Geçmişe gidelim. Hollanda'da dünyaya gelmişiniz...
Babam eğitimini tamamladıktan sonra Rotterdam'a gidiyor. Kendine bir hayat kurup çalışıyor. Yaz tatilinde Türkiye'de annemle tanışıp evleniyor. Sonra annem de Hollanda'ya geliyor. İlerleyen dönemde de babamın sağlık sorunları nedeniyle Türkiye'ye dönmeye karar verdik. Hollanda'da büyümem benim için büyük şanstı diyebilirim. Çünkü orada aldığım eğitim bana ayrı bir disiplin kattı.
Annenizi küçük yaşlarda kaybetmişsiniz...
Evet, ben 11 yaşındayken trafik kazasında yaşamını yitirdi. Ben de arabadaydım. Ailecek, annem, babam ve kardeşim Antalya'ya tatile gidiyorduk. Balıkesir yolunda kaza geçirdik. Şarampole yuvarlandık. Babam ve kardeşim ile kurtulduk ama annemi kaybettik. Kazadan dört gün sonra gözlerimi açabildim. Gözlerimi açtığımda bütün gövdem alçı içindeydi.
Ekran yolculuğunuz nasıl başladı?
1994 Miss Globe Türkiye 2. Güzeli olmuştum ama benim miladım Serdar'dır. Aynı yıl Serdar ile bir açılışta tanıştık. O dönem ilk albümünü çıkarmıştı. Serdar beni gördüğünde, "Karabiberim' diye bir şarkım var. Eğer bu şarkının klibinde oynarsan, hemen klibi çekeceğim, senden başkası olmaz' dedi. Beni, şarkıyla çok bağdaştırdı. Aslında rol almaya çok sıcak bakmamıştım başlarda ama sonra kabul ettim. İyi ki de kabul etmişim. Klip yayınladıktan sonra sokakta yürümekten zorladığım dönemler oldu. Çok uyumlu bir dost ve çift olmuştuk. Serdar hangi programa davet edilse ben de çağrılıyordum.
Klipten para kazandınız mı?
'Karabiberim'den hiç para almadım. Serdar ile çok iyi arkadaştık. Ve 'klipte oynarım ama şu kadar para isterim' demedim. Daha sonraki kliplerinden kazandım tabi. Serdar'ın, 'Zakkum' ve 'Nar Çiçeği' sonra da İbrahim Tatlıses'in 'Akdeniz Akşamları' şarkısının klibinde rol aldım.