İmamoğlu, ‘Erdoğan’ benzetmesine yanıt verdi! ‘İşte o zaman ‘sakın’ derim…’
Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığı son dönemlerde her zamankinden çok tartışılıyor. CHP'nin adayı olmasına kesin gözüyle bakılan İmamoğlu hakkında 'ikinci Erdoğan' eleştirileri de bu tartışmaların bir parçası. Eleştirilere İBB Başkanının eşi Dilek İmamoğlu'ndan ilginç bir yorum geldi. Dilek İmamoğlu, eşine hangi durumda 'Sakın' diyeceğini de açıkladı.
CHP'de cumhurbaşkanı adayını belirlemeye yönelik ön seçim süreci devam ediyor. Tek aday İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu. 23 Mart günü CHP'liler oy kullanacak. İmamoğlu geçtiğimiz günlerde "Hep birlikte yola çıkıyoruz" mesajı vererek ses getirmişti. Bu arada İmamoğlu devam eden yargı süreçlerinin akıbetleri de merak konusu.
'İKİNCİ ERDOĞAN' BENZETMESİNE DİLEK İMAMOĞLU'NDAN ÇARPICI YANIT
Ekrem İmamoğlu hakkında bu gelişmeler yaşanırken eşi Dilek İmamoğlu da gündem yaratacak açıklamalar yaptı. Eşi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın benzediği yönündeki değerlendirmelere Dilek İmamoğlu "Karadenizli oluşları dışında ortak başka yönleri olduğunu düşünmüyorum" diye yanıt verdi. Sözcü'den İpek Özbey'e konuşan Dilek İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"BUNDAN HİÇ VAZGEÇMEDİ"
Eşiniz Ekrem İmamoğlu’nu hangi lider sınıfına koyarsınız? Bunu şunun için soruyorum: Siz de eminim kendisini benimsemeyenlerin ‘İkinci Erdoğan olur’ eleştirilerini çok okumuşsunuzdur.
Demokrat ve birleştirici bir lider... İki önemli özelliği daha var; bunlardan ilki tutarlılığı, ikincisi de samimiyeti. Siyasete başladığından beri toplumun her kesimiyle konuşabilmek, yani kutuplaşmayı aşmak, temel siyasi hattı oldu. Ve bundan hiç vazgeçmedi. Rakiplerinin aksine seçim kampanyalarında birleştirici söylemler kullanıp seçildikten sonra tam tersini yapmadı yani. Bu onun gündelik hayatında, yaşam biçiminde, yetişme şeklinde olan bir durum olduğu kadar içinden gelerek de yaptığı, her görüşe, yaşam tarzına saygılı olmasından da kaynaklanan bir özellik…
"KİM OLURSA OLSUN BÜTÜN GÜÇLERİ ELİNDE BULUNDURDUĞUNDA FARKLI EĞİLİMLER İÇİNE GİRME İHTİMALİ OLABİLİR"
Ya eleştiriler?
Eleştirileri evet ben de duydum. Ancak, Karadenizli oluşları dışında ortak başka yönleri olduğunu düşünmüyorum. Ekrem hem siyasi gelenek hem siyaset yapma biçimi hem de liderlik tarzı olarak çok farklı bir yerde duruyor. Kutuplaşma siyasetiyle hareket etmemesi, ortak akıl, istişare ve müzakereyi öncelemesi, ekip çalışmasına yatkınlığı bunlar onu ayıran diğer özellikler. Ancak, yukarıda da belirttiğim gibi, kim olursa olsun bütün güçleri elinde bulundurduğunda farklı eğilimler içine girme ihtimali olabilir.
O yüzden de Ekrem, güçlerin tek kişide toplandığı, hesap verebilirlik mekanizmalarının işletilmediği merkeziyetçi sistemler yerine; şeffaf, katılımcı, denetlenebilir ve hesap verebilir kamu yönetiminin olduğu güçlü ve demokratik bir sistemden yana olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Kurumları güçlendirmenin, devlet idaresinde keyfileşmeyi sona erdirmenin öneminden bahsediyor. Gücünü şahıslardan değil, adaletten, kurumlardan ve kurallardan alan bir devlet anlayışını savunuyor. Devletin; her bir vatandaşa, her bir partiye ve görüşe eşit mesafede olmasını, kamu hizmetlerini ayrımcılık yapmadan gerçekleştirmesi gerektiğini anlatıyor.
"O ZAMAN 'SAKIN' DERİM"
Peki siz, ne yaparsa “Sakın” diyerek itiraz edersiniz?
Kapsayıcı, liyakate önem veren, vizyoner ve icraatçı yapısından ödün verdiğini düşünürsem, kutuplaştırma siyasetine savrulursa ya da ülkedeki sorunlara karşı duyarsızlaştığını düşünürsem ‘sakın’ derim.