İkinci eş sitesi hakkında Meclis'e soru önergesi! Kapatılacak mı?
Türkiye’nin belli bir kesiminde ikinci eş tartışmaları sürüyor. CHP'li Murat Bakan, Binali Yıldırım'ın cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na konuyla ilgili olarak bir soru önergesi verdi.
Türkiye’nin belli bir kesiminde ikinci eş tartışmaları sürüyor. Bu tartışmalar sürerken, geçen günlerde, Türkiye’de ikinci, üçüncü, dördüncü eş arayanlar için internet sitesi açılmıştı.
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Başbakan Binali Yıldırım'ın cevaplaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na konuyla ilgili olarak bir soru önergesi verdi.
"Bugün ne yazık ki yüzyıllık Cumhuriyet kazanımlarının her alanda tartışmaya açıldığı bir dönemde Türk kadının da büyük kazanımlarının geri alınmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz" diyen CHP'li Bakan, Yıldırım'a, "Ulu Önder Atatürk’ün Türk Devrim felsefesine ve Türk Medeni Kanun’a aykırı olarak faaliyette bulunan evlilikci.com adlı sitenin kapatılması yönünde işlem başlatılacak mıdır" diye sordu.
Bakan, Yıldırım'a, "Bu sitenin kurucularının tespit edilerek Türk Medeni Kanununa ve Türk Ceza Kanununa aykırı faaliyetlerinden dolayı haklarında işlem başlatılması sağlanacak mıdır" dedi.
Murat Bakan'ın, Anayasa'nın 98, TBMM İçtüzüğünün 96. Maddeleri gereğince Yıldırım'ın yanıtlamasını istediği soru önergesi şu şekilde:
"Türkiye’de ikinci, üçüncü ve dördüncü eş arayanlar için bir internet sitesi açılmıştır. Basına yansıyan haberlerden edinilen bilgiye göre; evlilikci.com adlı site, İngiltere ve Endonezya’dan sonra bu konuda açılan dünyadaki üçüncü sitedir.
evlilikci.com ismiyle faaliyete geçen sitenin ‘hakkımızda’ bölümünde Nisa suresinden de alıntı yapılarak şu ifadeler kullanılmıştır: 'Türkiye’nin ilk, dünyanın üçüncü (İngiltere ve Endonezya’dan sonra), ikinci eş bulma sitesine hoşgeldiniz... Tüm semavi dinlerin izin verdiği ve ülkemiz kültürüne uygun ikinci eş kurumu bazı sorunların çözümüdür; yoksulluk, yalnızlık ve fuhuş gibi... Amacımız insanımızın bu konuda en doğru tercihi yapmasına yardımcı olmaktır.'
Sitede 'Kimler burada' sorusuna şu yanıt verilmiştir:
'- Eşiyle tüm münasebeti bitmesine rağmen çeşitli sebeplerle ayrılamayan beyler.
- Evlenmek istemeyen (çeşitli sebeplerle) aynı zamanda günah işlemek de istemeyen hanımefendiler.
- Evlenecek biriyle karşılaşamamış hanımefendiler.
- Çaresiz bir dönem geçirip, (Allah cc korusun) fuhuş ve benzeri yollara sapabilecek hanımefendiler.
- Cinsel ihtiyaçlarını günaha girmeden karşılamak isteyen erkek ve kadınlar
- Evlenmek isteyen herkes.'
İkinci eş bulma sitesinin kurucusu, site fikrinin nereden çıktığını, 'Kendi çevremden kırk beş yaşında ve hiç evlenmemiş bir bayan arkadaş hala bakire olduğunu söylediğinde bu fikir aklıma geldi. Kendisi, ikinci eş olmanın kendisi için bir çözüm olabileceğini ama doğru birini bulmanın çok zor olduğunu söyledi. Biz de durumları uyan erkek ve kadınları bir araya getiren siteyi kurduk. Amacımız insanımızın en doğru tercihi yapmasına olanak sağlamaktır' şeklinde açıklamıştır.
Öte yandan geçtiğimiz günlerde Diyanet’e bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı’nın internet sitesindeki ‘Fetva Usulü’ bölümünün ‘Aile Hayatı-Boşanma’ kısmına yöneltilen, ‘Boşarım demekle boşanma olur mu?’ sorusuna verilen yanıtın ilk kısmında, boşanmanın, ‘yetkili kişi veya kurumun kesin kararı’ ile gerçekleşeceği belirtilerek, 'Türkçede geniş zaman için kullanılan ‘Boşarım’ sözü bu nitelikte olmayıp boşama tehdidi anlamına gelir. Dolayısıyla bu sözle boşama meydana gelmez. Boşama, kişinin eşine söylediği ‘Boşsun, boş ol, boşadım veya karım boştur’ gibi boşama iradesini ortaya koyan şimdiki veya geçmiş zamanlı ifadelerle ya da mahkemenin kararıyla gerçekleşir' ifadeleri kullanılmıştır.
Din İşleri Yüksek Kurulu ‘Telefon, mesaj ve internet yoluyla boşanma geçerli midir?’ sorusuna ise, 'Bir kimse, yüzüne karşı ‘seni boşadım, benden boş ol' gibi boşamayı ifade eden sözleri şifahî olarak söylemek suretiyle, eşini boşayabileceği gibi, bu sözleri telefon, mektup, mesaj, internet ve faks yoluyla bildirerek de boşayabilir. Söz konusu iletişim vasıtalarıyla boşamak, sözlü olarak yüz yüze boşamak gibi geçerlidir. Ancak, bu durumda kocanın, boşamış olduğunu inkar etmemesi gerekir. Boşamanın yazılı olması halinde ise boşanan kimse, yazının veya mesajın eşinden geldiğinden emin olmalıdır. Bu durumda boşama hükümleri, kadının mektubu okuduğu andan itibaren başlar. Fakat koca eşini daha önce gıyaben boşamış da bunu mektupla haber veriyorsa, boşamanın hükümleri, kocanın boşadığı andan itibaren başlar' yanıtını vermiştir.
Cumhuriyetimizin ilanı ile kadınlara verilen haklarda yapılan düzenlemeler hızlanmıştır. 17 Şubat 1926’da İsviçre Medeni Kanunu örnek alınmasıyla TBMM’de kabul edilerek 4 Ekim 1926’da yürürlüğe konan Türk Medeni Kanunu ile erkeğin birden çok kadınla evlenebilmesi yerine tek eşlilik esas alınmıştır. Erkeğin ‘boş ol’ demesi ile sonuçlanan boşanma yerine, kadının ve erkeğin Kanunda belirtilen nedenlere dayanarak boşanma davası açabilmesi ve mahkeme kararıyla boşanma, mirastan erkek çocuğun tam pay, kız çocuğun yarı pay alması yerine her ikisinin eşit pay almaları kabul edilmiştir.
Ulu Önder Atatürk’ün batıda yüzlerce yıl içerisinde elde edilebilen tüm bu kadın haklarını çok kısa bir zaman diliminde Türk kadınına sağlaması onun büyük devrimciliğini sergilemektedir. Sosyal ve siyasal hayatta neredeyse yer bulamayan, erkeğinin iradesine teslim edilmiş ve yine erkeğinin iradesi ile evliliği sonlandırılabilen Türk kadını çok kısa bir süre içerisinde yalnız medeni yönden erkek ile eşit hale getirilmemiş aynı zamanda pek çok batı ülkesinden de önce seçme ve seçilme hakları sağlanarak Türk erkeği ile her yönden eşit kılınmıştır. Tüm bu kazanımlar sosyal ve siyasal hayatta çok kısa sürede kabul görmüş toplumun her alanında kadınlarımız yetki ve inisiyatif sahibi olarak pek çok başarılara imza atmıştır.
Bugün ne yazık ki yüzyıllık Cumhuriyet kazanımlarının her alanda tartışmaya açıldığı bir dönemde Türk kadının da büyük kazanımlarının geri alınmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Hayatın neredeyse her alanında tacize, şiddete ve diğer çeşitli baskılara maruz kalan kadınlarımız şimdi de belirtilen internet sitesi aracılığıyla güya ‘koruma’ amacı ile erkeğin ikinci veya üçüncü eşi yapılmak istenmektedir. Kadınlarımız erkeği ile eşit şartlarda evliliğe sahip medeni bir birey olmaktan uzaklaştırılmak, erkeğin iradesine teslim edilmiş ve hayatını bu suretle devam ettirebilen edilgen bir konuma çekilmek istenmektedir. Bunu uygulama cesaretini gösterenler elbette cüretini bugünkü siyasal iklimden almaktadır. Toplumun her alanda dinselleştirildiği, müftüye resmi nikah kıyma yetkisinin verildiği bir ortamda çok eşlilik talebinde bulunup bunu yaşama geçirmek isteyenlerin olması şaşırtıcı değildir.
Bu bağlamda;
1 – Bilhassa kadını koruyan ve erkekle eşit haklara sahip olmasını sağlayan evlilik kurumu, Türk Medeni Kanun’a göre düzenlenmiştir ve tek eşle evlilik esastır. Ulu Önder Atatürk’ün Türk Devrim felsefesine ve Türk Medeni Kanun’a aykırı olarak faaliyette bulunan evlilikci.com adlı sitenin kapatılması yönünde işlem başlatılacak mıdır?
2 – Bu sitenin kurucularının tespit edilerek Türk Medeni Kanununa ve Türk Ceza Kanununa aykırı faaliyetlerinden dolayı haklarında işlem başlatılması sağlanacak mıdır?