30 Nis 2016 16:22 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 08:53

İlim Yayma Cemiyeti 65. Kuruluş Yıl Dönümü

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)- "Ülke genelindeki 151 şubesi, 129 öğrenci yurdu ve 20 bin öğrencisiyle cemiyet, bugün 78 milyonun tamamına hizmet ediyor. Sizler bu çalışmalarınızla milletimizin umudu oldunuz. Sizler bu ülkenin hayat damarlarının kurutulmaya çalışıldığı bir dönemde millete güç ve...

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülke genelindeki 151 şubesi, 129 öğrenci yurdu ve 20 bin öğrencisiyle İlim Yayma Cemiyeti'nin, bugün 78 milyonun tamamına hizmet ettiğini belirterek, "Sizler bu çalışmalarınızla milletimizin umudu oldunuz. Sizler bu ülkenin hayat damarlarının kurutulmaya çalışıldığı bir dönemde millete güç ve kuvvet verdiniz." dedi.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen İlim Yayma Cemiyeti'nin 65. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni ve 61. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.

Konuşmasına katılımcıların salı gününü çarşambaya bağlayan gece idrak edilecek Miraç Kandili'ni tebrik ederek başlayan Erdoğan, Yunus Emre'nin "Mümin olanların çoktur cefası/Ahirette olur zevku sefası/On sekiz bin alemin Mustafası/Adı güzel, kendi güzel Muhammed/Yedi kat gökleri seyran eyleyen/Kürsünün üstünde cevlan eyleyen/Miracda ümmetin Hak'dan dileyen/Adı güzel, kendi güzel Muhammed" dizelerini okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah'ın, Miraç gecesinin hürmetine Suriye başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında zulüm gören, acı ve güvensizlik içinde hayatlarını sürdüren Müslümanların yar ve yardımcısı olması dileğinde bulundu.

Bu kutlu gecenin İslam aleminin birliğine, beraberliğine ve kurtuluşuna vesile olmasını Allah'tan temenni eden Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti'nin 65. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle katılımcılarla bir arada olmaktan, gurur tablosuna şahitlik etmekten büyük bahtiyarlık duyduğunu söyledi.

Erdoğan, ülkenin en köklü sivil toplum kuruluşlarından İlim Yayma Cemiyeti'nin programının hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, bundan 65 yıl önce 1951'de milletçe, mesut olmanın imkanlarını oluşturmak için cemiyeti kuran 68 hayırsever büyüğü de şükranla ve rahmetle andığını aktardı. Erdoğan, kurucular kurulunun son üyesi merhum Ömer Lütfi Take'ye Allah'tan rahmet, ailesine ve cemiyetin camiasına baş sağlığı diledi.

Milletin üzerine bir karabasan gibi çöken, tek parti dönemin baskılarının ardından tesis ettikleri özgürlük ortamıyla bu cemiyetin kurulmasına vesile olan merhum Adnan Menderes ve yol arkadaşlarını rahmetle anan Erdoğan, Türkiye'de ilk imam hatip okullarını kuran Celalettin Ökten, ilmi, içtimai ve akademik çalışmalarıyla ülkede çığır açan Sabahattin Zaim'i de yad etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Allah'ın onları merhametiyle kuşatmasını, mekanlarının cennet olmasını temenni ederek, milli bilinci ve şuuru yükseltmek, irfanı yaygınlaştırmak, hayrı tesis etmek için ter döken, mesai harcayan cemiyetin mensuplarına başta Yusuf Tülün olmak üzere yönetimin tüm kademesindekilere şükranlarını sundu.

Tam 65 yıl büyük bir özveriyle, hak ve adalet, bilim ve irfan için emek verildiğini, mücadele edildiğini belirten Erdoğan, "Bundan 65 yıl önce kısıtlı imkanlarla yokluk ve yoksulluk içinde ama halis niyetlerle, dualarla toprağa dikilen fidan bugün koca bir çınara dönüştü." diye konuştu.

- "Sadece Türkiye'yi düşünmediler"

Gerek Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş gerek TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın anlattıkları hatıraların sadece konuşulamayacağını, aynı zamanda da yaşandığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bende şöyle bir kısa tarihe gidiyorum. Ama gayet güzel şeyleri zaten anlattılar. Bir Vefa'da atılan tohumlara bakıyorum. O Vefa'daki yerde aldığımız kurs, hazırlık derslerine bakıyorum, ondan sonra da Çarşamba'daki imam hatip okulumuza geldiğimiz dönemi hatırlıyorum. Okulun en üst katı mescit ve yurdumuzdu. O yurtta geceleri, Allah kendilerine rahmet eylesin, bakıyorsunuz ki gece yarısı bir saatte üstümüz açılmış, ya İsmail Niyazi amca gelir üstümüzü örter, ya Yusuf Türel amca gelir üstümüzü örter, ya Nazif amcamız gelir üstümüzü örter, şu anda yurt müdürümüz Yahya hocamız gelir üstümüzü örter. Buralardan buralara geldik, Allah onlara rahmet eylesin. Yahya Kutluoğlu hocamıza da Allah uzun ömürler versin. Nereden nereye nasıl bir nesil hamdolsun yetişti.

Şu anda ülke genelindeki 151 şubesi, 129 öğrenci yurdu ve 20 bin öğrencisiyle cemiyet bugün 78 milyonun tamamına hizmet ediyor. Sizler bu çalışmalarınızla milletimizin umudu oldunuz. Sizler bu ülkenin hayat damarlarının kurutulmaya çalışıldığı bir dönemde millete güç ve kuvvet verdiniz. İlim Yayma Cemiyeti'nin tarihi, bu aziz milletin öz evlatlarının hikayesidir. Şayet bugün, bir dönem öz yurdunda parya muamelesi görenler, özgür, başı dik ve vakur bir şekilde her alanda 'Biz de varız' diyebiliyorsa, bu başarıda sizlerin çok büyük katkısı var. Çünkü İlim Yayma Cemiyeti Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının anasıdır. Bu ülkede sivil toplum olarak ilk öğrenci yurdu inşası, burs, iftar gibi faaliyetleri başlatan vakıf sizlersiniz. Sizler Türkiye'de ilk kez 'kendi okulunu kendin yap' sloganıyla tüm milletimiz seferber ederek 100'ün üzerinde imam hatip okunulu inşa ettirdiniz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 65 yıl önce cemiyeti kuranların bu adımı atarken sadece Türkiye'yi düşünmediklerini, onların tasavvurlarının ve hedeflerinin çok daha geniş, büyük olduğunu vurgulayarak, "hayrun-nas men yenfe'un-nas" düsturunu şiar ederek adımlarını attıklarını söyledi.

Bunları da zorluklara, sıkıntılara, ülkenin üzerinde silindir gibi geçen olağanüstü dönemlere rağmen yaptıklarını, sabrettiklerini, azimle, kararlılıkla yollarına devam ettiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz hiç bir zaman kendi çocuklarının rızkından, zamanından kısarak bu kutlu çatı altında hizmet etmiş gönül erlerinin hakkını ödeyemeyiz. Yurtlarda, imam hatip okullarında, evlerde geleceğimizin teminatını oluşturacak şuurlu bir gençlik yetiştirmek için fi sebilillah gayret gösteren vakıf insanlarını, o gizli kahramanları asla unutamayız. Bugün bu dava bu aşamaya gelmişse o meçhul kahramanların fedakarlıkları neticesindedir. Bugün İlim Yayma Cemiyeti, Türkiye'nin cemiyeti olmuşsa işte bu vakıf, bu vakıf insanlarının, hayırseverlerin, millet sevdalılarının kararlı çalışmalarının ürünüdür. Türkiye'nin cemiyetinin bu kutlu yolda durmadan ilerleyerek inşallah gelecekte ümmetin cemiyeti de olacağına inanıyorum. İşte şu salondaki tablo, bu muhteşem tablo bunun işareti ve bunun habercisidir."

(Sürecek)