24 Eki 2012 14:20 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:18

İLYAS SALMAN'I YIKMAK KOLAY MI?

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın Pazar köşesine taşıdığı İlyas Salman'la ilgili eleştirilerine Murat Tolga Şen'den cevap var!

İlyas Salman diye bir ‘adam’ var. Aktör demiyorum dikkat ederseniz çünkü ’oynamak’ bu adamın umurunda değil… Yeteneğini, eğitimini her şeyini sorgularsınız ama perdeden seyirciye geçirdiği samimiyeti sorgulayamazsınız.

Kaydedilmiş bir şey üzerinden toplumuyla, insanıyla bu kadar yakınlaşabilen sanatçı sayısı çok azdır memleketimde… Kemal Sunal, Adile Naşit, Münir Özkul, Şener Şen… Yanlarına ille de gelecek isim mutlaka İlyas Salman.

Şimdilerde İlyas Salman’a vurmak moda… Ortada ne kimliksizliğini bıraktılar, ne densizliğini ne de yol, yordam bilmezliğini! Sevilay Yükselir’in yazdığı yazının olduğu sayfayı yırtıp kese kağıdı yapsam, içine koyduğum meyveler çürür.

Kendi kendini ‘mentor’ ilan edip herkese akıl verme işini abartan Ahmet Hakan’ın Pazar günü yazdığı çok konulu yazının meselelerinden biri de İlyas Salman… Ahmet Hakan güya anlamaya çalışır gibi yapıp üstüne hızını alamayıp tavsiyeler de vermiş. O dört maddeye benim kendime göre cevaplarım var.

İlyas Salman’a dair dört şey başlıklı yazıda diyor ki kendisi,

BİR: ‘Çirkinler de Sever’den tutun da ‘Çiçek Abbas’a kadar birçok filmin hatırına Türk halkının ona açtığı bir kredi var. Fakat o, bu krediyi tüketmek için elinden gelenin fazlasını yapıyor.

“Verilen krediyi tüketmek” konusunda kendisinden daha başarılı birini bulacağını sanmıyorum. Üstelik bu ne anlamsız bir evhamdır. Tarihte hiçbir önemli sanatçı yoktur ki “Eyvah, beni sevmekten vazgeçecekler” korkusuyla hareket etsin. Güçlü duruş, rol yapmaktan değil samimiyetten gelir. Halk da samimi insanı sever, hemen özdeşleşir.

İKİ: Bir siyasi bildirisi, bir ideolojisi var mı? Pek çakamıyorum... Kulak veriyorum kendisine, çözemiyorum. Solcu mudur, ulusalcı mıdır, Kemalist midir? Anlayamıyorum... Bir bildirisi, bir ideolojisi olmak zorunda değil tabii ki. Fakat var gibi yapıyor. İşte bu yüzden hep soruyorum kendi kendime: “Nedir bu adamın derdi?”.

İdeolojileri teneke bir peynir kutusu zannedip insanları içine tıkmaya çalışmak… İlyas Salman, yanlışı gördüğünde ne taraftan geldiğine bakmadan gelişine vuranlardan... İlle de sağa ya da sola atmıyor. Ya da yıllarca sağdan vurduktan sonra ışıltısına kanıp ortaya oynamıyor kimileri gibi… Siz hiç bozulan bir televizyonun sadece sol ya da sağ tarafını kurcalayan bir tamirci gördünüz mü? Arıza neredeyse oraya bakarsın. Ayrıca Türkiye’ de yanlışı olmayan kristalize bir ideolojik yapılanma var mı?

ÜÇ: Toplumda genel kabul görmüş değerlere savaş açmış falan değil. Böylesi sistematik bir yaklaşımı yok. Onunki daha çok ‘ne zaman ne söyleyeceği belli olmama’ hâli...

O da en güzel haldir zaten. Adam ateistim diyor ama Anadolu’da bir köyün en dindar kapısını çalsa senden daha heyecanlı kabul görür. İlyas Salman’ın toplum değerleriyle bir alıp veremediği yok. Onun derdi o değerleri kurcalayanlarla… Gönül gözü açık Anadolu insanının özü budur.

DÖRT: Bende hep ‘aynı masada muhabbet edilmeyecek adam’ izlenimini bırakıyor. Hani gecenin sonuna doğru mutlaka olay çıkaran tipler vardır ya... İşte o tiplerden. Neden böyle oldu? Ne zaman böyle oldu? Bilemiyorum.

Biriyle aynı masaya oturmaktan tedirgin olmanın ilk şartı o kişiyi sevmemek, kabullenmemek ya da hazmedememektir. İlyas Salman’ın dost meclislerindeki masaları arka arkaya dizsek herhalde buradan Kars’a yol olur. Masaya oturmadan fikir belirtmek sadece düşmanlık daha kötüsü dostmuş gibi görünüp vurmak demektir.

Uzun lafın kısası, şu adamla uğraşmayı bırakın. Süheyl Eğriboz, Mesut Kara’nın “Fantastiğin Sineması” belgeselinde Cüneyt Arkın için, “Biri gelir ve 20 yıl Cüneyt kadar uğraşırsa ancak o zaman Cüneyt Arkın olabilir, o da belki” der. İlyas Salman olmak için de, onu böyle ağız dolusu eleştirmek için de çok daha fazlası olmak gerekir.

Allah gecinden versin, bir gün elimizden yitip gittiğinde onun için de ağlayacağız. Herkesi sever, alkışlar ama çok azının peşinden ağlar Anadolu insanı. Neşet Ertaş örneğinde olduğu gibi… Uzun ömürleri olsun dilerim ama Ahmet Hakan ya da Sevilay Yükselir için ağlar mısınız? Sanmam...

Yeter artık, bu adam bizim kıymetlimiz. Uğraşmayın.

Twitter.com/murattolga