İNSANLIĞIN SONUNU GETİRECEK ŞEYİ Mİ BULDUK?

Bilimkurguseverlerin aylardır fragmanlarını izlemeye, set fotoğraflarına bakmaya doyamadığı Ridley Scott’un elinden çıkma Prometheus bugün gösterime giriyor. Yılın en iddialı filmleriniden biri olduğu için de haftanın vizyonu biraz tenha… Hayal kırıklığı yaratan fantastik bir Pamuk Prenses esansı, İddiasız bir aksiyon draması ve hem romantik, hem travmatik bir aile filmi… Bu hafta için beni işaret ettiğim filmde elbette Prometheus ancak diğerlerini es geçmek olmaz. İşte haftanın tüm filmlerine değerlendirmelerim.

Prometheus / Bilim Kurgu, Gerilim / 126 dk

Yönetmen: Ridley Scott

Oyuncular: Noomi Rapace, Charlize Theron, Michael Fassbender, Patrick Wilson

CineRadar Notu: 8

Özet: Tekrar bilim-kurgu türüne dönüş yapan kült yönetmen Ridley Scott’ın önderliğinde Alien’ın köklerine yapılan bu yolculuk, hayatın başlangıcına dair araştırma yürüten bir ekibin evrenin en karanlık noktasında yaşadıkları maceralara odaklanıyor. Ekibin insanoğlunun geleceğini korumak adına girdiği bu savaş, her şeyin sonu olabilir...



Ridley Scott’un yıllar sonra Bilimkurguya ve yarattığı Alien mitosunun başlangıcına/öncesine dönmesi türü sevenler arasında infial yarattı. Yönetmenin amaçladığı filmi çekmeyi büyük ölçüde başardığını söylemek mümkün…

Öyle sanılsa da, Prometheus kesinlikle bir Alien filmi değil, başka bir penceresi var ancak ilk Alien’de cevaplanmayan ve devam filmlerinde sorulmayan tüm sorulara bir cevabı var. Sürpriz bozan vermek istemiyorum ancak bu macera hem ilk Alien’e köprü, hem de bambaşka bir maceraya hazırlık yapıyor. Bir sürü cevap, bir sürü yeni soru...

Peki izlediğiniz şeyden hoşlanacak mısınız? Kesinlikle evet! Bunun için benim gibi bir Alien fanatiği olmanıza da gerek yok, Prometheus müthiş bir bilimkurgu, aç oturduğunuz masada iştahla oturup yiyeceğiniz, beklemeye değer bir ziyafet

Gemi tasarımıyla bile 70’lerin düşünen bilimkurgu zamanlarına gönderme yapan film teknik aşamada kusursuz. Dış uzay çekimleri de, gezegende geçen sekanslarda defalarca izleme isteği uyandırıyor. Mekan tasarımlarında H.R. Giger’in çizgisine sadık kalınmış, bu da yabancılaşma hissini güçlendiriyor.

Alien filminin en büyük soru işareti olan Derelict Ship ve fanlar tarafından Space Jockey olarak adlandırılan dev uzaylı Prometheus’un öznesi olmuş durumda... Her musibetin başı ise yine "şirket" fakat henüz Weyland’ın Yutani ile ortaklığı gerçekleşmiş değil. Yine de söz konusu çıkarlar olduğunda "ekip" kolaylıkla harcanabiliyor. Filmin kötü adamı ise ilk Alien’deki "yaratık sevici" Ash gibi bir Android. Michael Fassbender’in harika bir performansla hayat verdiği David, kendisi için cevaplar arayan başına buyruk bir Android ancak ne zaman doğru, ne zaman yanlış yapacağını kestirmek güç.

Prometheus, bilimkurgu sevenler için son yıllarda gelen en tatmin edici film. Alien kültünü takip edenler zaten filme bayılacaklar... Bu evrenden hiç bir şekilde haberdar olmayanları ise ön hazırlık yapmadan, keyifle izleyebilecekleri bir film bekliyor. Bir devam filmine büyük bir kapı aralayarak biten Prometheus, usta yönetmenin şanına yakışır bir film olmuş.

Pamuk Prenses ve Avcı / Snow White and the Huntsman / Fantastik / 127 dk

Yönetmen: Rupert Sanders

Oyuncular: Kristen Stewart, Charlize Theron, Chris Hemsworth, Sam Claflin

CineRadar Notu: 5



Özet: 18 yaşındaki Pamuk Prenses sadece hayvanlarla arkadaşlık eden ve her geçen gün daha da güzelleşen bir kızdır. Üvey annesi Kötü Kraliçe Ravenna onu gittikçe daha da fazla kıskanmaya başlar. Ravenna onu öldürmeye kalkıştığında Pamuk Prenses, Kraliçe’den intikam almaya çalışan Eric adlı bir avcının yardımıyla kaçar. Eric çok huysuz biridir ama Pamuk Prenses’e ormandaki kötü yaratıklara karşı kendini korumayı öğretir.

Masalsı ve fantastik dünyaları seviyorum, o yüzden filmi konuştuğum sinema yazarı arkadaşlarımdan daha fazla sevdim. Öykünün şekillenmesinde problemler olabilir, karakterler ufak modeller teşkil edebilir öykünün içinde ama dediğim gibi Pamuk Prenses’in öyküsünün etrafında şekillenen hikaye ancak bu kadar açabilirdi kendisini…

Pamuk Prenses’i oynayan Kristen Stewart’ı açıkça itiraf edeyim Alacakaranlık’ın Bella’sı tadında izledim. Yönetmen savaşçı bir Prenses imajı yaratmaya çalışmış ama karakter baştan aşağı çok Bella’ydı. Bu kadar ünlü karakterleri benzer rollere aktarmak kesinlikle sorunlu. Stewart’tan yüreği yumuşak, naif ve aynı zamanda savaşçı (Jan Dark kıvamında) bir pamuk prenses yaratamadım. Bir genç bir yaşlı olan gözü yaşlı kraliçenin dramı da yürek burkan cinstendi. Film boyunca bir tane kötü kahkaha duymadık! Charlize Theron özellikle bağırdığı sahnelerde bir felaketti!

Karşımızda bir ilk film denemesi var, Sanders reklam kökenli bir yönetmen. Filmin bazı yerleri çok uzun, anlaşılan yönetmen ilk filminden atmaya kıyamamış! Pamuk Prenses’in herkese yayılan hikayesi, genelde tıknaz avcının merhametli kalbiyle başka akışlara kayardı ama bu kez Thor’un deli kuvveti Chris Hemsworth’un naif aşkıyla birleşiyor ama yönetmen onu da belirsiz kılmayı tercih etmiş!

Belki Pamuk Prenses, Kırmızı Başlıklı Kız versiyonları artarak devam edebilir. Grimm Kardeşler’in yazdıklarına bakınca uzun bir süre boşluk yaşayan, üretim zorluğu çeken Hollywood başta olmak üzere tüm sinema camiasına bir süre yetecek kadar malzeme var! Çevir, değiştir, dönüştür ve çek!..

Arıza Aşk / Bellflower / Aksiyon, Drama / 106 dk

Yönetmen: Evan Glodell

Oyuncular: Evan Glodell, Jessie Wiseman, Tyler Dawson

CineRadar Notu: 3.5



Özet: Woodraw ve Aiden, günlerinin büyük bölümünü ateşli silahlarla ‘oynayarak’ geçiren iki sıkı dosttur. İkisi de yakın zamanda kıyametin kopacağına inanarak hayali çeteleri ‘Mother Medusa’nın da önündeki engellerin kalkacağına inanırlar. Fakat Woodraw bir anda karizmatik sarışın Milly’ye aşık olunca bu sıra dışı maceranın da yönü değişecektir…

Evan Glodell’in elinde 17.000 ve birkaç fotoğraf makinesi var. Tutmuş bununla bir film çekmiş ve bu film sinemalarımıza kadar gelmiş… Bağımsız sinema açısından cesaret verici bir çaba… Fakat tüm bağımsız sinemacıların düştüğü tuzağa bu genç yönetmen de düşüyor ve aklına gelen her ilginç fikri filmine dolduruyor. Bu ve bir sürü şey filmde sürekli bir eksen kaymasına yol açsa da Arıza Aşk kimi ilginç sahneler barındırmıyor değil. Bütçesiz bir film olmasına rağmen birinci sınıf oyunculuklar barındırıyor. Yine de izlenmese de olur türden… Devrimsel bir yanı yok. Film etkisini güçlendirmek için yapılan yoğun color correction çalışması kimi gözleri rahatsız edebilir. Tek kopya olarak gösterimde… Karşınıza çıkarsa karar sizin.

Aramızda Bebek Var / Un Heureux Evenement / Romantik, Drama / 107 dk

Yönetmen: Rémi Bezançon

Oyuncular: Pio Marmaï, Louise Bourgoin, Josiane Balasko, Thierry Frémont, Gabrielle Lazure

CineRadar Notu: 5

Özet: Aşk, bağlılık, annelik, fedakarlık üstüne bir film olan Aramızda Bebek Var/A Happy Event, Louise Bourgoin ve Pio Marmaï’yi başrollere taşıyor. Eliette Abecassis’in romanından yönetmen Rémi Bezançon ve Vanessa Portal tarafından uyarlanmış duygu yüklü bir dram. Toronto Film Festivali’nde de gösterilen yapım iki insan arasındaki yoğun bir beraberliğin kişileri nasıl ve nereye kadar değiştirebileceğini sorgulayan bir öykü.



Atlatılamayan doğum travması üzerine ilginç bir film… Doğu toplumlarında söz edilmeyen, üzerine düşülmeyen kimi hassasiyetlerin başka insanların hayatını nasıl mahvedebileceğini gösteren bir film... Giderek hassaslaştığımız bu dünyada evliliği sürdürmek ne kadar mümkün onu sorguluyor bir yandan… Aramızda Bebek Var ilginç şeyler umutsuz şeyler söylese de mutlu bir finale bağlanıyor ve anlayışın, sevginin her şeyi aşabileceğini göstermeye çalışıyor. Bu romantik anlarda giderek bir klişe batağına savrulan film daha çok kadın izleyiciler için…

Murat Tolga Şen / [email protected]