19 Eki 2009 08:26 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:54

"İKTİDARSIZIM DEDİYSEM DE..." SERDAR TURGUT NASIL ÇARK ETTİ?

Geçtiğimiz akşam, aylardır üzerine tezler yazdığı Özge Uzun'un bacakları karşısında kendini bulan Serdar Turgut, iktidarsız olduğunu söyleyivermişti...

İktidarsızım dediysem de...


Ne zaman Habertürk ekranlarına çıksam, ne zaman güzel bir kadının karşısına otursam kendimle ilgili tuhaf bir bilgiyi açıklayıveriyorum. Sevim Gözay'ın programında aseksüel bir eşcinsel olduğumu söyledim. Özge Uzun'a da iktidarsız olduğumu anlattım. İnşallah başka bir programa çıkmam Habertürk'te. Çünkü bir daha sefere ne diyeceğim belli olmaz. Mutlaka bulurum söyleyecek bir şey ama sonuçlar da ne olur bilemem.


PROGRAMDA NELER OLMUŞTU?


Cumartesi gecesi kendimi Fellini'nin 'Kadınlar Kenti' filmindeymişim gibi hissettim.
Fellini'nin 'La Citta Delle Donne' filminde Marcello Mastroianni rüyamsı bir ortamda kadınlara ve karısına karşı tavırlarıyla yüzleşmek zorunda kalmıştı. Kafama kazılmış filmin bir afişinde Mastroianni'nin suratı onlarca kadının bacağı ve ayağı arasında görülüyordu.


Cumartesi gecesi halim buna çok benziyordu. İlk önce Özge Uzun ile onun bacağını konuştuk ve hatta çılgın bir şekilde aşık olduğum Marge Simpson'un bacaklarının görüldüğü Playboy dergisi kapağı da ortaya çıktı programda ve ben fotoğrafı alıp Özge'nin bacağı ile yan yana tutup kıyaslamalar bile yaptım.


Marge Simpson'un bacağının daha güzel olduğunu söyledim. (Belki aşktan gözüm kararmıştır bilemiyorum). Bu galiba Özge Uzun'u üzdü. Çünkü programdan sonra intihara kalkıştı. Benimle gece ıssız olan araba otoparkına indi ve arabada uzun süre birlikte gittik. Hatta sonunda Star televizyonunun ıssız bir katında benimle bir odada yalnız başına kalarak viski bile içti.


Kocasını kıskandım. Çünkü o aralarda karısı arayıp kendisinin Lagavulin viskisi içmekte olduğunu söyledi. Çok sevdiğim ve kolay bulunmayan bir viskidir bu. Baktım ki Özge de kocası da benim zararsız olduğuma çoktan karar vermiş durumdalar. Kimsede bir endişe yok. Sonra Oray'ın programı başladı, kadınlar kentinin diğer kadınları çıktılar ortaya. Tülin Şahin, Neşe Sapmaz, Özge Uzun ve ben bir kanapede yan yanayız. Neredeyse kucak kucağa oturuyoruz. Üstelik Oray Eğin'in konuyu açması üzerine fetişler, benim bacak takıntılarım üstüne filan konuşuyoruz. Ben programın bir anında bayılacak gibi oldum. Üstüme fazla gelinmişti. Hiçbir fetişistin kendisini bu kadar kontrol altında tutmasını beklemek insanlığa sığar bir şey de değildi. Neden böyle yaptıklarını düşündüm. 'Acaba yıllardır yazmış olduğum yazıların öcünü mü alıyorlardı benden?' Bu olabilirdi ama gecenin başlangıcında kendimin iktidarsız olduğumu durup dururken açıklamıştım Özge Uzun'a ya, herkes bundan dolayı da rahat davranıyor olabilirdi. Bu nedenle toplum huzuru ve sosyal dengeler açısından bu açıklamaları bir an önce yapayım dedim...
Her ne kadar daha önce aseksüel eşcinsel olduğumu bu sefer de iktidarsız olduğumu açıklamış olsam da siz siz olun kendi güvenliğiniz açısından buna tam inanmayın olur mu? Durumu size benim kedim Silvester'i anlatarak açıklamalıyım.


Bizim Silvester eve ilk geldiğinde yıllar önce onu ameliyat ettirmiştik. Yani erkekliğini yok etmiştik. Bu zorunluydu çünkü genç haliyle oraya buraya fışkırtarak koku yapıyordu. (Benim gençliğime benziyordu yani).


Aradan onca yıl geçti, Silvester yaşlandı da ama onu hala zaman zaman bir battaniyenin üstüne çıkmış, gözleri buğulanmış, içgüdüsel seks hareketi yaparken görebiliyorsunuz. Bununkini kestirmiştik. 'Neler oluyor?' diye sordum veterinere. O da 'Kanında hormonlar var, bunlar nedeniyle yapıyor. Bunlar durdurulamayan içgüdüsel hareketlerdir' dedi.


Anlayacağınız; kendi hakkımda ne söylersem söylesem de bir gün beni birisinin üzerine çıkmış bazı içgüdüsel hareketleri yaparken görürseniz hiç şaşırmayın, beni sorumlu tutmayın. Kendimle ilgili yalan söylemiş olduğumu da düşünmeyin. Durum böyleyken hiç kimseye bana tam güvenmesini tavsiye etmem. Bu zararsızdır diye öyle fazla bacak muhabbeti yapmak, ayak uzatmak türü şeyler fazla olursa bir noktada kan dengelerim devreye girebilir ve çıldırabilirim. Herkes bu gerçekleri bilsin de gardını fazla düşürmesin bana karşı. Benim de Silvester'in gözleri gibi gözlerim her an buğulanmaya başlayabilir.


Serdar Turgut/Akşam