20 Oca 2012 09:36 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:15

İKTİDARLAR DONDURMAYA BENZER, YALANMAK İSTER!

Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil, arşive girdi, 12 Eylül ihtilalinin ardından köşe yazarlarının o gün yazdıklarıyla bugün yazdıklarını karşılaştırdı.

Dondurma

Gazeteciliğin ağababası İngiliz’e sormuşlar “gazetecilik nedir?” diye... “Genel itibariyle Lord Jones’un yaşadığından haberi olmayan insanlara ‘Lord Jones öldü’ demekten ibarettir” demiş.
*
Tuvalete gitmeye mecali kalmayan
Kenan Evren’e yurtdışı yasağı getirilmesi... Budur.
*
95 yaşındadır.
Ahalimiz nazarında...
Rahmetli Lord’dan farksızdır.
*
Çünkü...
Türkiye’nin ortanca yaşı 28’dir. Yani, nüfusun yarısı 28 yaşından küçüktür. 1980’de dünyaya gelen bebek, bugün kazık kadar oldu, 32 yaşında, düşün... İlkokulda filan olanları hesapla, şu an 4 kişiden 3’ü tanklarla uyandığımızda ya doğmamıştı ya da çocuktu. Kaba hesap, 50-55 milyon civarında vatandaşımız, o günlerde neler yaşandı, bilmiyor... Bildiği, kulaktan dolma.
*
Star Haber’deyken Eminönü’ne kamera gönderdik, yaşı müsait olanlara “12 Eylül darbesi ne zaman oldu?” diye sorduk. Hesapta, 1980’i hatırlayıp hatırlamadıklarını öğreneceğiz. “Haziranda oldu” diyen bile çıktı iyi mi... Haziranda eylül darbesi!
*
İlave et bu denyoları... O günleri hatırlayanların sayısı, taş çatlasın 10 milyon kişiye iner.
*
Dolayısıyla...
Laga lugayı bırakıp, arşive girdim. Bugün utanmadan “demokratım, darbecilere karşıyım” falan diye atıp tutan arkadaşların, 13, 14,15 Eylül 1980’de neler yazdığını çıkardım.
*
“Evren’in sözleri, her hukukçunun başucuna mukaddes kitap gibi asılacak cinsten sözlerdir, öpüp öpüp başlarına koysunlar” diye döşenmiş biri... Hukuk’tan girmiş,din’den çıkmış.
*
“Böylesine olumlu, özlenen sonuçları almaya yönelik harekâta destek olmak, milletçe hepimizin görevidir” yazmış bi başkası... Bugün “destek olanlar yargılansın” diyor!
*
“Eğer ordumuz ihtilali başarmasaydı, başımıza gelecekleri düşünebiliyor musunuz, hep birlikte bin şükredelim” diyen var... “Hedef, politikayı değil, çirkinleşen politikacıyı tasfiyedir, hayırlı olsun” diyen var... “Hainler, küstahlar, demokrasiyi yozlaştıran güçler, geriye itildi” diyen var... Hadiseye ekonomik açıdan yaklaşıp “işçi-işveren ilişkilerine, hatta, bankadaki paralarımıza bile güvence getirildi” diyen var.
*
“12 Eylül darbe değildir” diye başlayıp “Kenan Evren’e tamamiyle katılıyoruz, 12 Eylül’ün gerekçesi haklıdır, halkın meşru müdafaaya geçtiği gündür” diye bitiren demokrat abla var!
*
“Biz basın olarak, 12 Eylül harekâtının, Latin Amerika’daki askeri dikta rejimlerine benzemediğini Avrupa’ya anlatmalıyız,sağ ol Mehmetçik” diyen,vay yalaka vay var.
*
“TSK milletimizin son şansıdır, ümidimiz harekâtın başarıyla neticelenmesidir” diye dua eden de var... “El ele, kol kola, mutlu günlere gidiyoruz” diyen, durmak yok yola devamcı da...
*
Özetle.
“12 Eylül nedir?” derseniz.
Ne askerdir aslında.
Ne dış mihraktır.
*
Menderes’i alkışlayan, sonra askeri alkışlayan, sonra Demirel’i alkışlayan, sonra askeri alkışlayan, sonra Özal’ı alkışlayan, sonra askeri alkışlayan, sonra... ABD’ye karşıyken Ecevit’i yuhalayan, ABD’den ekonomi bakanı getirince Ecevit’i alkışlayan, sonra bunları alkışlayan zihniyettir... Gelene ağam, gidene paşam’cı ikiyüzlülük’tür.
*
Peki, kim bunlar derseniz...
*
Değerli gençler...
İktidarlar, dondurmaya benzer. Yalanmak ister.
Orasını da yalayayım, aman şurasını da yalayayım derken, yüzüne gözüne bulaşır.
*
“Ben demokratım” diyenlerin ağızlarına dikkatli bakın... Dudaklarının çevresindeki lekeleri göreceğinizden eminim.