İlber Ortaylı'dan katıldığı düğün ile ilgili ilk açıklama
Sultan II. Abdülhamit Han'ın torunu Berna Osmanoğlu İstanbul'da evlendi. Düğün sosyal medyada geniş yankı buldu. Eski Refah Partisi Milletvekili Şevki Yılmaz'ın sözleri tepki çekerken İlber Ortaylı'nın hareketleri ise çok konuşulmuştu. Ortaylı o düğünle ilgili net konuşarak, "Vallahi beni ilgilendirmez. Şevki Yılmaz'ın kim olduğunu da bilmiyorum, tanımıyorum da." ifadelerini kullandı.
Şehzade kızı olması sebebiyle Osmanlı Hanedanı'nın “sultan” unvanını taşıyan hayattaki 14 kadın üyesinden biri olan Berna Sultan Osmanoğlu (25), 17 Şubat Cumartesi günü akşamı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Beykoz Sosyal Tesisi’nde gerçekleşen düğünle dünya evine girdi. Çiftin nikâhı Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın tarafından kıyıldı. Gelin ve damadın şahitliklerini Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. İlber Ortaylı, Refah Partisi eski milletvekili Şevki Yılmaz ve TV programcısı, yazar ve hattat Mehmet Fatih Çıtlak yaptı.
ORTAYLI'NIN HAREKETLERİ GÜNDEM OLDU
Şevki Yılmaz düğünde, "Osmanlı’yı süren soysuzları lanetliyorum" ifadelerini kullandı. O anlarda İlber Ortaylı'nın tavrı ise dikkat çekti. Bir anda suratını çeviren Ortaylı'nın daha sonra ise tavana baktığı görüldü. Sosyal medyada geniş yer bulan olayla ilgili Ortaylı Odatv'ye konuştu.
"O KİM TANIMAM"
"Vallahi beni ilgilendirmez. Şevki Yılmaz'ın kim olduğunu da bilmiyorum, tanımıyorum da." diyen Ortaylı, "Berna'yı ve dedesi Harun Efendi'yi severim. Gözümün önünde büyüdü. Düğüne çağırdılar. Böyle düğünler için falan böyle konuşulmaz. İşte o kadar." dedi.
ORTAYLI: 'BUNLAR TARİH BİLMEYEN İNSANLARIN KAHVEHANE KÖŞELERİNE YAKIŞAN SÖZLERİDİR'
Gazeteci Candaş Tolga Işık'a da açıklamalarda bulunan Ortaylı şunları aktardı: "Bugün basına yansıyan haberlerde geçen davete bir düğün vesilesiyle katıldım. Ne kimin davet edileceğine karışırım ne de masada oturanları tanırım. Düğün merasimi sırasında eski bir milletvekilinin yersiz konuşmalarını tasvip etmem mümkün değildir. Rahatsızlığımı da sıra bana gelince belirttim. Bunlar tarih bilmeyen insanların kahvehane köşelerine yakışan sözleridir. Açık bir Atatürk düşmanlığıdır, hazımsızlığıdır. Atatürk'le, Cumhuriyet'le, İstiklal Savaşı komutanlarıyla didişmeye kalkan sivri zekâlıların bu faaliyetlerinin arkasında tarihçilik merakının hatta ideolojinin ağırlık kazandığına inananlardan değilim, saikler başkadır. Türk tarihinin kurumları ve büyükleriyle didişmek, yani tahripkâr bir milliyetçilikle ortaya çıkmak bize ve bazı toplumlara has olaydır. Bugün eğer birileri bu ülkede rahatlıkla fikirlerini söyleyebiliyorsa Atatürk ve silah arkadaşları sayesindedir. Türkiye'yi etrafındaki devletlerle mukayese ettiğiniz zaman bize bu vatanı Atatürk önderliğinde emanet edenlerin dünya tarihine geçecek kadar büyük iş başardığını görürsünüz. Cumhuriyet’i ayakta tutmak ve korumak bizim vazifemiz. Eğer ayakta tutmazsak, tahrip edersek gidecek bir yerimiz olmadığını da birilerinin artık anlaması gerekir."