Dixon da insanın boşluğunu ancak ona yakınsayan türlerin dolduracağını ima ediyor.
Önceki araştırmalar insan elinin yapıları inşa etme ve uzamsal akıl yürütmede ona benzersiz hünerler kazandırdığını ortaya koymuştu.
Buna göre insanlarla aynı ekolojik rolü üstlenecek, yani şehirler inşa ederek çevreyi yeniden şekillendirecek bir türün öncelikle insan eline benzer uzuvlara ihtiyacı olacak. Bu da özellikle türün karşıt başparmaklara veya en azından insandaki baş parmağın bir eşdeğerine sahip olması demek.
İnsanın en yakın akrabası olan şempanzelerin (Pan troglodytes) ve bonoboların (Pan paniscus) alet yapmak için kullandığı karşıt başparmakları zaten var. İnsanların soyu tükenirse bu türlerin homininlerin yerine geçmesi olası görünüyor.
Ancak uzmanlara göre bunların insan benzeri araçlar üretme ve kullanma yeteneğini geliştirmesi muhtemelen yüz binlerce, hatta milyonlarca yıllık bir süreç gerektirecek. Dahası, insanları yok edecek kadar güçlü herhangi bir felaketin şempanzeleri de yok etmesi ihtimal dahilinde.
KUŞLAR
66 milyon yıl önce kuş olmayan dinozorların soyu tükendiğinde, memeliler onların boşluğunu doldurdu. Aynı şekilde insanlar ortadan kaybolursa, hayatta kalan tek dinozor olan kuşların, en zeki kara hayvanları olarak insanın yerini doldurması mümkün olabilir.
Uzmanlara göre, yaygın klişelerin aksine kuşlar çok zeki. Önceki araştırmalar, kargalar ve kuzgunlar gibi bazı kuşların şempanzelerle bile rekabet edebilecek kadar zeki olduğunu ortaya koymuştu.
Ayrıca eğitimli Afrika gri papağanlarının (Psittacus erithacus) 100 kelimeye kadar öğrenebildiği ve basit matematiği algılayabildiği biliniyor.
Dahası, kuşlar büyük gruplar halinde çalışabiliyor ve sosyal dokumacı kuşları (Philetairus socius) ortak yuvalama alanları bile inşa edebiliyor. Ancak onların inşa edeceği ağaçlık konutlar, insan metropollerine hiç benzemeyecek.