Hüseyin Gülerce'den Cemaat bombaları! Fethullah Gülen'in en büyük hatası...
Zaman gazetesi eski yazarı Hüseyin Gülerce, Fethullah Gülen ve 'paralalel yapı' hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Bir dönem Gülen cemaatinin sözcüsü olarak anılan ve 17 Aralık
öncesine kadar Fethullah Gülen’e en yakın isimlerden biri olan eski
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı başkanı Hüseyin Gülerce, "Fuat
Avni'nin “Hüseyin Gülerce'ye suikast olabilir” demesi aslında büyük
bir tehdit. Ben Fuat Avni üzerinden Paralel Yapı'nın tehdidini
ciddiye alıyorum. Korktuğum için değil. Ancak, bir talimatla
hakimler mesleklerini, ailelerini hiçe sayacak bir gözü karalık
sergileyebiliyorsa, Allah korusun bunların içinden bir talimatla
suikast işleyecek bir meczup da çıkabilir" dedi.
"Fethullah Gülen’in en büyük hatasının Tayyip Erdoğan’ı doğru
okuyamamak olduğunu" öne süren Gülerce “Paralel Yapı’nın işi
bitmiştir. 8 Haziran sabahı tası tarağı toplamaya başlayacaklar”
iddiasında bulundu.
Yeni Şafak'tan Nil Gülsüm'ün sorularını yanıtlayan (4 Mayıs 2015)
Gülerce'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
Paralel Yapı kendi unsurlarını feda etmek pahasına
pervasızca tavırlarını sürdürüyor. Nasıl bir psikoloji
bu?
Ben bünyeyi çok iyi biliyorum. Bünyedeki zihniyet “Asla teslim
olamayacaksın” şeklindedir. Ben onun için 'Paralel Yapı, cemaati
kıra kıra, kırdıra kırdıra sonuna kadar gidecektir' diyorum.
Aslında tabandaki temiz insanlara ve hizmet denilen harekete zarar
veriliyor. Bunu da çok ustalıkla yapıyorlar. Mesela Sayın Gülen,
'Hizmetle uğraşanlar keşke toprak olsaydık diye dizlerini
dövecekler' diyor. Hâlbuki iyilik hareketi olarak bilinen Hizmet
Hareketi ile uğraşılmıyor. Tam tersine bu hareketi meşruiyetin
dışına çıkaran Paralel Yapı ile mücadele ediliyor.
‘Bu yapıyla mücadele memleket meselesi’
Paralel Yapı ile mücadeleye nasıl bir anlam
yüklüyorsunuz?
Ben Paralel Yapı ile mücadeleye etmeyi ve bunlara tavır koymayı
memleket meselesi olarak görüyorum. Ben bunların devlete, ülkeye
zarar verdiğini görüyorum. Benim gibi 19 yaşından beri vatan,
millet, devlet, din davası diye yaşayan bir kişi bunu seyredebilir
mi? Ben artık Gülen'in hatırını gözetemem, aştım bunu. İnsan olarak
geçmişte ona olan saygıma bir şey demiyorum. Burada devlete karşı
savaş açmış bir dini cemaat var bana “Hüseyin bey sen yıllarca
onların arasındaydın bunu görmezden gel, sesini çıkarma” diyorlar.
Tam tersine en çok benim sesimi çıkarmam lazım. Yahu bunlar bizim
hepimizin temiz hislerini, gayretlerini istismar ettiler... Ama hiç
pişman değilim. Çünkü bu hizmete yardım eden herkesin niyeti
halisti. Ameller, niyete göredir.
‘Aba altından suikastle tehdit’
Siz sesinizi çıkardıkça dostane ya da hasmane başka uyarılar oluyor
mu?
İşte Fuat Avni tehdit etti. Fuat Avni'nin “Hüseyin Gülerce'ye
suikast olabilir” demesi aslında büyük bir tehdit. Ben Fuat Avni
üzerinden Paralel Yapı'nın tehdidini ciddiye alıyorum. Korktuğum
için değil. Ancak, bir talimatla hakimler mesleklerini, ailelerini
hiçe sayacak bir gözü karalık sergileyebiliyorsa, Allah korusun
bunların içinden bir talimatla suikast işleyecek bir meczup da
çıkabilir.
‘Fuat Avni kimse, mertçe çıksın’
Kim bu Fuat Avni?
Ben Fuat Avni'nin bir kişi olmadığını biliyorum. Fuat Avni merkezi
Pensilvanya'da olan, aralarında psikolojik harp uzmanlarının da
bulunduğu bir heyet. Adamın her dediği çıkıyormuş. Hayır çıkmıyor,
yüzde 30'u çıkıyor yüzde 70'i yalan. Zaten Fuat Avni yalancının
biri. Fuat Avni, vicdansızlığın, insafsızlığın, namertliğin
sembolü… Fuat Avni, Erdoğan ve Ak Parti ile savaşta cepheye
sürülmüş bir provokatör. Zaman gazetesi ne acıdır ki, onun
teweetlerini manşete taşıyor. Bu mesaj da Okyanus ötesine gitsin.
Öyle bir karakterden yararlanıyorlar… Mert olan mertlerle çalışır.
Fuat Avni mert değil ki. Fuat Avni eğer bir kişiyse, mertçe çıksın
“Fuat Avni benim” desin.
‘Gülen'e mesajım var’
Gülen işin bu noktaya varacağını bilseydi takıyyeye devam mı
ederdi?
Buradan sizin aracılığınızla sayın Gülen'e bir mesaj iletmek
istiyorum: “Sayın Gülen, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı doğru
okuyamadınız, kaybettiniz” mesajım bu. Gülen'in bütün hatası, Sayın
Erdoğan'ı okuyamamak oldu.
‘Dumanlı Gülen'den habersiz görüşemez’
Ekrem Dumanlı'nın Gültan Kışanak ile yaptığı bir görüşme basına
yansıdı. Yorumunuz ne olur?
Ben eğer bu yapıyı tanıyorsam, kesinlikle Gülen'in talimatıyla, her
partiden üst düzeydeki kişilerle birebir görüşmeler yapıyorlardır.
Gülen'den habersiz Ekrem Dumanlı üst düzey kişilerle hiçbir görüşme
yapamaz. Ancak onun talimatı ve yönlendirmesiyle yapar
görüşmelerini ve ne söyleyeceğini de önceden kendisine
söylerler.
‘Tası tarağı toplayacaklar’
Gülen'i çok uzun yıllardır ve yakından tanıyorsunuz. Sizce Gülen'in
şu anki hissiyatı nasıldır?
Ben bugüne kadar hiç yıkılmadığı kadar yıkıldığını düşünüyorum.
Sebebine gelince Fethullah Gülen mağlubiyeti hazmedip taşıyabilecek
bir insan değil. Şimdiye dek hiç mağlup olmadı. Şimdi üst üste
mağlubiyetler yaşıyor. Son iki hakimin hamlesindeki mağlubiyet de
ona en az 25 Aralık mağlubiyeti kadar ağır gelmiştir. Bence Paralel
Yapı'nın işi bitmiştir. 8 Haziran sabahı tası tarağı toplamaya
başlayacaklar.
‘Masonik yapılanma solda sıfır kalır’
Paralel Yapı'nın örgütlenme biçimi masonik yapılanmaya
benzetiliyor. Ne dersiniz bu benzetmeye?
Bence masonik yapılanma, Paralel Yapının yanında solda sıfır
kalır.
‘Sakın bir adım daha atma’
Sizi Amerika'dan arayan kişilerin isimleri Yeni Şafak gazetesi
tarafından deşifre edildi. Fatih Üniversitesi rektörü Şerif Ali
Tekalan ve Alaattin Kaya olduğu ortaya çıktı. Ne söylersiniz bu
konuda?
İlk olarak arayan kişi o gün attığım tweetleri silmemi istedi. Ben
de böyle bir şey olamayacağını, silemeyeceğimi söyledim. Başbakanın
kendi delegesinin oyuyla veya sandıkta halk oyuyla ancak
gönderilebileceğini söyledim. O kapattı, on dakika sonra arayan,
Fethullah Gülen'in yanından aradığını söyledi. 'Yanından arıyorum'
demek bir şifrelemedir. 'Onun isteği üzerine arıyorum' demektir. O
da 'Şu anda ne yapıyorsan, sakın bir adım daha atma, bu noktada
kal' dedi.
‘Vazgeçmeyince Pensilvanya müdahil oldu’
Başka arayan oldu mu?
O görüşmeden çıktıktan beş dakika sonra Amerika'dan telefon
gelmeden önce şu anda ismi en çok dolaşan medya yöneticisi
aradı.
Ekrem Dumanlı mı?
Ben isim söylemeyeyim. 'Abi sen ne yapıyorsun! Biz şu an Amerika'da
zaten bu işle ilgileniyoruz, sen devreye girme' dedi. Ben ona çok
sert tepki gösterdim. 'Eğer sizin çabalarınız bir işe yarasaydı bu
mesele buraya gelmezdi' dedim. Demek ki benim kararlılığımı iletti
ve bunun üzerine Pensilvanya işin içine girdi.
'Biat etmeyince savaş açtılar'
Fethullah Gülen'in ateşli bir yönetme hırsı taşıdığı söylenebilir
mi?
Sayın Fethullah Gülen'in dünyası; 'Ben varsam, Türkiye'nin
yönetimine benden başkasının müdahil olmaması lazım' şeklinde.
Benim cemaat bünyesinde şahit olduğum bir durum vardı. 'Herkes
Hocaefendi'yi dinliyor ama Tayyip Bey neden Hocaefendi'yi
dinlemiyor. Birkaç asırdır gelmeyen Hocaefendi gibi bir kişi varken
Tayyip Bey neden kendi başına hareket ediyor' deniliyordu. Bu tavır
AK Parti iktidara geldiğinden beri var aslında. Tayyip Bey'den
istenen biattı. Biat etmediği için bu işi büyüttüler.
Nasıl?
Fethullah Gülen sohbetlerinde bir İran meselesi ortaya çıkardı.
Tayyip Bey'in çevresinin İran ajanları tarafından sarıldığı, bazı
bakanların İran ajanı olduğu, MİT müsteşarının da İran ajanı olduğu
yönünde sanki ellerinde kesin deliller, belgeler varmış gibi tabana
çok ciddi bir telkin yapıldı. Bu arada cemaate ait yapılar
tarafından “muta sempozyumu” bile yapıldı. Yani şu imâ edildi:
Bunlar İran'a gidiyor ve bunlara muta nikahı kıyılıyor, esir
alınıyor. İş; 'Tayyip Bey bizim hocamıza danışmıyor' noktasından,
'bu uzun boylu adam hain' noktasına geldi. MİT olayında da, 'Bunlar
Oslo'da ihanet ettiler ve artık bunların işinin bitirilmesi lazım'
diyerek hükümete savaş açtılar.
Paralel Yapı'nın İran alerjisinin sebebi
nedir?
İran argümanı Gülen için mecburi bir argümandı. Aslında mesele İran
alerjisi değil, Tayyip Erdoğan alerjisiydi. Fethullah Gülen'in
karşısında öyle bir insan var ki bu insana siz nereden
vurabilirsiniz? Tayyip Erdoğan, İmam Hatip Lisesi mezunu,
mütedeyyin bir insan. Şehit ailesini ziyarete gidiyor Kur'an-ı
Kerim okuyor. Ayrıca kamuda, üniversitelerde başörtüsünü serbest
bırakıyor. İmam Hatip okullarındaki katsayı haksızlığını düzeltmiş.
Mütedeyyin kesimde Tayyip Erdoğan sevgisinin kırılması,
itibarsızlaştırılması neyle olur? İran ajanlığı ile olur… İran
ajanlığı, tamamen başta Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı
itibarsızlaştırmak için kurulmuş bir argüman. Ama bu yeterli
olmadı. Bunun üzerine ikinci bir argüman devreye girdi. Bu da
yolsuzluk ve rüşvet cephesiydi.
'Güçlenene kadar niyetler saklandı'
Sohbetlerdeki rahatsızlığı ifade ettiniz. O halde AK Parti iktidara
geldiğinden bu yana Erdoğan'a karşı hiç samimi
değillerdi…
Aslında en başından itibaren Sayın Erdoğan'la Sayın Gülen'in
çizgisi hiç barışmamış. Bence Fethullah Gülen AK Parti'nin iktidara
gelmesinden rahatsız oldu; kendisi Türkiye'ye yön vermek istiyordu.
Erdoğan ise İmam Hatiplerin önünü açıyor, tabanını giderek
genişletiyor… Hizmet tabanının da buraya kayabileceğini düşünüp,
bunu önlemek, tabanı tutabilmek için daha AK Parti iktidara gelir
gelmez özünde AK Parti'ye karşı tavır koydu. Ama bir akıllı siyaset
götürdüler.
Nasıl bir akıllı siyaset?
Güçleninceye kadar AK Parti iktidarından yararlanma stratejisi
güttüler. Fethullah Gülen, cemaati güçlendirinceye kadar Tayyip
Erdoğan'la karşı karşıya gelmemeye özen gösterdi. Ne zaman ki
2010'da HSYK'da çoğunluk elde ettiler, Yargıtay'da da güçlendiler,
artık Erdoğan'a karşı bayrak açabiliriz dediler. 17/25 Aralık'ta
Erdoğan'a karşı darbe girişiminin cesaretini nereden aldıklarını
herkes soruyor. Ben de soruyorum. Neyine güvendi Fethullah
Gülen?
'Paralel Yapı hizmet davasına ihanet etti'
Sizinle ilgili ihanet ithamları da var. İhanet mi
ettiniz?
Şimdi bana 'Hocaefendi'yi terk ettin, davaya ihanet ettin'
diyorlar. Ben davaya ihanet etmedim, hizmetin davasına Paralel Yapı
ihanet etti. Dava, Fethullah Gülen'e biat etmek değil ki… Dava, bir
mümin için Allah'ın rızasını kazanmadır. Ben asıl davaya ihanet
edenlere karşı duruyorum. Vefa; inanca, Allah'a ve Peygamber
Efendimize vefadır. Şahısların yanlışına vefa olmaz. Fethullah
Gülen bana göre yanlış yaptı ben de ondan ayrıldım. Bu vefasızlık
değil tam tersine devletime, milletime, vatanıma vefadır… Yahu bir
din adamının, emniyet istihbaratına, yargıya, orduya bu kadar alaka
göstermesi neyin nesidir! “Silahlı Kuvvetler bünyesinde benim
talimatımla hareket edecek insanlar olmalı” düşüncesi, İslam
tarihinin hangi din adamında görülmüştür. Bazen onun için Mevlana
gibi diyorlar. Hazreti Mevlana'nın ordu içinde kendisini gizlemiş
subayları mı vardı!
'ABD olmasa cesaret edemezdi'
İşaret veya bir taahhüt mü aldı Paralel Yapı?
Gülen 15 yıldır ABD'de. Hareketin hızlı büyümesi, Pensilvanya'ya
yerleştikten sonra oldu. Şu anda Türkiye'de her kesimden insanın
söylediği bir şey var; o da 'bir din adamı, bir cemaat lideri tek
başına Türkiye Cumhuriyeti hükümetine savaş açmaya cesaret edemez.
Mutlaka bu insana, bilhassa Amerika'dan bir destek verilmiştir'
deniliyor. Bu artık Türkiye'de büyük çoğunluğun ortak
kanaatidir.
'Soykırımı kararında etkileri var'
Neden böyle bir kanaat var?
Bence bunlar bir açık verdiler. Amerika Temsilciler Meclisinden ve
Amerikan senatörlerinden, Türkiye'nin aleyhine Amerika Dışişleri
Bakanı Kerry'ye mektup için imza topladılar. Millet bu yapıya
okullar açıyor, güzel işler yapıyor diye destek verdi. Şimdi
milletin destek verdiği okulların öğretmenleri ve idarecileri
Türkiye aleyhtarı lobicilik faaliyeti yapıyorlar. Aynı şeyi
Avrupa'da da yaptılar. Benim kanaatim, Avrupa Parlamentosunun
soykırım kararında da Avrupa'dakilerin lobi çalışmalarının tesiri
var. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve AK Parti'nin zora düşmesi için her
şeyi mübah görüyorlar…
‘Jön Türkler'i bile geçtiler’
Avrupa'daki Paralel Yapı uzantılarının mı bu soykırım kararında
etkisi var?
Ben yapıyı tanıyorum. Bu kararda etkileri yoktur diyemem. İktidarda
CHP de olsa bu karar, Türkiye'ye aleyhine yine alınırdı. Erdoğan ve
AK Parti yıpratılsın diye şeddeli çalışma yaptılar. Avrupa
Parlamentosundaki parlamenterlere Erdoğan aleyhine her fırsatta
kulis atarken Jön Türkler'i geçtiler… Bu millet de 7 Haziran
seçimlerinde Paralel Yapının desteklediği partilerden bunun
hesabını soracak. CHP ve MHP, Paralel Yapı'nın bu Türkiye aleyhtarı
hareketlerinden seçimlerde zarar görmeyeceğini zannetmesin.
Sonun başlangıcı hangi zaman oldu bu yapı
için?
Bence Paralel Yapı için sonun başlangıcı 25 Aralık oldu. Bunlar
Tayyip Erdoğan'ı vurunca düşüreceklerine inandılar. Öyle inandılar
ki tabana ve muhalefet partilerine, “Tayyip Erdoğan'ın işini
bitirdik, yurt dışına kaçacak” görüşünü yaydılar.
‘Darbe sonrası kabine belliydi’
17/25 Aralık darbe girişimi başarılı olsaydı sonrası için ne
planlıyorlardı?
AK Parti içinden bir kabine düşündüler. Ve o kabinenin başbakanı
da, bakanları da belliydi.
Kimdi belirledikleri başbakan?
Ben onu söyleyemem. Kimi düşündüklerini biliyorum ama söyleyemem.
Telaffuz ettikleri isimlerin bundan haberi bile yoktu ama onlar
bazı isimleri düşünüyordu. Hatta zikrettikleri isimler daha sonra
Erdoğan'a karşı bir tavır sergilemedikleri gibi Paralel Yapı ile
mücadelede çok etkin oldular. Ama bunlar Erdoğan'ın gidişine kesin
gözüyle baktıkları için bu isimleri ikna edeceklerini
düşünüyorlardı. 25 Aralık, 'Erdoğan gitsin, AK Parti kalsın'
planının düğmeye basıldığı gündür.
'Yeni kumpaslara hazırlıklı olun'
Zaman gazetesinin başına geçmek istediğiniz için hükümet lehine
açıklamalar yaptığınız söyleniyor. Ne dersiniz bu iddialar
için?
Bu iddiaları, “Zaman'a el koyacaklar, Hüseyin Gülerce'yi de geri
getirecekler” diye yayıyorlar. Ben, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine
karşı açılmış bir savaşta bana göre bir ihanette rol almış bir
gazetenin, yeni patronu kim olursa olsun başına asla geçmem. Bana
göre Zaman gazetesinin kürsüsü kirlendi ve ben o gazetenin başına
asla geçmem. Zaman Gazetesi çok kötü bir pozisyon aldı. Zaman
gazetesi de Samanyolu grubu da, İpek Grubunun medya kuruluşları da
öyle. Ben bu işten gönülden soğumuşum, gönülden kopmuşum, neden bu
medyanın başında yer alayım.
Sadece KPSS değil yani...
Hayır elbette değil. Bakın şu anda Paralel Yapı diye bir şeyle
uğraşılıyor. Paralel Yapı'yı hükümet, yargı ve emniyet nasıl bir
şey olarak tahayyül ediyorsa bu yapı, tahmin edilenin en az yüz
katıdır. Ve bana göre daha onların yapacakları numaralar, kumpaslar
bitmedi. İki tane hakimin davranışı nasıl herkesi şaşırtmışsa,
Türkiye hazır olsun. Seçime kadar daha büyük şaşkınlık
yaşayacağımız hamleleri ve kumpasları olabilir.
Paralel Yapının değil mi?
Evet.