30 Ara 2006 10:32 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:46

İLK TELEVİZYON YAYINININ ÜZERİNDEN 40 YIL GEÇTİ!.. NELERİN DEĞİŞTİĞİNİ YILMAZ ÖZDİL YAZDI!..

40 yıl önce tek kanal bile yoktu Türkiye'de.. Bugün 319 kanal var. Eleştirelim televizyonları. Eleştirelim de. Pespayelik sınırı olduğu gibi, ukalalık sınırı da var.Bazen "dün" ü hatırlayıp, "bugün" ün kıymetini de bilmek gerek...

31 Ocak 1968 saat 20:52...

18:30 Test diası
19:15 Sinyal müziği
19:30 Açılış anonsu
19:35 Başlarken...
19:55 Belgesel (devrim tarihi)
20:00 Haberler
20:10 Hava raporu
20:15 Çizgi film
20:21 Belgesel (eski Antalya)
20:50 Kapanış anonsu
20:51 İstiklal Marşı





Nedir bu?
Türkiye'deki ilk televizyon yayınının, program akışı...
Tarih, 31 Ocak 1968.





Yani, 1967 yılbaşı gecesi televizyon melevizyon yoktu bu ülkede.





Bu yılbaşı?
Ulusal, yerel, 319 kanal var...
319 seçenek.
Uydun varsa, ben diyeyim 719, sen de 919...





İsteyen Ajda'yı izleyecek, isteyen Sezen'i... İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Kenan Doğulu uzaktan kumandanın düğmesinde... Mor ve Ötesi, Athena, Ceza çocuğunun odasında... Beyaz, Kadir Çöpdemir oturma odanda...
Senin üstünde pijama, Gaffur yanındaki koltukta... Dileyen Victoria's Secret'ın defilesine bakacak, dileyen Madonna'nın konserine zaplayacak... Arayana futbol maçı da var, meraklısına tartışma programı da... Hastasına sinema, tiryakisine dizi ... Veya din sohbeti ... Elde bilet bekliyor musun? E piyango çekilişi canlı zaten... Çıkmadı mı? Boşver, dansöz var, 84 tane... Hayat da devam ediyor bir yandan; muhtemelen Saddam'ın asıldığını son dakika bağlantısıyla öğreneceğiz haber kanallarından.
Uzatmayayım...
Ağır ekonomik şartlar nedeniyle "tek eğlencesi" televizyon olan Türk insanı, dertlerini unutup, "felekten bir gece çalsın" diye yapılan yatırım miktarı, bir gece için, 20 milyon doların üzerinde.





Evet, kimimize göre, aptal kutusu.
Kimimize göre, ahlakımızı bozuyor.
Haklılık payı var bu görüşlerin.
Bazen pespayelik sınırları aşılıyor.
Ama...
Düşünsenize 31 Ocak 1968 gecesi, saat 20:52'yi...
Marş bitmiş.
Sonra?





Sonrası şu...
Eleştirelim televizyonları.
Entel bir hava veriyor insana.
Eleştirelim de...
Pespayelik sınırı olduğu gibi, ukalalık sınırı da var...
Bazen "dün" ü hatırlayıp, "bugün" ün kıymetini de bilmek gerekiyor herhalde.
YILMAZ ÖZDİL /SABAH