İngiliz Guardian'dan Türk lirası yorumu: Krizi İstanbul'un siluetinde görmek mümkün
İngiltere'de yayın yapan Guardian gazetesi, Türk Lirası'ndaki değer kaybının inşaat sektörüne etkisine dair bir haber yaptı...
“İstanbul'da gökyüzüne doğru yükselen gökdelenlerden de
anlaşılacağı üzere, son yıllarda gerçekleştirilen büyük projelerle
bir inşaat patlamasının yaşandığı, bunun da daha çok döviz
cinsinden borçlanmalarla gerçekleştirildiği” kaleme alındı.
Türkiye'de ekonomik büyümenin önde gelen sektörlerinden biri olan
inşaatın bunu 2008 finansal krizinden sonra döviz cinsinden ucuz
kredi alarak gerçekleştirdiği belirtildi. 2016'nın sonu itibarıyla
Türkiye'deki emlak piyasasının kredilerinin yüzde 90'ının yabancı
para biriminden gerçekleştirildiği aktarıldı.
BBC Türkçe'nin Guardian'dan aktardığı haberde Gayrimenkul ve
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği'nin (GYODER) Gayrimenkul
Sektörü 2018 1. Çeyrek Raporu'na göre 2017 yılı sonunda konut
kredisi hacmi 191.4 milyar TL'ye ulaştı. Takipteki kredilerin
miktarının toplam konut kredileri içindeki payı ise çok yüksek
değil: Mart 2018 itibarıyla yüzde 0.41 olarak gerçekleşti.
Bununla birlikte gazete, Türkiye'nin dünyanın en büyük dokuzuncu
çelik ithalatçısı olduğunu vurguladı: 2016'da ithalatın boyutu 8
milyar dolar iken Lira'nın değer kaybetmeye başlamasıyla bunun
2017'de 9 milyar dolara çıktığı aktarıldı.
Düşük faizli kredilerle inşaattaki patlamanın 2013-2014'te
hızlandığı, 2008'den bugüne kadar 100 metreden uzun 69 gökdelenin
inşa edildiği belirtildi.
10 milyar dolar masrafa yol açan yeni havalimanının 5.7 milyar
dolar kredisinin 2015'te 18 milyar lira iken bugün 40 milyar lira
değerinde olduğu vurgulandı.
Farklı inşaat şirketlerinde üst düzey görevler almış Kajin Bulut da
gazeteye yaptığı açıklamada, inşaat sektörünün en büyük sorununun
uzun süreli planlar yapmaması olduğunu söyledi.
Bulut, özellikle 2012 yılında yabancıların konut satın almasının
kolaylaştırılmasıyla beraber lüks konut projelerinin alıcılarının
daha çok Körfez ülkelerinden beklendiğini belirtti. Ancak Bulut'a
göre emlak sektörünün umut ettiğinin aksine Körfez'den gelen
talebin yüksek olmaması kimi projelerin durmasına yol açtı.
İnşaat şirketlerinin mağduru olduğunu söyleyen yüzlerce müşterinin
avukatlığını yapan Orhan Boran, "Bunu yıllardır görüyoruz,
müşterilere hiçbir zaman inşasını tamamlamadıkları evleri
satıyorlar" dedi. Boran, sosyal medyada çok sayıda online olarak
organize olup protesto düzenleyen orta sınıf inşaat mağduru
olduğunu söyledi.