27 Tem 2013 12:11 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:18

İLAHİYATÇILAR ATATÜRK SANSÜRÜNE İSYAN ETTİ "ADINI ANMAKTAN KORKUYORUZ"

İlahiyat fakültesi hocaları, Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı iftarda çok çarpıcı iddialarda bulundular..

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki akşam Ankara’da ilahiyat fakültesi hocaları, Diyanet çalışanlarının sendikalarının yöneticileri ve emekli din adamları ile iftarda buluştu. CHP’nin müftü kökenli İstanbul milletvekili İhsan Özkes’in Gençlerbirliği Sosyal Tesisleri’nde düzenlediği iftara 40’a yakın din adamı ile gazetecilerin Ankara temsilcileri katıldı.

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre; yemek öncesi iftar duasını yapan İsa Varlı’nın “Yaptıkları ve Türkiye’de özgürce ibadet imkânı sağladığı için” Atatürk’e de dua etmesi üzerine söz alan iki konuk şu görüşleri paylaştı:

Abdullah Tosun (Emekli TRT Sosyal İşler Daire Başkan Yardımcısı): Artık camilerde toplantılarda Atatürk’ün ismini bile anmaya korkar hale geldik. Bu mesele bizim için şan, şeref ve haysiyet meselesidir.

Asaf Demirbaş (Emekli TRT Dini ve Ahlaki Yayınlar Müdürü): Bugün mevlit programlarında Atatürk’ün adı anılmıyor. Diyanet İşlerini kuran Atatürk değil mi? Kuran’ı tercüme ettiren Atatürk değil mi? Diyanet’i Atatürk kurdurmadı mı? Niye dua edilmiyor? Mevlitlerde Atatürk’ün adının kaldırılması çok yanlış.

İftara katılan Diyanet çalışanları sendikalarının başkanları ise bu şikâyetlerin genellenmemesi gerektiğini belirterek “Birkaç kendini bilmezin Atatürk’ü hiçe sayıp ismini söylememesi tüm kurumu bağlamaz. Biz tüm Türkiye’yi geziyoruz. Genelde Atatürk ve silah arkadaşları diye zikrediliyor ve edilmeye de devam edecek” karşılığını verdiler.

‘Diyanet AKP’nin arka bahçesi’

Sendika temsilcilerinin ağırlıklı vurguları ise “Diyanet’in AKP döneminde siyasallaştığı” yönünde oldu. Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, “İnsanlara ötekileştirme yapılıyor. Ayrışma var. Senin adamın benim adamım mantığı. Çalışanlarda tedirginlik var. Milletvekili, il başkanı, belediye başkanı atamalarına müdahale ediyor. Eğer iktidara yakın sendikada değilse, din görevlilerimizi sendikasından dolayı dışlıyorlar” dedi.

Diva-Sen Genel Başkanı Hüseyin Demirci de “Diyanet hiçbir zaman olmadığı kadar siyasallaştı. Çözüm Diyanet’in özerk yapıya geçmesidir. Başkan seçimle gelmeli. Öyle olursa iktidara göre Diyanet olmaz. Başbakan yardımcısının söylemine endeksli Diyanet İşleri başkanı olmaz” diye konuştu.
Emekli müftü ve eski CHP milletvekili Gani Aşık ise “Diyanet İşleri hiçbir zaman bugünkü kadar iktidarın arka bahçesi haline gelmemişti” değerlendirmesini yaptı. Cemevlerinin yasal statüye kavuşması için Diyanet’in katkıda bulunmadığını belirten Aşık, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda Alevilerin de temsil edilmesi gerektiğini belirtti.

‘Kindar gençlik’ diyen dindar olamaz

Başbakan Erdoğan’ın din konusundaki söylemlerini eleştiren Ankara Üniversitesi’nden Prof. Nusret Çam, “Türkiye’de din elden gidiyor. Özü yitiriliyor. Mevlana’nın, Yunus’un, Yesevi’nin anlattığı din değil bu. ‘Kindar gençlik’ yetiştirmekten söz eden biri dindar olabilir mi? Din mazlumdur, naiftir. Ama şimdi içi boş ritüellere, şekilciliğe indirgenmiş durumda” diye konuştu.

Devrimci Müslüman Gençler

İftara kendilerine “Devrimci Müslüman Gençler” ismini veren bir grup da katıldı. Liderlerinden Eren Erdem şöyle konuştu:
“28 Şubat döneminde yargılandım. AKP döneminde de defalarca tutuklandım. 28 Şubat’ta başörtüsü eylemlerinde bizimle yürüyenler bugünlerde müteahhit oldu. Biz hâlâ aynı şeyleri söyleyince adımız fitneci oldu. 28 Şubat’ta dayak yiyenler bugün de dayak yiyorlar. O günlerde dayak yiyip şimdi sopayı eline geçirenler ne hikmetse bugün dövmekten zevk alıyorlar.”