29 Eki 2006 21:11 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:46

"İKİ ELİYLE BİR TAVUĞA SU VEREMEYEN İNSANLAR VAR EKRANDA" ...EKRANLARIN SEVİLEN YÜZÜ EBRU AKEL'DEN İLGİNÇ AÇIKLAMALAR!!!

Bugüne kadar ekranda 9 çifti evlendiren Ebru Akel, pazartesi günü yepyeni bir yapımla atv ekranlarında olacak. 'Denemeye Değer'de ilişkileri ayrılıkla biten ünlüleri barıştıracak olan Akel,şok iddialarda bulundu...

Belki 35'imde haber programı yaparım

* Bir gün olur da sunucu Ebru'dan sıkılırlarsa... Daha öyle bir yerlerde değilim. Ama benim kendimden sıkıldığım gün inanıyorum ki onlar da benden sıkılmışlardır zaten.

* Mesela Cenk Koray gibi bir efsane olmak ister miydin?

Keşke, çok isterim. Çok istediğim şeylerden biri de haber programı yapabilmek. 'Hop Ebru, orada dur' diyebilirler ama gündem konularını da konuşabileceğim, belki gece 12'den sonra yapabileceğim bir haber programı düşlüyorum. Mesela 35 yaşına geldiğimde... Daha donanımlı, daha oturaklı, daha bilinçli olduğumda.. Sürekli ben bu tarz yarışmalar sunamam, farkındayım. Aslında 3 yıl sonra ne olacağını bilmiyorum, belki evleneceğim, çocuk doğuracağım, belki çok farklı formatlı bir yarışma sunacağım!
Dünyadaki formatların peşindeyim. Daha uçuk şeyler yapabilirim, dans edebilirim, oyunculuk yeteneğimi konuşturabilirim. Yani Türkiye'nin showgirl'ü olabilirim ben.

İki eliyle bir tavuğa su veremeyen insanlar var ekranda!

* Televizyonda bir 'Ebru Akel çağı' başladı. Senden güzeli mi yok, senden iyi konuşanı mı yok, nedir bu işin sırrı?

Bir kere adımın altına bu kadar iddialı bir şey konulmalı mı emin değilim. Ben çok iddialı sözleri sevmiyorum ama böyle bir gerçek de var! Benim yaptığım işlerin farklı bir tadı olmaya başladı, ilgi çekti. Tabii proje de çok önemli çünkü dünyada baktığında şu anda en iyi oyuncular, en iyi sunucular da başarısız olabiliyor. Ben doğru projeyle buluşan şanslı biriyim bence. Ama her başarılı insan da doğru proje eline verildiğinde onu doğru bir şekilde yoğurup çıkaramıyor. İki eliyle bir tavuğa su veremeyen insanlar var ekranda!

* Senin sunuculuk kariyerindeki yükseliş; evlilik, flört formatlı yarışmaların yükselişiyle birlikte oldu. Dolayısıyla şansın payı ne kadar bu işte?


Çok büyük faktör fakat şansla peynir gemisi yürümüyor. Tabii ki çok büyük emek, çok büyük çalışma, kafa yorma var. Söylediğim her sözün anlamını, hangi lafın nereye gideceğini düşünme gibi ince bir zekaya sahibim. Çok çalışıyorum; işin mutfağındayım, oradaki her şeyden haberdarım, canlı yayında karşıma çıkabilecek her türlü sürprize karşı gardımı almış durumdayım. Bunlar da zaman ve tecrübeyle oldu. Ben sunuculuk işinde, benim dışımda başka kimseyi göremiyorum! Tek silahım ne biliyor musun? Doğallığım... İnsan ilişkilerim kuvvetli; farklı bir tipim belki...

* Nasıl farklısın?

Ben şarkıcı değilim, hiç mankenlik yapmadım, spekülasyonla ismi duyulmuş, bunu tercih ederek yaşamış biri değilim. Evet, tamam; benim de hayatımda fırtınalar var, ben de gencim, benim de sevgilim, kavgalarım, aşklarım, barışmalarım oluyor fakat ben bunları çok fazla ağzına alıp konuşmayı seven ya da bunlarla resim vermeyi tercih eden biri değilim. Bana baktıklarında homojen bir kız görüyorlar.

* Böyle bir kariyer planlıyor muydun kendine?

Ben başarılı bir şey yapacağıma inandım her zaman. Her konuda çok tırmaladım. Televizyona iyi bir şeyle adım atabilmek için en doğru projeyi bekledim. Ben şöhret olmayı değil, başarılı olmayı seçtim. Çünkü şöhretin ne olduğunu 10 yaşında gördüm. Ablam Devlet Tiyatrosu sanatçısıydı, İzmir'in ünlü isimleri, oyuncuları bizim evimize gidip gelirdi. Şöhreti gözümde büyütmeden büyüdüm. Hep sahnedeydim. 11 yaş öncesi bale, sonrası bale, hayatım bu sanatla geçti...

* Konservatuvar mezunu, balerin, elit bir kızın Türkiye'de arabeskin g