Hüseyin Gülerce kavganın perde arkasını yazdı: Kılıçdaroğlu Yılmaz Özdil'e neden çok bozuldu?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yılmaz Özdil'in yazılarını paylaşan iki ismi partiden uzaklaştırmak için düğmeye bastı..
15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olduğu iddia edilen Gülen
Cemaati lideri Fethullah Gülen'e bir dönem en yakın isimlerden biri
olan Star yazarı Hüseyin Gülerce, CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'nun Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'e "çok bozulduğunu"
iddia etti.
Gülerce Özdil'in CHP tüzük kurultayına "acayip patladı"ğını yazarak
şöyle devam etti:
Geçen hafta sonundaki CHP tüzük kurultayı, muhalefete karşı tasfiye
meydanı olurken ve Muharrem İnce sessizliğe gömülürken, Sözcü
yazarı Yılmaz Özdil acayip patladı…
Önce kısa bir özet verelim.
3-4 Şubat tarihlerinde yapılan CHP 36. Olağan Kurultayı’nın
ardından gözlerin çevrildiği 19. Olağanüstü Tüzük Kurultayı,
seyircisiz ve basına kapalı olarak 9-10 Mart’ta toplandı.
36. Kurultay’da şöyle böyle bir Muharrem İnce rüzgârı esmişti. O
rüzgârla İnce, tüzük kurultayı için imza toplayacağını
açıklamıştı.
Ne olduysa rüzgâr birden dindi. İmzalar toplanamadı.
İnce ile birlikte muhalefetin; genel başkanın kontenjanının
düşürülmesi, MYK yetkisinin daraltılması, iki seçim kaybeden
başkanın çekilmesi ve PM sayısının artırılması gibi önergeleri
reddedildi.
Selin Sayek Böke ve İlhan Cihaner’in başında olduğu sol politikalar
öneren ekip, kurultayın ikinci gününde verdiği 26 önergenin 20’sini
geri çekti.
Parti içi demokrasiyi savunan, dışarıda, TV kanallarında bir mangal
külü savuran muhalifler, seslerini çıkaramadıkları gibi salondan
adeta kaçtılar… Bir hamle yapacak gibi görünen muhalefet balon gibi
söndü. Şubat başındaki kurultayda sarsılmış gibi görünen
Kılıçdaroğlu, tam bir galibiyet kazandı.
Şimdi merak konusu, kendisine televizyonlarda konuşma yasağı
getirilen Muharrem İnce’nin konuşup konuşmayacağı.
Konuşsa bir türlü, konuşmasa bir türlü.
Acaba Kılıçdaroğlu, İnce’yi konuşmaya zorlayarak disiplin yolu
marifetiyle partiden ihraç etmeyi mi planladı?
Zira tüzük kurultayının açılışında CHP lideri en sert çıkışını
yaptı:
“Ben milletvekili seçildim, istediğim kanala çıkarım, istediğim
gibi konuşurum diyenler, izin almadan çıkıyorsa, bu partide yeri
yoktur. Eski hastalıkları hala bir şekilde gündeme getirenleri de
uzaklaştıracağım. ‘Ben yoksam parti de yok’ diyen arkadaşlar kapı
burada çıkıp gidebilirler.”
Ortaya çıktı ki Kılıçdaroğlu, tüzük kurultayını muhalefete karşı
tasfiye hamlesi için kullandı.
Bundan böyle CHP’de inisiyatif, tam anlamıyla Kılıçdaroğlu’ndadır.
Öyle ki, parti dışından Kılıçdaroğlu’na saldıranlara da tahammül
gösterilmeyecektir.
Bunu da Yılmaz Özdil’in Sözcü’deki dünkü yazısından
öğreniyoruz:
“CHP'de parti meclisi üyeliği yapan Hüsniye Kaya, benim ve Necati
Doğru'nun Ataşehir belediye başkanıyla alakalı yazılarımızı telefon
mesajıyla başkalarına gönderdiği için, CHP İstanbul il disiplin
kuruluna sevk edildi, savunması bile alınmadan, partiden ihraç
edildi. Atadan dededen CHP üyesi olan Derya Çelebi, benim
Kılıçdaroğlu'yla alakalı yazımı sosyal medyada paylaştığı için, CHP
Ankara il başkanlığı tarafından disiplin kuruluna sevk edildi,
partiden ihraç edildi, partinin genel merkez binasına girmesi bile
yasaklandı. Hani, CHP tüzük kurultayı yaptı filan deniyor ya… Yeni
CHP tüzüğü işte bu.”
AK Parti ve Erdoğan düşmanlığı yapanların işi gerçekten zor.
İstiyorlar ki CHP toparlansın, ayağa kalksın, iktidar alternatifi
olsun…
Ama bir türlü olmuyor, olamıyor…
Bir Temel fıkrası geldi aklıma:
Temel boksör ve ringde iyi dayak yiyor. Nihayet yere kapaklanıyor.
Antrenörü köşeden bağırıyor: “Ula Temel bir iki yumruk da sen
vur... Temel bitmiş, tükenmiş vaziyette fısıldıyor; “Ayağa bir
dikilsem yapacağımı biliyorum ben…”
CHP kendi içinde boğuşmaktan bir fırsat bulsa, bir ayağa dikilse
çalışacak ama eski hastalıklar depreşiyor.
Cumhur ittifakı yola koyulmuş yürüyor. CHP ise muhaliflere kapıyı
gösteriyor…
CHP’nin işi gerçekten zor.