02 Mar 2013 23:32
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:03
İMC TV'DEKİ İŞTEN ÇIKARMALARLA İLGİLİ İKİNCİ AÇIKLAMA! (MEDYARADAR/ÖZEL)
Geçtiğimiz hafta televizyonumuz İMC TV 7 kişinin, işine son verilmesiyle ilgili İMC TV Yönetim Kurulu'ndan ikinci bir açıklama geldi.
İMC TV Yönetim Kurulu, geçtiğimiz hafta 7 İMC TV çalışanının işine son verilmesiyle ilgili olarak bugün yaptığı yazılı açıklamada “Hiç bir yönetim kurulu üyemizin almaktan mutlu olmadığı bu işten çıkarma kararı, gelinen noktada İMC TV’nin kurumsal varlığının, iç yaşamının ve misyonuna uygun yayın faaliyetinin sürdürülebilmesinin zorunlu bir koşulu haline gelmiştir” dedi
İMC TV Yönetim Kurulu’nun konuyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamanın tam metni şöyle:
Kamuoyuna
Kurumumuzdaki iş ve çalışma kurallarına ve ahlakına uygunsuzluk nedeniyle vuku bulan işten çıkarmaların, demokratik kamuoyunu manipüle eden bir linç kampanyasına dönüşmesi üzerine ikinci bir açıklama yapma gereği duyduk.
Söz konusu işten çıkarmaların iki çalışanın bir diğer çalışanı tehdit etmeleri ve bu tehdit tutumunu aleni olarak savunmaları, yöneticilere hakaret etmeleri ve saldırmaları sonucu işten çıkarılmaları, bunun ardından diğer bir grup İMC çalışanının, İMC yöneticilerine ve İMC’ye hakaretler içeren, İMC’yi bir klüp, bir dernekle karıştırırcasına ve söz konusu kişilerin neden işten çıkarıldığını sorgulamadan ’yönetimin istifasını’ isteyen mailler göndermesi nedeniyle gerçekleştiği daha önce kamuoyuna duyurulmuştu.
Bu arkadaşlar bir süre kanalın olağan akışını da engelleyerek çalışma ortamını sabote ettiler. Eşzamanlı olarak da İMC TV’ye ve bir yönetici arkadaşımıza yönelik çok ağır hakaretler içeren bir sosyal medya kampanyasına başladılar.
Kanalımız buna rağmen bir grup İMC çalışanının yaptığı açıklamayı da kendi haber sitesine taşımaktan geri durmamış, ilk andan itibaren meselenin sendikal örgütlenmeyle ilgili olmadığını açıklamıştır.
Yine Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi ve Genel Başkan Yardımcısı Mete Öztürk’le dostane bir ortamda yüz yüze gerçekleşen bir görüşmede konunun ayrıntıları ve nedenleri, olgularla ve belgeleriyle birlikte kendileriyle paylaşılmıştır. Kanalımızın, çalışanlarının sendikal örgütlenme hakkına en küçük bir engelleme içinde olmadığını, olmayacağını ve bu hakkın somut kullanımına da kesinlikle saygılı olduğunu ve olacağını en üst düzeyde kendilerine ifade ettik.
Kaldı ki İMC TV kurulduğu 1 Mayıs 2011 tarihinden itibaren Türkiye’de ve hatta dünya’da emek mücadelesinin en önemli kürsülerinden birisi olduğunu yayın politikasıyla her gün yeniden göstermektedir.
Bu gerçeğe rağmen, sendikal mücadelenin yüzlerce yılda oluşmuş olan değerlerinin ve birikiminin iş ahlakı ve ortak çalışma kültürüyle temelden çelişen girişimlerin dayanağı haline getirilmek istenmesi ve istismar edilmesi bizleri üzmektedir.
Hiç bir yönetim kurulu üyemizin almaktan mutlu olmadığı bu işten çıkarma kararı, gelinen noktada İMC TV’nin kurumsal varlığının, iç yaşamının ve misyonuna uygun yayın faaliyetinin sürdürülebilmesinin zorunlu bir koşulu haline gelmiştir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
İMC TV YÖNETİM KURULU
MEDYARADAR/ÖZEL
İMC TV Yönetim Kurulu’nun konuyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamanın tam metni şöyle:
Kamuoyuna
Kurumumuzdaki iş ve çalışma kurallarına ve ahlakına uygunsuzluk nedeniyle vuku bulan işten çıkarmaların, demokratik kamuoyunu manipüle eden bir linç kampanyasına dönüşmesi üzerine ikinci bir açıklama yapma gereği duyduk.
Söz konusu işten çıkarmaların iki çalışanın bir diğer çalışanı tehdit etmeleri ve bu tehdit tutumunu aleni olarak savunmaları, yöneticilere hakaret etmeleri ve saldırmaları sonucu işten çıkarılmaları, bunun ardından diğer bir grup İMC çalışanının, İMC yöneticilerine ve İMC’ye hakaretler içeren, İMC’yi bir klüp, bir dernekle karıştırırcasına ve söz konusu kişilerin neden işten çıkarıldığını sorgulamadan ’yönetimin istifasını’ isteyen mailler göndermesi nedeniyle gerçekleştiği daha önce kamuoyuna duyurulmuştu.
Bu arkadaşlar bir süre kanalın olağan akışını da engelleyerek çalışma ortamını sabote ettiler. Eşzamanlı olarak da İMC TV’ye ve bir yönetici arkadaşımıza yönelik çok ağır hakaretler içeren bir sosyal medya kampanyasına başladılar.
Kanalımız buna rağmen bir grup İMC çalışanının yaptığı açıklamayı da kendi haber sitesine taşımaktan geri durmamış, ilk andan itibaren meselenin sendikal örgütlenmeyle ilgili olmadığını açıklamıştır.
Yine Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi ve Genel Başkan Yardımcısı Mete Öztürk’le dostane bir ortamda yüz yüze gerçekleşen bir görüşmede konunun ayrıntıları ve nedenleri, olgularla ve belgeleriyle birlikte kendileriyle paylaşılmıştır. Kanalımızın, çalışanlarının sendikal örgütlenme hakkına en küçük bir engelleme içinde olmadığını, olmayacağını ve bu hakkın somut kullanımına da kesinlikle saygılı olduğunu ve olacağını en üst düzeyde kendilerine ifade ettik.
Kaldı ki İMC TV kurulduğu 1 Mayıs 2011 tarihinden itibaren Türkiye’de ve hatta dünya’da emek mücadelesinin en önemli kürsülerinden birisi olduğunu yayın politikasıyla her gün yeniden göstermektedir.
Bu gerçeğe rağmen, sendikal mücadelenin yüzlerce yılda oluşmuş olan değerlerinin ve birikiminin iş ahlakı ve ortak çalışma kültürüyle temelden çelişen girişimlerin dayanağı haline getirilmek istenmesi ve istismar edilmesi bizleri üzmektedir.
Hiç bir yönetim kurulu üyemizin almaktan mutlu olmadığı bu işten çıkarma kararı, gelinen noktada İMC TV’nin kurumsal varlığının, iç yaşamının ve misyonuna uygun yayın faaliyetinin sürdürülebilmesinin zorunlu bir koşulu haline gelmiştir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
İMC TV YÖNETİM KURULU
MEDYARADAR/ÖZEL