İBRAHİM TATLISES'İN SERT ÇIKIŞI,AGB'CİLERİ NASIL GÜLDÜRDÜ?..
"Bir dizi daha maalesef reyting kurbanı oldu! Evet evet `O´ mucize aleti gördüm... Reyting ölçümlerinde şaibe var... Uyanın AGB´ciler uyanın... Reklamdan çıkarım..." diyenlere AGB´den yanıt var.
Suskunluğunu Marketing Türkiye Dergisi'nden Özlem Terzi için bozan Hayri Cem, eleştirilere, iddialara gülüp geçtiğini söylüyor. "Bizi yalnızca TİAK bağlar" diyor.
Türk medyasının bir günü yok ki, reytinglerden, AGB'den, ölçümlerden bahsetmeden geçsin. Hatta yılda bir kez, "AGB manipülasyon yapıyor" demeyen çıksın. Bu yıl ise geçtiğimiz ay televizyon izlenme ölçümlerinde AGB'nin hileli yönlendirme yaptığını ileri süren isim TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'di. AGB hakkında verip veriştiren Şahin, TRT'nin reklam almaktan vazgeçebileceğini, 30 milyon YTL'lik reklam gelirlerinin gözden çıkarılabileceğini söylemişti.
"TRT'nin bir yol ayrımına geldiğinde seçeceği bir konu var. Reklamdan çıkmayı bile düşünüyorum. TRT olarak biz oradan çıktığımızda AGB tartışılır hale gelir ki, bunu hiç kimse düzeltemez" diyen Şahin, bu açıklamalarıyla gündeme bomba gibi düşmüştü.
Bu yıl Şahin'in açıklamalarıyla başlayan televizyon dünyasında yaşanan reyting tartışmaları giderek alevlendi. Bu tartışmalara ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses de katıldı.
Tatlıses, atv'deki programında reyting sahtecileri diyerek AGB'yi eleştirirdi. Geçtiğimiz yıl ise AGB'yi eleştiren ve uyaranlar Kurtlar Vadisi Pusu senaristleri Bahadır Özdener ve Cüneyt Aysan'dı. Onlarda bu yılki tartışmalar gibi reyting ölçüm sisteminde çıkar amaçlı manipülasyonlar yapıldığını belirtmişlerdi. Bu kadar iddia karşısında ise AGB'nin suskunluğunu koruması kimi kesimlerin "İşte haklıyız. Aksini iddia ediyorlarsa çıkıp konuşsunlar" söylemlerini beraberinde getirdi. Marketing Türkiye olarak biz de en yetkili ağızdan bu iddialara yanıt aramaya karar verdik ve sözü Hayri Cem'e bıraktık.
Gülüp geçiyorum
Hayri Cem, geçtiğimiz haftalarda Nielsen Media Research Gelişmekte Olan Pazarlar Genel Müdürlüğü görevine getirildi. Bu görev aslında şu demekti. Artık Hayri Cem, Türkiye'den gelişmekte olan pazarları yönetecek, Türkiye dışında Doğu Avrupa, Asya, Orta Doğu, Afrika ve Güney Amerika'daki Nielsen'nin faaliyetlerinden sorumlu olacak. Hatta hangi pazarda Nielsen, AGB yoksa o pazarları bulup hemen yeni Nielsen'in sistemini kuracak ve onları yönetecek. Cem'e yeni görevinde başarılar diledikten sonra geliyoruz asıl mevzu ya, AGB'yi suçlayıcı iddialara ve Nielsen'nin bu gelişmeler karşısında neden suskun durduğuna...
"AGB`yi 1989 yılında kurdum. O tarihten bu yana periyodik olarak, `manipülasyon var' denilir. Her yıl olur, bu söylem periyodiktir. Çünkü bu reyting işinde bir tane birinci olur. Birinci dışındakiler ise her zaman durumlarından memnunsuzdur. Bu memnuniyetsizlikte bir takım söylentilere yol açar. Bu Türkiye'ye özgü bir durum değil. Dünyanın her yerinde bununla karşılaşıyoruz" diyen Cem, bu iddialara, söylentilere gülüp geçtiğini söylüyor.
Peki TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'in açıklamalarına ne diyor?
Bu açıklamalara Hayri Cem'in yanıtı şöyle oluyor: "TRT, reklamdan çıkıyorum diyorsa reklam alamadığı içindir. TRT gibi kanalların kendilerini konumlandırması lazım, ne kanalı olduğunu bilmesi gerekir. Beş tane farklı kanalı var, hepsi ayrı telden çalıyor. Haber ağırlıklı kanal mı olacak, eğlence kanalı mı olacak? Önce bu sorulara yanıt araması bir karar vermesi gerekiyor. Siz prime time saatinde Türk sanat müziği ya da klasik müzik konseri koyarsanız ekranlara sizi kimse izlemez. Bu durum, Türk sanat müziği ya da klasik müzik koyma anlamına gelmiyor. Doğru zamanda doğru programı doğr