İlber Ortaylı yine bombaladı: Yeni Türkiye kuracakmış! Sen kim Yeni Türkiye kim!
“Herkes kendine göre yeni Türkiye kuruyor. B.. kurarsınız” sözleriyle tartışma yaratan tarihçi İlber Ortaylı, ‘Yeni Türkiye’ söylemine ilişkin sert eleştirilerini sürdürüyor.
Sözcü Gazetesi'nden Özlem Gürses Prof. Dr. İlber Ortaylı’yla yeni
kitabı ‘Türklerin Tarihi’ hakkında konuştu. Ortaylı, "Türk
Türk’tür, Türkiyeli diye de bir şey yoktur. Bu kadar açık.
Beğenmeyen Türklüğü, başka kimliği varsa söyler!" dedi. Ortaylı,
internetteki caps'leri için ise "İzmirliler yapıyor. İzmir
çocukları onlar, anasının gözü hepsi" diye konuştu.
İşte İlber Ortaylı'nın verdiği röportajın satırbaşları:
“Türklerin Tarihi” kitabını neden yazdınız?
Ben onu yazmadım. Bu, böyle çok uzun bir sohbet, Engin Atatimur
bunu banda almıştı, revize etti. Bu işi en ciddi yapan adam odur.
TRT kökenlidir.
- Kitapta “İran Şiileri ile Anadolu Alevilerini birbirine
karıştıramazsınız” diyorsunuz? Mezhepçi bir dış politika var
mı?
Bunların mezhepçiliğini bilmiyorum ama bunlar kasaba insanı.
Memleketin en büyük sorunu kasabalılık. Kasaba insanının kafa
yapısını biz hâlâ daha çok kavrayabilmiş değiliz. Çünkü bunların
eğitimi yoktur. Daha kötüsü buraya eğitim kurumu diye çeyrek
çepelek kurumlar getirip kurdular, 50’lerden sonra. Üniversitesi,
lisesi… Bu çok kötü oldu. Halkı kandırayım derken aslında büyük
problemler açtılar. Sonra tabii biliyorsun bu çeyrek eğitimin
üzerine üretim süreci içinde olmayan yerleşmelerin insanları
siyasete girdiler. Üretim sürecinde olmayanların siyaset yapmaları
kötü.
- Siyaset yapmaları neden kötü olabilir?
Hiçbir şeye kendi karar veremez, hiçbir tutulacak yeri yoktur onun.
Beslenmeye bakar. Bu şimdi büyük problem, çok büyük zorluk. Bugünkü
dış politikanın sloganları burada gidiyor. Kasabada böyle kafa
sallayıp “cık cık” dediğin tipteki konuşmaların, düşüncelerin,
hükümet çapında gittiğini görüyorsun.
- Değerli yalnızlık, stratejik derinlik gibi
mi?
‘Ben diyor darbeyi önleyeceğim, Sisi’ye karşı Mursi’yi tutacağım’
diyor. Ne anlarsın Mursi’den? Ne anlarsın Sisi’den? Ne bilirsin
Mısır’ı? Bilmiyorsun da zaten.
- Bugün yaşadığımız ve sizin “kasabalılık” dediğiniz
sıkıntılar felsefe üretememiş olmaktan mı?
Kasabada üretim yoktur ve dünyayla ilişki yoktur. Onun için orada
düşünce olmaz. Dedikodu olur. Basit kavga olur. Bu kavga da
sınırlıdır.
- Hep böyle mi kalacak?
Ne bileyim! Sen ahiret suali soruyorsun!
- Buradan bir çıkış yok mudur? Bizim övüneceğimiz bir
halimiz yok mu?
Vardır işte, her şeye rağmen devlet kurmuşuz. Devlet var, devlete
itaat var. Şimdi bu yeni gelenler onu yıkmaya çalışıyorlar, bu çok
çok tehlikeli.
- Belki oradan bir açılım gelecek, felsefe
gelecek?
Hayır efendim ne gelecek! Bırak ya ne açılımı? O değişim çok zor
bir şey… Gelir tabii de böyle gelmez! Böyle adamların öncülüğünde
açılım olur mu? Çok kötü. İnanılmaz biçimde eski solcularla bu
kasabalılar bir araya geliyor. Daha önce birbirlerini
küçümserlerdi. Ama şimdi eski solcularla “ecmain taifesi” güzelce
bir araya oturdular.
- Yeni Türkiye için…
Yeniyi bilemem ama oturdular. Bunların hiçbiri gerçek adam değil.
Çıkmış oradan Yeni Türkiye kuracakmış! Sen kim Yeni Türkiye
kim!
‘Anadolu müsait bir yerdi ve geç gelen biz olduk’
- Kitapta “Türkler 12. asırdan itibaren bir Akdeniz toplumudur”
diyorsunuz…
Evet, öyledir. Sonradan ve geç gelmişler Anadolu’ya. 12. asırda
kurulan vatan yok artık, hepsi kurulmuş. Fransa kurulmuş, Almanya
kurulmuş, İspanya… Bunlar da birtakım boyları istila ediyor.
Türkiye öyle değil. Bambaşka bir yere geliyor Türkler, kendilerinin
olmayan bir yere. En geç gelen biziz, tarih boyunca Türkler yok ki
Anadolu’da. Geliyor İran üzerinden buraya yerleşiyor. Müsait de bir
vatan yerleşmek için. Burası öyle iddia edildiği gibi tamamen
Hellenik bir toprak değil, unsurlardan sadece biri. Ermenisi var,
Samisi var, Gürcüler var.
“Türkiyeli diye bir şey olmaz, Türk Türk’tür”
- Kitapta, “İran’da çok sayıda Türk var, fevkalade Farsça
biliyorlar, anlayacağınız şaşılacak derecede sağlam bir iki
dillilik, iki kültürlülük… “ diyorsunuz. Türklerle Kürtler arasında
olmaz mı bu?
Olmuyor. Bugüne kadar olmamış. Niye benim derdim mi kardeşim
olmamış işte! Böyle şeylere girişmeyin! Şimdi bu Türk Milleti ve
bunların okumuşları fevkalade cahildir, hiçbirşey bilmez.
Okumuşları cahildir.
- O zaman ne kaldı elimizde?
Okumamışları önemli değil, o seni rahatsız etmez. Türkler okumaz.
Son derece sınırlıdır bilgisi. Sıkılır bunlar! Bir yerde bir
konudan bahsedilse dinleyemez, anlayamaz, sıkılır! Böyle Hindistan
münevveri gibi değildir bunlar, zavallıdır! Şimdi bunlar
mühendisliğe kalkıyor. Burada Yeni Türkiye, konfederasyon filan
diyor. Sen hiçbir şey bilmiyorsun! Onun için ben böyle sosyal
mühendislik meraklılarına çok kızarım. Sana ne yani! Türklerle
Kürtlerde niye olmamışmış! Sen Kürt olsan Türk’e hayatını verir
misin? Belki de istemiyor herif… Böyle şeylere takar bu sosyal
mühendisler, şimdi bir de imparatorluk kuracakmış bunlar!
- Türkiyeli ile Türk arasındaki farkı anlatıyorsunuz
kitapta. Nedir fark?
Türk Türk’tür, Türkiyeli diye de bir şey yoktur. Bu kadar açık.
Beğenmeyen Türklüğü, başka kimliği varsa söyler! Böyle Türkiyeli –
Mürkiyeli diye bir şey olmaz, bunlar özenti. Türk vardır, Türk’tür.
Beğenmeyen Türk olmayı, başka bir kimliği varsa söyler. Ama tabii
gülünç olmasın, mesela Gürcü’yse Gürcüce bilsin, çok rica
edeceğim…
“Yeni Türkiye”den bahsedenlere bakın!
- “Yeni Türkiye” için sadece yapılamaz, kurulamaz değil ısrarla
tehlikeli diyorsunuz bu çaba…
Tabii tehlikeli, fevkalade tehlikeli. Çok tehlikeli çünkü maalesef
programları olmayan, okkalı bir öncü sınıfları olmayan,
münevverleri olmayan bir zümrenin değişimden, yeni Türkiye’den yok
eski Türkiye’den falan bahsetmesi… Biliyoruz, üstelik halktaki bazı
hınçları, temelsiz hınçlar var, bezginlikler de var ama ona karşı.
Herkes gayrimemnun, huzurumuzu bozacaklar. Kısa ömrümüzün tadı
kaçacak! Herkesle kavga edemezsin. Yani Ermeni’yle kavga et, bir de
Yahudi’ye laf at her gün! Olmaz öyle bir şey… Suriye’yle kavga et,
İran’la da geril.
- “Artık savaş olmayacak dünyada” görüşüne çok
uzaksınız?
Yaa, evet savaş olmayacak. O kadar silah fabrikası ne yapıyor o
zaman? Yanlış… Türkiye nedir? Nerede oturuyor? Nasıl kurulmuş? Bu
memleketin kuruluşu kolay kabul edilmiş bir mesele değil, halen de
kabul edilmiş değil. Bu defter kapanmadı ve hiçbir şekilde de
kapanmaz, onu bileceksin.
“Geniş bir evim olsa evde sıpa bakacağım”
- Sarı lale mi seviyorsunuz? Masanız onlarla dolu…
Kırmızı da severim, pembe de severim. Bin tane çeşidi var lalenin!
Bu memlekette lale yoktur, bir tek İzmir’de yetişir doğru dürüst.
Çok severim lale. Çok.
- Kedi seviyorsunuz bir de?
Kedileri de severim. Köpek de severim. Okulda köpek tutmuyorlar.
Ama kediler her yerde, odama da, gelirler, her türlü edepsizlik
bedava! Git dersin gitmez… Gelir burada masaya çıkar, bilgisayarın
üzerinde zıplar, oynar, çok edepsizler.
- Evde var mı?
Yok. Bir geniş evim olsa sıpa da bakacağım.
- Ama onlar büyüyor, hep sıpa kalmıyor.
Tabii, ne güzel.. Eşek oluyorlar. Arkadaşım eşek!
- İnternet sizin capslerinizle yıkılıyor
biliyorsunuz…
Caps’i İzmirliler yapıyor. İzmir çocukları onlar, anasının gözü
hepsi!