24 Ağu 2017 09:21
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 23:04
Hüseyin Gülerce Cem Küçük'e destek attı: Racon keser tabii...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın racon çıkışı sonrası Cem Küçük medyada hedefteki ilk isim olmuştu. Bugün Star yazarı Hüseyin Gülerce'den Cem Küçük'e destek geldi.
Bir dönem adı Gülen cemaati ile anılan Star yazarı Hüseyin Gülerce, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Kimsenin racon kesmesine de, ayar vermesine de ihtiyacım yoktur. Eğer racon kesilecekse bu raconu bizzat kendim keserim" açıklaması sonrası medyada başlayan tartışmalara ilişkin olarak "Cem Küçük’e saldıranlar, FETÖ ile mücadelede surda gedik açmak istiyorlar. FETÖ davalarını sulandırmaya, özünden koparmaya ve 'kontrollü darbe' stratejisinin inisiyatif almasına çalışıyorlar" dedi. Gülerce, sözlerine "AK Parti yönetimi, bu medyanın Erdoğan düşmanlığını unutup oyuna gelmemeli. İlk fırsatta neler yapacaklarını asla unutmamalı" diye devam etti.
Hüseyin Gülerce'nin "Cem Küçük racon keser tabii…" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir sözü ile yeni gündem oluşturdu. Şunu söyledi: “Birilerinin sosyal medya üzerinden, bazı yazarlar üzerinden benim adıma racon kestiğini dikkatle izliyorum. Racon kesilecekse ben keserim.”
Beklediğim gibi iki kesim aynı tepkiyi verdi. İkisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arkasına saklanarak efelendiler. Hani mahallede dayak yiyen çocuklar olur da, sığınacakları biri ortaya çıkar, onlar da koşarak arkasına saklanır ve işaret ederler; bu dövdü, bu dövdü…
İki kesim de Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük’ü işaret etti. Küfür ve hakaret ile saldırıya geçtiler.
İki kesimden biri, AK Parti iktidara geldiği günden beri 16 yıl boyunca Erdoğan’a savaş açmış, toplumun bir kesimini Erdoğan aleyhine kin ve nefretle doldurmuş olan, FETÖ operasyonlarında bu örgütün yanında olan ve henüz 28 Şubat darbesindeki rolünün hesabını vermemiş olan gazeteci ve yazarlar…
İkinci kesim de, “Erdoğan’la meselesi olanlar…” Gezi olaylarından itibaren millet sahip çıktıkça bunlar Erdoğan’ı yalnız bıraktılar, AK Parti içinde Batı’nın Erdoğan’a alternatif olarak düşündüğü kadroya yatırım yaptılar… Erdoğan, bunların bitmeyen beklentilerini mi karşılamadı, bunlar kendilerini çok önemsiyor, çok önemli görüyorlar da Erdoğan bunlara iltifat mı etmedi, öylesine savruldular ki; 16 Nisan’da sinsi ‘Hayır’cılık yaptılar. ‘Evet’in istikbalimiz ve istiklalimiz için önemini millet çoğunluğu anladığı halde, bunlar bir türlü ‘Evet’ diyemediler. ‘Evet’ çıkmasına öyle bozuldular ki, Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü için güzelleme yapmaktan da çekinmediler…
Tekrar şu birinci kesime dönelim.
Cem Küçük bunların ipliğini pazara çıkardıkça, FETÖ goygoyculuklarını yüzlerine vurdukça öylesine bunaldılar ki, Cumhurbaşkanı racon deyince, “hadi bakalım Cem Küçük şimdi ne yapacaksın” diye ayağa kalktılar.
Dün sabah Cem Küçük ile Fuat Uğur’u TGRT’de dinledim. Cem Küçük “görün işte racon kesiyorum” dedi. Ama haklı olarak “kendi adıma racon kesiyorum” diye de ekledi.
Çok da güzel söyledi: “Ben isim isim eleştiriyorum, siz de onları atıyorsunuz, eh ben de o zaman racon kesiyorum, derim. Şimdi de diyorum; şunlar şunlar da o attığınız falanlar gibi olacak…”
Evet, Cem’in istediğini yapmayın, telaffuz ettiği adamları atmayın, Cem Küçük de racon kesmemiş olsun. Siz onun dediklerini attıkça, o da “sizi serçe parmağımda oynatıyorum” der tabii.
Cumhurbaşkanının çıkışına bu malum medya neden dört elle sarıldı? Mesele Cem Küçük ismi değil. Ben de Cem’in bazı çıkışlarını tasvip etmiyorum -sonradan kendisi de yanlış bulduğunu söylüyor zaten- ama mesele şahıs meselesi değil.
Cem ve bizler gibi FETÖ ile mücadelede FETÖ goygoycularına rahatsızlık veren isimler, ısrarla hedefe konuyoruz. Evvelsi hafta 5 gazeteden 8 yazar üstüme geldi.
Cem Küçük’e saldıranlar, FETÖ ile mücadelede surda gedik açmak istiyorlar. “FETÖ davalarını sulandırmaya, özünden koparmaya ve “kontrollü darbe” stratejisinin inisiyatif almasına çalışıyorlar.
AK Parti yönetimi, bu medyanın Erdoğan düşmanlığını unutup oyuna gelmemeli. İlk fırsatta neler yapacaklarını asla unutmamalı…
Sadece şunu hatırlatayım. 7 Haziran seçimlerinden üç hafta önce, Mısır’da Mursi’nin idam kararını, Hürriyet gazetesi şöyle verdi (16 Mayıs 2015):
“Dünya şokta. Yüzde 52 ile seçilen Cumhurbaşkanına İDAM”
Bunun üzerine Erdoğan tepkisini şöyle dile getirdi:
''Mısır'da yüzde 52 ile iş başına gelen Mursi ve arkadaşlarını idama mahkûm kararı aldılar. Türkiye'de de bu haberi Doğan Medya Grubu nasıl verdi? 'Şok karar, yüzde 52 ile idam'. Ey Doğan Grubu, seni muhatap almam, ama şunu bilmen lazım, siz affedersin hayatınızı korkuyla geçiriyorsunuz. Şunu bil, biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Türkiye'de Gezi olaylarında bize saldırdınız. Doğan Grubu, sen avucunu daha çok yalarsın. Beraber hareket eden paralel örgüt siz de avucunuzu çok yalarsınız.''
28 Şubat utancına rağmen insan içine çıkmalarına hayret ettiğimiz, hiç pişmanlık duymamış bir cephe var karşıda.
Bütün ömürleri vesayetçiler ve cuntacılar adına racon kesmekle geçmiş adamlardaki pişkinliğe bakın, kalkmışlar racona karşı çıkıyorlar, ayıptır ayıp…
Hüseyin Gülerce'nin "Cem Küçük racon keser tabii…" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir sözü ile yeni gündem oluşturdu. Şunu söyledi: “Birilerinin sosyal medya üzerinden, bazı yazarlar üzerinden benim adıma racon kestiğini dikkatle izliyorum. Racon kesilecekse ben keserim.”
Beklediğim gibi iki kesim aynı tepkiyi verdi. İkisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arkasına saklanarak efelendiler. Hani mahallede dayak yiyen çocuklar olur da, sığınacakları biri ortaya çıkar, onlar da koşarak arkasına saklanır ve işaret ederler; bu dövdü, bu dövdü…
İki kesim de Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük’ü işaret etti. Küfür ve hakaret ile saldırıya geçtiler.
İki kesimden biri, AK Parti iktidara geldiği günden beri 16 yıl boyunca Erdoğan’a savaş açmış, toplumun bir kesimini Erdoğan aleyhine kin ve nefretle doldurmuş olan, FETÖ operasyonlarında bu örgütün yanında olan ve henüz 28 Şubat darbesindeki rolünün hesabını vermemiş olan gazeteci ve yazarlar…
İkinci kesim de, “Erdoğan’la meselesi olanlar…” Gezi olaylarından itibaren millet sahip çıktıkça bunlar Erdoğan’ı yalnız bıraktılar, AK Parti içinde Batı’nın Erdoğan’a alternatif olarak düşündüğü kadroya yatırım yaptılar… Erdoğan, bunların bitmeyen beklentilerini mi karşılamadı, bunlar kendilerini çok önemsiyor, çok önemli görüyorlar da Erdoğan bunlara iltifat mı etmedi, öylesine savruldular ki; 16 Nisan’da sinsi ‘Hayır’cılık yaptılar. ‘Evet’in istikbalimiz ve istiklalimiz için önemini millet çoğunluğu anladığı halde, bunlar bir türlü ‘Evet’ diyemediler. ‘Evet’ çıkmasına öyle bozuldular ki, Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü için güzelleme yapmaktan da çekinmediler…
Tekrar şu birinci kesime dönelim.
Cem Küçük bunların ipliğini pazara çıkardıkça, FETÖ goygoyculuklarını yüzlerine vurdukça öylesine bunaldılar ki, Cumhurbaşkanı racon deyince, “hadi bakalım Cem Küçük şimdi ne yapacaksın” diye ayağa kalktılar.
Dün sabah Cem Küçük ile Fuat Uğur’u TGRT’de dinledim. Cem Küçük “görün işte racon kesiyorum” dedi. Ama haklı olarak “kendi adıma racon kesiyorum” diye de ekledi.
Çok da güzel söyledi: “Ben isim isim eleştiriyorum, siz de onları atıyorsunuz, eh ben de o zaman racon kesiyorum, derim. Şimdi de diyorum; şunlar şunlar da o attığınız falanlar gibi olacak…”
Evet, Cem’in istediğini yapmayın, telaffuz ettiği adamları atmayın, Cem Küçük de racon kesmemiş olsun. Siz onun dediklerini attıkça, o da “sizi serçe parmağımda oynatıyorum” der tabii.
Cumhurbaşkanının çıkışına bu malum medya neden dört elle sarıldı? Mesele Cem Küçük ismi değil. Ben de Cem’in bazı çıkışlarını tasvip etmiyorum -sonradan kendisi de yanlış bulduğunu söylüyor zaten- ama mesele şahıs meselesi değil.
Cem ve bizler gibi FETÖ ile mücadelede FETÖ goygoycularına rahatsızlık veren isimler, ısrarla hedefe konuyoruz. Evvelsi hafta 5 gazeteden 8 yazar üstüme geldi.
Cem Küçük’e saldıranlar, FETÖ ile mücadelede surda gedik açmak istiyorlar. “FETÖ davalarını sulandırmaya, özünden koparmaya ve “kontrollü darbe” stratejisinin inisiyatif almasına çalışıyorlar.
AK Parti yönetimi, bu medyanın Erdoğan düşmanlığını unutup oyuna gelmemeli. İlk fırsatta neler yapacaklarını asla unutmamalı…
Sadece şunu hatırlatayım. 7 Haziran seçimlerinden üç hafta önce, Mısır’da Mursi’nin idam kararını, Hürriyet gazetesi şöyle verdi (16 Mayıs 2015):
“Dünya şokta. Yüzde 52 ile seçilen Cumhurbaşkanına İDAM”
Bunun üzerine Erdoğan tepkisini şöyle dile getirdi:
''Mısır'da yüzde 52 ile iş başına gelen Mursi ve arkadaşlarını idama mahkûm kararı aldılar. Türkiye'de de bu haberi Doğan Medya Grubu nasıl verdi? 'Şok karar, yüzde 52 ile idam'. Ey Doğan Grubu, seni muhatap almam, ama şunu bilmen lazım, siz affedersin hayatınızı korkuyla geçiriyorsunuz. Şunu bil, biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Türkiye'de Gezi olaylarında bize saldırdınız. Doğan Grubu, sen avucunu daha çok yalarsın. Beraber hareket eden paralel örgüt siz de avucunuzu çok yalarsınız.''
28 Şubat utancına rağmen insan içine çıkmalarına hayret ettiğimiz, hiç pişmanlık duymamış bir cephe var karşıda.
Bütün ömürleri vesayetçiler ve cuntacılar adına racon kesmekle geçmiş adamlardaki pişkinliğe bakın, kalkmışlar racona karşı çıkıyorlar, ayıptır ayıp…