İktidarın Ciner Medya ile hesaplaşma planı
Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.
‘Ortadoğu’da kartlar yeniden karılacak…’
Herhalde gazeteciliğin en klişe ifadelerinden biri budur.
Klişedir çünkü…
Ortadoğu’da ne kart biter…
Ne de o kartların karılması…
Şu Ortadoğu nasıl huzura susamışsa, bizim medya alemi de öyle…
Ne savaş, ne gerilim ne katliam…
Hiçbiri eksik olmuyor.
Ve yoldaşlar, yine, yeniden, medyada kartların karılacağı, taşların yerinden oynacağı bir döneme giriyoruz.
Bu kez belki de eşi benzeri görülmemiş bir değişim ve dönüşümün eşiğinde dikilmiş öylece bekliyoruz.
15 Mayıs sabahı- eğer seçim 1. turda biterse- medyada taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmayacak.
İktidar da kazansa öyle, muhalefet de…
Şimdiii eğilin, getirin kulağınızı, medya kulislerini alttan alta kaynatan ve iki medya grubunu çok yakından ilgilendiren kulisleri size fısıldayayım.
Seçimi muhalefet alırsa, senaryo belli, çok da üzerinde spekülasyon yapmaya gerek yok.
Hemen hemen her medya grubunun patronu zamanla değişir.
Ama kısa vadede, muhalefete yakın isimler medya gruplarının tepesine oturur.
O nedenle bu senaryo üzerinde çok durmayacağım.
Zira tablo net.
Asıl mesele iktidar tekrar seçimi kazanırsa ne olur?
İktidarın bir süredir bazı medya gruplarını yeniden düzenlenek istediği biliniyor.
Bunların başında Demirören Medya geliyor.
Bir sır değil:
Demirören Ziraat Bankası'na olan borçlarını ödeyemiyor.
Üstelik medya sürekli zararda.
Büyük bir yönetim krizi olduğu iddiaları da kulislerde dolaşıyor.
Özellikle televizyonların başında olan Murat Yancı’nın adının bazı skandallara karıştığı, yanlış yönetim tarzıyla medya grubunu içten içe kaynattığı gerekçesiyle, seçimden sonra görevden alınacağı da iddialar arasında.
Burada Murat Yancı ve hakkındaki bilgiler ayrı bir parantezi hak ediyor ama o parantezi sonra açmak üzere şimdilik kapatıyorum. Zira bu yazının konusu çok başka...
Tüm nedenler alt alta toplandığında iktidarın bir süredir Türkiye’nin en büyük medya grubunu,
başka bir patrona vermek için formüller aradığı da biliniyor.
Bunun için bazı güçlü ailelerle, önemli isimler dirsek temasında.
Çünkü iddia o ki seçimin hemen ardından Demirören kangrenine bir çözüm getirilmesi kararı alınmış.
Malumunuz yoldaşlar, Aydın Doğan ve ailesinin adı yine kulislerde yankılanıyor.
Ha muhalefet kazanırsa bu senaryo ancak gerçekleşir.
Ancak bu iktidar bu tende durdukça, Doğan ve ailesi bir daha Bağcılar’daki binaya adım atamayacak.
KESKİN BİLGİ.
İktidarın asıl gözünü kestirdiği yerse Taksim’de dev bir bina.
Bu bina için müsaadenizle ayrı bir başlık açıyorum.
İKTİDARIN CİNER MEDYA İLE HESAPLAŞMA PLANI
Evveeetttt sırdaşlar.
O bina Talimhane’de yükselen Habertürk binası.
Keskin’iniz Kalem’iniz bundan haftalar önce yazdı.
Habertürk’te yeni Alo Fatih, yani Fatih Saraç dönemi başladı diye.
Sağ olsun bazı dostlar yazdıklarımla dalga geçti,
‘hadi oradan bre Keskin, Habertürk baya baya muhalefete, hatta daha çok İYİ Parti’ye oynuyor, Alo Fatih kanalı yönetse böyle mi olur?’ dedi.
Aslında mantıklı bir yorum olduğu için çok da kızmadım.
Fakat yine bir yazımda dile getirdim; dedim ki iktidar bizim adamımız diye yıllaaaar sonra yine medya grubunun dümenine Alo Fatih’i oturttu, oturttu oturtmasına amma yine şoktan şoka girdi.
Çünkü Alo Fatih yönetimindeki kanal baya baya muhalif yayın yapıyordu.
Alo Fatih’in kulağı bazı aracılar tarafından çekildi.
Ve kanal yine iktidar eksenine doğru dümeni kırdı. Son günlerde iktidara yakın bakan ve vekiller kanalda daha çok boy gösteriyor ama kanal iktidarın istediği kıvama da gelmiş değil.
O nedenle iktidar cenahında, Alo Fatih’e karşı büyük bir öfke var.
Ankara’da Ciner Medya’yı seçimden sonra ele geçirme planları yapılıyor.
Alo Fatih, seçim sonrasında Habertürk’ün tepesine geçeceğinden bir şekilde eminmiş ancaaaak, Ankara’da konuşulanlar tam tersine işaret ediyor.
Alo Fatih ve ona yakın tüm isimlerin tasfiye edileceği iddia ediliyor.
Dahası iktidarın hedefinde birkaç önemli isim varmış.
Onlardan ikisi çoktan gönderildi malum:
Biri Sevilay Yılman diğeri Ebru Baki.
Seçim sonrasına bırakılan diğer isimlerse şöyle:
Fatih Altaylı, Nihal Bengisu Karaca, Nagehan Alçı.
Neyse sırdaşlar…
İktidardaki Alo Fatih kızgınlığı öyle bir boyutta ki…
Müsaadenizle bir sonraki başlıkta anlatayım.
ALO FATİH’İN AİLE DÜĞÜNÜNE İKTİDAR BOYKOTU
Haydi o zaman biraz da magazin yapalım yoldaşlarım.
Sizlere, lüks bir otelde geçtiğimiz günlerde gerçekleşen dillere destan bir düğünden bahsedeyim.
Düğün dillere destan amma, gelin görün ki çok ilginç dedikodulara da sahne olmuş…
Alo Fatih’in tekstilci oğlu Eymen Saraç dünya evine girdi.
Haremlik ve selamlık usülde yapılan törende, çiftin nikah şahitleri Ali Koç ve Turgay Ciner’di.
İş dünyasının Beyaz Türklerinin katıldığı düğünde anlayacağınız ne kadınlar erkeklerin yüzünü,
ne de erkekler kadınların yüzünü gördü.
Pes…
Neyse sırdaşlar.
Düğün Alo Fatih için çok önemliydi.
İktidara bu kadar yakın bir ismin aile düğününe önemli siyasetçilerin adeta bir çıkarma yapmasını beklersiniz değil mi?
Ancaaaaaak keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, Külliye’den çok önemli 20 ismin davet edilmesine rağmen, hiçbiri davete icabet etmemiş.
Üstelik sadece üst düzey isimler değil, orta ve alt düzey isimler de düğüne gitmemiş, Saraç ailesini mesaj ve tebriklerle idare etmiş.
Çok çok ilginç değil mi?
Yine keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, çok tepelerden gelen bir talimatla, Saraç ailesinin düğününe Külliye’den kimsenin gitmemesi istenmiş.
Yani düğünü boykot talimatı verilmiş.
Tabii ki bunun nedeni Saraç’ın -iktidara göre- Habertürk’te gösterdiği ikinci kötü performans.
Bu kötü performanslardan biri 17-25 Aralık kumpası sırasında FETÖ’cülere başında olduğu Habertürk Tv’yi teslim etmesiydi.
O dönem Habertürk Tv'nin yönetici kadrosu FETÖ Medya davasından tutuklu yargılandı. Tamamı o dönem yaptıkları ve yaptırdıkları haberler yüzünden hapis cezası aldı. Bazıları yurt dışına kaçtı ve halen firarda. Bakınız isimler şunlar: Oğuz Usluer, Abdullah Kılıç, Cuma Ulus, Erdal Şen, Bülent Ceyhan...
Şu sıralardaysa, yukarıda da bahsettiğim üzere, iktidarı kızdıran Habertürk’ün yayın politikası…
Seçim sonrası Saraç, Habertürk’ün tepe ismi olma hayalleri kuruyor kurmasına ammaa…
Bu boykot tam aksi bir duruma işaret ediyor.
Gelmiiiş geçmiiiş olsun kendisine.
Artık başka bahara…