İncelenemeyen cep telefonunu duruşmada kilitledi! Mahkeme başkanı sorunca…
Suç örgütü kurmaktan yargılanan Ayhan Bora Kaplan, üst üste hatalı şifre girerek telefonun 3 saatliğine kilitlenmesine neden oldu. Kaplan, "şifreyi doğru girdiğini ancak telefonun neden açılmadığını anlamadığını" iddia etti.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 28'i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi. Soruşturma sürecinde incelenemeyen Kaplan'ın telefonu duruşma salonuna getirildi. Mahkeme başkanının talimatıyla cep telefonunun şifresini açması istenen Kaplan, üst üste hatalı şifre girerek telefonun 3 saatliğine kilitlenmesine neden oldu. Mahkeme başkanının, bu durumu sorması üzerine Kaplan, "şifreyi doğru girdiğini ancak telefonun neden açılmadığını anlamadığını" iddia etti.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraflar avukatları katıldı.
Savunma yapan sanık Fethi Koyuncu, Kızılay'da esnaflık yaptığını, 2018'den bu yana ise ek gelir için eğlence mekanlarında vale olarak çalıştığını söyledi.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Koyuncu, arkadaşlarıyla birlikte, tanınan bir isim olması nedeniyle Kaplan'la fotoğraf çektirdiklerini, sosyal medya hesabındaki fotoğrafları da ısrarlar üzerine paylaştığını öne sürdü.
Tutuksuz sanık Umut Ö. ise dosyanın müştekilerinden Erkan D'nin, Temmuz 2016'da Kaplan ve adamları tarafından alıkonularak 2 gün boyunca işkence edildiğini öne sürdüğü tarihte Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğünde komiser olarak görev yaptığını söyledi.
Odasında otururken bir şahsın polis merkezine gelerek "kaçırıldığı ve işkence gördüğünü" söylediğini belirten Umut Ö, bu kişinin sorulara cevap vermediğini, ardından da Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerine teslim edildiğini anlattı.
Aradan geçen 7 yılın ardından evinde gözaltına alındığını ifade eden Umut Ö, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Sanık Mahmut Gökhan Çanga da Bora Kaplan'ı avukatlık yaptığı zamanlarda vekil olarak katıldığı bir duruşma esnasında gördüğünü ve kendisiyle hiçbir bağlantısının olmadığını savundu. Çanga, Kaplan'ın talimatıyla örgüt üyelerince öldürüldüğü belirtilen Semih Arslan'ın, aksine intihar ettiğini öne sürdü.
YANLIŞ ŞİFRE GİREREK KİTLEDİ
Mahkeme başkanı, sanık ifadelerinin ardından duruşmaya ara verdi. Arada, mahkeme başkanının talimatıyla, soruşturma sürecinde şifreli olması nedeniyle incelenemeyen Kaplan'ın telefonu duruşma salonuna getirildi.
Mahkeme başkanının talimatıyla cep telefonunun şifresini açması istenen Kaplan, üst üste hatalı şifre girerek telefonun 3 saatliğine kilitlenmesine neden oldu. Mahkeme başkanının, bu durumu sorması üzerine Kaplan, "şifreyi doğru girdiğini ancak telefonun neden açılmadığını anlamadığını" iddia etti.
NE OLMUŞTU?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Ayhan Bora Kaplan ve 5 örgüt yöneticisi hakkında ''suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek'', ''kasten adam öldürme'', ''nitelikli kasten adam öldürme'', 'kasten yaralama'', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'', ''nitelikli yağma'', ''eziyet', ''suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme'', ''suç üstlenme'' ve ''suçluyu kayırma'' suçlarından 1'i ağırlaştırılmış 2'şer kez müebbet ve 169 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istendi. Diğer 55 sanık için de çeşitli sürelerde hapis cezası talep edildi.