İktidar yanlılarının ekrana çıkması “simgesel”miş… Halk TV patronuna ‘kırmızı liste’ sorusu!

Cafer Bey’in yanıtları beni kesinlikle tatmin etmedi. Sahibi olduğu kanalın yayın ve ücret politikasını bundan sonra da mercek altında tutmaya devam edeceğim.

Geçtiğimiz günlerde Medyaradar’da yayınlanan “Halk TV’de neler oluyor?” başlıklı yazımda şunları yazmıştım:
“Halk TV’de son zamanlarda ilginç gelişmeler yaşanmaya başlandı. Atatürkçü isimlere uygulanan ‘ekran yasağı’ tam gaz sürerken, ‘kronik AKP’liler’i çok sık görmeye başladık…”
Sonra da ekranlara çıkarılan gazeteci Taha Akyol, İstanbul Milletvekili Serkan Bayram, eski Milletvekili Şamil Tayyar, eski Milletvekili Kemal Albayrak, eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik gibi isimleri örnek olarak göstermiştim.
Ancak bazı Atatürkçü isimlerin hala “kırmızı liste”de olduğunu hatırlatarak sormuştum:
“Halk TV’deki bu değişimi ‘merkez medyaya geçiş’ mi, yoksa ‘iktidar medyasına kayış’ mı olarak nitelemek gerekir?”
***
Fatih Altaylı benim bu sorumu, konuk ettiği Halk TV’nin patronu Cafer Mahiroğlu’na sordu. Şu günlerde Flash Haber’i de satın alan Mahiroğlu’nun yanıtı şöyle oldu:
“Son zamanlarda simgesel anlamda bir iki tane konuk oldu. Zaten bunlar da bir şekilde hata yaptıklarını anlayan ve anlatan insanlar. Bu algıyı yapanların amacı da belli: Kendilerine alan açmak istiyorlar. Bizim duruşumuzu hiç kimse değiştiremez kardeşim. Biz bayrak direği gibi dik duruyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarlarını zedeleyecek, kurucu felsefeye zarar getirecek, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin taşına dokunacak hiçbir yayında Halk TV olmaz kardeşim.”
***
Öncelikle bu konuyu yazan tek gazeteci olarak belirtmeliyim ki; asla Halk TV’de kendime alan açmak gibi bir derdim olmadı. Bugüne kadar hiçbir yazımı böyle bir amaca alet etmedim. Hayatım boyunca sadece gazeteci sorusu sordum ve bundan sonra da sormaya devam edeceğim.
Yine de Mahiroğlu’nun, Fatih Altaylı aracılığıyla gündeme getirilen sorularımın bir kısmına verdiği yanıt için teşekkür ederim.
Ancak yukarıda saydığım insanların ekrana çıkarılması simgeselse…
Yani parti içi muhalefette olsalar bile AKP’yle bağlantıları hala devam eden o isimler Halk TV’ye çıkabiliyorsa…
Halk TV programcılarının ezbere bildiği “kırmızı liste” ya da “yasaklılar listesi”ndeki laik, demokratik hukuk devletini savunan bazı Atatürkçü isimler, neden “simgesel de olsa” konuk olarak alınmıyor?
AKP’lilere tanınan “simgesel ifade hakkı”, neden o gazetecilere ve siyasetçilere tanınmıyor?
***
Ve bir soru daha:
Madem Halk TV’nin “iktidar medyasına kayışı” gibi bir durum söz konusu değil; o zaman kanalın en çok izlenen ve sevilen programcısı Ayşenur Arslan neden bir yılı aşkın bir süredir kızakta?
Onun hazırlayıp sunduğu ve bir “televizyon klasiği” haline getirdiği Medya Mahallesi programı kimden gelen talep üzerine ve neden yayından kaldırıldı?
Halk TV yönetimi tarafından televizyon için “sakıncalı” bulunan Ayşenur Arslan, halktv.com.tr yazarı olarak istihdam edilerek kendisine bir tür “sus payı” mı veriliyor?
***
Cafer Mahiroğlu, aynı programda İngiltere’de nasıl zengin olduğunu anlatıp durdu. Şeffaflığın önemini defalarca vurguladı. Ancak ne iş yaptığını, 300 milyon pound gibi bir serveti nasıl kazandığını bir türlü anlatmadı.
Diyelim ki unuttu.
Peki; madem bu kadar zengin ve madem Flash TV’yi satın alacak kadar parası var; o zaman neden Halk TV çalışanlarını “Ekonomik durumumuz müsait değil” bahanesiyle oyalayıp duruyor?
Neden önemli bir bölümünü asgari ücrete yakın bir ücretle çalıştırmaya devam ediyor?
***
Kısacası; Cafer Bey’in yanıtları beni kesinlikle tatmin etmedi. Sahibi olduğu kanalın yayın ve ücret politikasını bundan sonra da mercek altında tutmaya devam edeceğim.