01 Kas 2012 18:22 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:19

HZ. MUHAMMED'İN MEZARININ YIKILMASINI ATATÜRK MÜ ÖNLEDİ?

Mustafa Kemal Atatürk'ün Hz. Muhammed'in mezarını yıkılmaktan kurtardığı iddiasını Bardakçı yalanlamıştı.

'Suudi Arabistan dünyanın en önemli İslam miraslarından Hz. Muhammed’in kabrinin de bulunduğu Mescid-i Nebevi’ye buldozer sokmaya hazırlanıyor'

'Prof . Dr. Nevzat Yalçıntaş, Hz. Muhammed’in kabrinin bulunduğu Mescidi Nebevi’nin genişletilmesi ve yıkılmak istenmesinin 1926’da da gündeme geldiğini, Atatürk’ün Suudi Kralı’na telgraf çekerek “Vahhabiler Peygamberimizin mezarının tek bir taşına dokunurlarsa bütün orduyu güneye yığarım’’ dediğini söyledi.'

İNTERNETİN YANLIŞ BİLİNENLERİNDEN
Sosyal paylaşım sitelerinde basit bir Google aramasında ulaşılacak bu iddialar, medyada da geniş yankı buldu. Hz. Muhammed'in mezarını yıkmak isteyen Suudi Arabistan yetkililerine Mustafa Kemal Atatürk'ün çok sert bir telgraf gönderdiğine ilişkin iddialar, internet dünyasının en popüler yanlış bilinen başlıklarından birisi.

Oysa, tarih konusundaki yetkinliğiyle bilinen Murat Bardakçı bu konuda önemli açıklamalarda bulunmuştu. Bardakçı, tarihi Google'dan öğrenenlere ait 6 yanlış bilgiyi anlattığı yazısında 'Hz. Muhammed'in mezarının Suudiler tarafından yıkılmasına Atatürk'ün engel olduğu' iddiasını şu satırlarla anlattı:

"HZ. MUHAMMED'İN TÜRBESİNİ ATATÜRK YIKTIRMADI PALAVRASI"
Atatürk'ün 1930'larda Suudi Kralı İbn Suud'a "Hazreti Muhammed'in türbesini yıkmaya kalkarsan ordumu tepene gönderirim" diyen bir mektup yolladığı yolundaki balon: İddiayı bundan birkaç sene önce bir iktisat profesörü ortaya attı, Dışişleri Bakanlığı'nda hadisenin orijinal belgesini gördüğünü ama kopyasını almasına izin verilmediğini söyledi. İbn Suud'un peygamberin mezarını yıkmayı düşünmesinin imkânsızlığını bir tarafa bırakın, Türk birliklerinin tâââ Mekke'ye kadar nasıl gidecekleri, İngiliz idaresindeki Irak ile Fransız mandası altındaki Suriye'den nasıl geçecekleri düşünülmeden, özellikle o dönem Türkiyesi'nde din ile ilgili uygulamalar bile hatıra getirilmeden ortaya atılan bu tuhaf iddia da palavradan ibarettir. Üstelik, arşivlerde de bu konu hakkında tek bir belge yoktur!