22 Eki 2024 00:14 Son Güncelleme: 22 Eki 2024 00:17

İlk 4 madde sözleri tartışıldı... Kaboğlu geri adım attı

İstanbul Barosu’nun yeni başkanı İbrahim Kaboğlu Anayasa’nın değiştirilemez ilk 4 maddesiyle ilgili “Değiştirilmesinin teklifi dahi olanaksızdır” açıklaması yaparak geri adım attı.

İstanbul Barosu’nun yeni başkanı İbrahim Kaboğlu Anayasa’nın değiştirilemez ilk 4 maddesiyle ilgili “Değiştirilmesinin teklifi dahi olanaksızdır” açıklaması yaparak geri adım attı.

İstanbul Barosu başkanlığına seçilen Kaboğlu, seçim sonrası yaptığı açıklamada şöyle konuşmuştu:

“Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir. Tıpkı 1995’te yapıldığı gibi tıpkı 2001’de yapıldığı gibi. 1995’te başlangıç kısmındaki ırkçı ibareler çıkarıldı. 2001 değişikliğindeyse Madde 14’e ‘İnsan haklarına dayanan laik ve demokratik cumhuriyet’ tanımı kondu. O zaman 1961’de öngörülmüş olan ‘insan haklarına dayanan devlet’ kavramı anayasaya yeniden girmiş oldu. Yani daha ileriye götürüldü. Anayasa Mahkemesi de artık bu kavramı kullanmaya başladı.”

Önce Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş sonra da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tepki gösterdiği Kaboğlu ‘açıklamasının siyasi bir zemine çekilerek bağlamından koparıldığını’ belirtti.

‘Anayasa’nın ilk üç maddesi konusundaki hassasiyetin farkında olduğunu’ belirten Kaboğlu’nun X’teki açıklaması şöyle:

“20 Ekim akşamı İstanbul Barosu Olağan Genel Kurulu ardından hukukçulara yaptığım kısa değerlendirme sonrası Anayasa’nın ilk dört maddesi üzerine bir karaçalma kampanyası başlatıldı…

‘BAĞLAMINDAN KOPARILDI, ANLAŞILAMADI’

Seçim sürecinde hakkımda yürütülen gerçek dışı söylemlere karşı yaptığım teknik açıklama siyasi bir zemine çekilmiş bağlamından koparılmış ve anlaşılamamıştır.

İlk üç madde ülke, toplum ve devlet üçlüsünü kucaklayan kurallar bütününün sacayağı olarak temeldir. Değiştirilmesinin teklifi dahi olanaksızdır.

‘İYİ NİYETLİ DEĞİL’

İfadelerimin kurucu iradeyle sürekli çatışma içerisinde olan kişi ve kurumların beyanlarıyla ortaklaştırılması doğru ve iyi niyetli değildir.

Bu konuda toplumdaki hassasiyetin farkındayım ve bu hassasiyetle ömrünü ülkede yapılan anayasal tahribata karşı koymakla geçirmiş bu konuda bedeller ödemiş bir hukuk insanıyım.

Bu itibarla devraldığımız görevin de sorumluluğuyla Anayasa’nın en net savunuculuğuna devam edeceğimiz gibi avukatlık mesleğinin sorunlarını çözmek için çalışacağız ve genç meslektaşların gündemini gündemimiz yapacağız.”