Hüseyin Gülerce cemaatin savaş ilanını savcıya anlattı!
Zaman gazetesi eski yazarlarından Hüseyin Gülerce, Gülen Cemaati'ne yönelik şikayetler üzerine başlatılan soruşturma kapsamında tanık sıfatıyla ifade verdi.
İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Fuzuli
Aydoğdu'ya yaklaşık 2 saat ifade veren Hüseyin Gülerce adliye
çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Bilgime başvurulmak üzere tanık olarak davet edildim" diyen
Gülerce, "Herkesin bildiği paralel yapıyla ilgili soruşturma
kapsamında özellikle de Beyaz TV'de son 4-5 programda yaptığım
konuşmalarla ilgili sorular soruldu. Bence en önemli soru, son
attığım bir tweet var orada diyorumki; '7 Şubat savaş ilanıydı 25
Aralık topyekün saldırıydı bunu önlemeye çalıştım ama Turfa
müneccim yaftası yapıştırıldı. Çok bilmiş çekirge tarafından' diye
onu bazı internet siteleri de oraya çektiler maalesef. Sanki ben 25
Aralık'ın yapılacağını biliyormuşum da bunu önlemeye çalışmışım
gibi halbuki cümlenin başında 7 Şubat savaş ilanıydı diyorum yani 7
Şubat'tan beri ben cemaatle hükümet arasındaki savaşı önlemeye
çalıştım. 25 Aralık'ı nereden bilebilirim ben. Mesele bir
gazetecinin 25 Aralık'ı önleme gücü olacak da nasıl önlemeye
çalışacak" diye konuştu.
"25 ARALIK'I BİLİP DE, ÖNLEMEYEN DE NAMERTTİR"
Gülerce, "Savcıya Twitter'da belli harf sayısıyla tweet atıldığını
cümle baştan okunursa böyle bir anlam çıkarılamayacağını bunun
zorlama bir şey olduğunu söyledim. Ben bunları gördüğüm üzüldüğüm
için durdurmaya çalıştım yoksa 25 Aralık'ı bilip de önlemeyen de
namerttir" ifadesini kullandı.
"BAŞBAKAN'A YÖNELİK BİR HAREKET"
Basın mensuplarının "İfadede neler sorudu?" sorusuna ise Gülerce, 7
Şubat 2012'deki MİT kriziyle ilgili de soru sorulduğunu ifade
ederek, "Baştan itibaren 7 Şubat'la başladı. 'Sizin zaman
gazetesindeki bu çizgi farklılığınız ne zaman başladı?' diye
soruldu ben de 7 Şubat'a kadar hiçbir ciddi problemim yoktu ertesi
gün 8 Şubat'ta Zaman Gazetesi MİT ifadesiyle ilgili şu başlığı
attı; 'Savcılar bugüne kadar haklı çıktı' Ben de savcı beye dedim
'Söz meclisten dışarı savcılar her zaman haklı çıkmaz' O da
'evet' dedi 'yüzde 60 reddediliyor' dedi.
Nasıl oluyor da bir iddia makamı için bir gazete savcılar hep haklı
çıktı diyor. Bunu ben niye eleştirdiğimi de anlattım gazeteciler ve
yazarlar vakfında anlattım bir sıkıntı doğuyor ne diyorsunuz diye.
Dedim ki savcıların her zaman haklı çıktığını neden yazdık.
İkincisi böyle yapınca yargıda arkadaşımız yoktu savcıya sahip
çıkmış oluyorsunuz ama en önemlisi bu hükümete karşı bir savaş
ilanıdır çünkü MİT müsteşarı sayın Erdoğan'ın Başbakanken yaptığı
bir tayindir ve kendisi için çok önemli bir makam. Kaldı ki sayın
Erdoğan bir televizyon kanalında MİT müsteşarı Hakan Fidan'ı
çağırmak kendisinin çağrıldığı anlamına geldiğini söyledikten sonra
'Gelin beni alın' dedi. Şimdi bunu idrak edemeyecek bir gazeteci
editör var mı? Bu doğrudan MİT üzerinden müsteşarı ve personeli
üzerinden Başbakana yönelik bir hareket" dedi.
"BENİM KOPTUĞUM AN 25 ARALIK"
Gülerce sözlerine şöyle devam etti: "Bir sivil toplum kuruluşu bunu
neden sahiplenir benim sarsıntı geçirdiğim yer. Bendeki kırılmayı
sordu ben sırayla dedimki 7 Şubat'taki MİT krizindeki tavır. İki
gezi olaylarındaki hiç görülmeyen uslüp yanlışlığı Erdoğan'ı
eleştirmenin ötesinde hakaret etme noktası benim için kırılma
noktasıydı. Zaman'da hakaret olmaz hem de seçilmiş Başbakan'a
hakaret yapılıyor. Üçüncüsü 17-25 Aralık dördüncüsü de yerel
seçimler ama benim koptuğum an 25 Aralık"