koyuyor.
Turkcell Bireysel Müşteriler Bölüm Başkanı Burak Sevilengül ve Efes Bira Grubu Türkiye Bölge Başkanlığı Lisanslı Markalar Pazarlama Müdürü Şebnem Bolkan´ın konuya dair değerli görüşlerinin de yer aldığı dosyanın devamı MediaCat´in Haziran sayısında...