"İLK HEDEFİMİZ İKİNCİ LİGİN BİRİNCİSİ OLMAKTIR"!...CİNE5'İN PATRONU EROL AKSOY HEDEFLERİNİ AÇIKLADI!..
Türkiye´nin en popüler kanallarından biri olan Show TV´nin ve Türkiye´nin ilk şifreli kanalı olan Cine 5´in kurucusu Erol Aksoy TMSF ile anlaşarak başına geçtiği Cine 5'te neleri yapmayı planlıyor?..Erol Aksoy Mediacat'e konuştu...
`İlk hedefimiz ikinci
ligin birincisi olmak´
Türk özel televizyonculuğunun öncü isimlerinden Erol Aksoy, geçtiğimiz günlerde TMSF ile anlaşarak Cine 5´in başına geçti ve medyaya geri döndü. Aksoy,Cine 5´in neredeyse sıfır noktasından yola çıktığını ve iki yıl içinde
ikinci ligin lideri olmayı hedeflediklerini söylüyor.
Türkiye´nin en popüler kanallarından biri olan Show TV´nin ve Türkiye´nin ilk şifreli kanalı olan Cine 5´in kurucusu Erol Aksoy, İktisat Bankası´na el konulmasından sonra zor bir dönem yaşadı. Cine 5 ile medya dünyasına yeniden dönen Aksoy´la yeni planları hakkında konuştuk.
Şu anda Cine5´te neler yapıyorsunuz?
Cine 5 sıfırdan başlıyor. Bu yüzden işimiz gerçekten zor. İlk yapacağımız iş, ikinci ligin birincisi olmak. Ve bunu bile iki üç senede yapacağımızı düşünüyoruz. Onun için çok realist düşündüğümüzü sanıyorum. Piyasada epeyce televizyon kanalı var ve çok hızlı şekilde gelişiyorlar. Bu değişim hizmet verdiğiniz müşterilerin tercihleri doğrultusunda oluyor. Eğer müşterimiz tematik kanalları istemeseydi tematik kanallar gelişmezdi. Bütün dünyada böyle. Biz, televizyonlarda gelişen ihtiyaçlara cevap veriyoruz. Bunların içinde de Cine 5 de yerini bulacaktır.
Cine 5 önce bir sinema kanalıydı. Sonra maç yayınları yaptı. Daha sonra genel içerikli bir kanal olmaya yöneldi. Şimdi ne yapacaksınız?
Cine 5, ilk ödemeli kanal olarak ortaya çıktı. Bu ödemeli kanalda film ve spor vardı. Bunların ikisi de paralı ve pahalı şeylerdi. Filmler pahalıydı çünkü biz filmleri sinemada vizyona girer girmez alıp gösterime sunuyorduk. Reklam almıyorduk, reklam yerine abonenin parasıyla yaşıyorduk. Futbol Federasyonu havuzu oluşturduk. Böylece ilk kez Anadolu kulüplerine büyük meblağlar ödendi. O da çok pahalı bir içerikti. En önemlisi reklam geliriyle finanse edilebilecek bir rakam değildi. Havuz ihalesini kaybedince, Cine 5´in elinden çok önemli bir satış enstrümanı gitmiş oldu. Ayrıca dijitale bir geçiş oldu, dijital platformlar öne geçti. Mali krizle beraber TMSF el koyunca Cine 5 ne olduğu belli olmayan bir kanal oldu. TMSF düşünüp taşındı, bütün hesaplara baktı, 2-3 sene didik didik her şeyi inceledi ve benim hortumcu olmadığıma kanaat getirerek şirketin yönetimini bana iade etti. Şimdi elimde ne varsa ona göre strateji yapıyorum. Cine 5 ulusal bir kanal. Erişimiz, frekansımız, frekansımızın temizliği aynen bir Show TV, bir Kanal D gibi. Edirne´den Siirt´e kadar AGB´nin ulaştığı Türkiye sınırları içerisinde maksimum sayıda yere kolaylıkla ulaşabilen ulusal bir kanal. Diğer yandan bizim hâlâ şifreli yayın yaptığımızı ve paralı olduğumuzu zannedenler var. Onun için bizim ulusal bir kanal olduğumuzu ve frekansımızın diğer kanallar kadar iyi olduğunu ve şifreli bir kanal olmadığımızı anlatmamız gerekiyor.
Televizyon alanı çok kalabalık ve rekabetçi. Böyle kalabalık bir ortamda rekabet etmek çok güç olmayacak mı?