Hüsnü Mahalli'den olay ''İdlib'' yazısı! "Yandaş medya okkalı..."

Hüsnü Mahalli, "Suriye sorunu biterse AKP kavga edecek kimse bulamayacak." ifadelerini kullandı.

Korkusuz Gazetesi yazarı Hüsnü Mahalli, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesiyle imzalanan İdlib mutabakatını yazdı.

Korkusuz Gazetesi yazarı Hüsnü Mahalli'nin yazısı şöyle oldu:

Yaklaşık iki aylık gerginlik ve bir aylık savaştan sonra her şey 6 saatte “tatlıya bağlandı’.

Ziyaretin magazin tarafını bir yana bırakırsak tüm dünyanın işini gücünü bırakıp konuştuğu İdlib sorunu şimdilik çözülmüşe ya da dondurulmuşa benziyor.

Peki nasıl?

Putin’in ‘ikna gücüyle’!

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanların söylemiyle “Suriye ordusu son üç ayda ‘işgal ettiği’ bölgelerden ve Türk Gözlem Noktaları’nın gerisine çekilmezse Türk Ordusu gereğini yapacaktı”.

Heyecanlanan yandaş medyanın “askere gitmemiş” amigoları “İdlib’e değil Şam’a kadar gidelim” modundaydı.

Namaz kılmazlar ama belki de Emevi Camisi’ni turistik olarak gezmeyi düşünüyorlardı.

MHP lideri Bahçeli ‘Suriye’yi yerle bir etmekten’ yanaydı.

Ama olmadı işte.

1– Suriye ordusu “işgal ettiği” Suriye topraklarından çekilmedi.

2– Suriye ordusunun kuşatması altında bulunan ve kalmalarının hiçbir anlamı olmayan Türk Gözlem Noktaları’nda durum değişmedi.

3– Türk ve Rus askerleri teröristlerin olası saldırılarına karşın trafiğe açılan Halep-Lazkiye otoyolunu koruyacak.

4– Türkiye; Suriye Arap Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğine bağlı olduğunu deklere etti.

5– Türkiye; başta Nusra olmak üzere İdlib’te bulunan terör örgütlerine ve teröristlere karşı mücadele sözü verdi.

6– Anlaşmaya imza atan Türkiye dolaylı da olsa Nusra’nın hamisi olduğunu kabul etti.

7– Çok uğraştığı Güvenli Bölge planını gerçekleştiremedi.

8– Yandaş medya okkalı tükürüklerinin tümünü yaladı.

Peki Türkiye ne kazandı?

1– Suriye ordusunun İdlib’e girmesini şimdilik engelledi.

2– İdlib’teki türlü türlü İslamcı gruplara “Sizi ben koruyorum” mesajını verdi.

3– Son bir ayda bölgeye soktuğu askerlerinin orada durmasını sağladı.

İyi de ne işe yarar?

1– Sık sık Misak-ı Milli’den söz eden AKP Suriye’nin kuzeyinde kalmayı planlıyorsa bu askerlere ihtiyacı olacak.

2– AKP aynı zamanda İdlib ve çevresinde bulunan 40-50 bin kadar militana sahip çıkarak onları kazanmayı planlamaktadır.

3– Bu çerçevede Ankara İdlib’teki Nusra ve benzeri örgütlerin militanlarını Suriye Milli Ordusu’na katmaya çalışacaktır.

Peki 60 şehit bunun için mi verildi?

Değer mi?

Komşu ülkenin toprağında ne idüğü belirsiz tipler için asla! Tam da Moskova toplantısı öncesinde Esad “Bizim Türk halkıyla devletiyle hiçbir sorunumuz yok” demişken.

Putin bu işlere ne der bilinmez ama son tavrıyla bir kez daha Esad’dan yana olduğunu kanıtladığına göre Türkiye’nin işi hiç kolay değil.

Türkiye; 17 Eylül 2018’de Soçi’de altına imza attığı taahhütlerini yerine getirmiş olsaydı şimdi biz çok farklı bir yerde olacaktık. Belki Suriye sorununun çözümü yolunda çok önemli adımlar atmış olacaktık.

Tık tık…

Ama olamadık çünkü AKP Suriye sorununu çözmek istemiyor.

Çözmek isteseydi zaten başından beri müdahale etmezdi.

Müdahale etti çünkü Esad’ın devrileceğini ve Müslüman Kardeşlerin Şam’da iktidar olacağını hesaplıyordu.

Oysa bu coğrafyayı biraz olsun tanıyanlar bunun imkansız olduğunu bilirler.

2011 sonunda yazdığım Ortadoğu’da Kanlı Bahar kitabımda Esad’ın asla devrilmeyeceğini söyledim ve bunun nesnel nedenlerini anlattım. Dinleyen olmadı. Şimdi de öyle. Son iki ayda yaptığı büyük hatalara rağmen AKP değişecek gibi görünmüyor.

Macera merakı nasıl gelişir bilinmez ama Suriye gerginliği olmadan AKP içerde sıkışacaktır.

Uzaklarda olan Libya Suriye’nin tadını vermez. Kıbrıs daha milli bir dava ama orada da İslamcılar yok.

Varsa yoksa Suriye.

Suriye sorunu biterse Türkiye düzlüğe çıkar. Suriye sorunu biterse iktidar muhalefete hangi konularda yüklenecek?

Suriye sorunu biterse AKP kavga edecek kimse bulamayacak.

İşte o zaman da memlekete özgürlük ve demokrasi gelecek sonra da toplumsal barış yeniden sağlanacak.

Kulağa ne kadar da hoş geliyor.

Hayal kurmak iyidir ama bu kadarı da fazla.