Hüseyin Çelik Erdoğan'ın başdanışmanı Mehmet Uçum'u hedef aldı: Saraydaki komünist bozuntusu
AKP kurucularından eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçumu’u hedef aldı. Çelik, “Ne düğü belirsiz adam racon kesiyor, parmak sallıyor. Komünist bozuntusu” dedi.
AKP'nin kurucularından, eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, AKP'nin kendini MHP'ye mahkum ettiğini iddia ederek, MHP ile ittifakı "cinnet hali" olarak tanımladı. “MHP, özgül ağırlığının 20 katı iktidar üzerinde etkiye, yetkiye sahip" diyen Çelik, Kürt oylarının kaybedilmesini bu ittifaka bağladı.
AKP'nin bir kadro hareketi olmaktan çıktığını söyleyen Çelik, “En büyük yetki Sayın Erdoğan’ındır. Burada sayın cumhurbaşkanının sadece bazı isimleri değiştirmek yerine, bence kendi kendisiyle de bir hesaplaşması gerekiyor. Başarıyı sahiplenip, başarısızlığı başkasına mal etmek doğru bir tutum olmaz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın başdanışmanı Mehmet Uçum'u da isim vermeden eleştiren Çelik, "Sarayda kanunların efendisi konumuna getirilmiş bir komünist bozuntusu var. Ne idüğü belirsiz adam, parmak sallıyor, racon kesiyor. Bizim yaptıklarımız kaydediliyormuş. Kendini devlet yerine koyuyor. Bu yenilir, yutulur bir şey değildir. Sayın cumhurbaşkanı, bu adamın bunu yapmasına nasıl müsaade ediyor?" şeklinde konuştu.
Serbestiyet'in sorularını yanıtlayan eski AKP'li Bakan Hüseyin Çelik, Erdoğan ve yakın çevresine yönelik eleştirilerde bulunarak, MHP ile kurulan ittifakın partiye kaybettirdiğini iddia etti.
"Kürtler AKP'ye oy vermemeye başladı"
31 Mart seçim sonuçlarını değerlendiren Çelik, MHP ile kurulan ittifakın, AKP'yi kimlik çizgisine götürdüğünü belirtti. Çelik'e göre, bu nedenle AKP'ye gelen Kürt oyları dip yaptı. "Kürt vatandaşlarımız kesinlikle ırkçı olarak görmediği ve kendilerine daha yakın gördüğü AK Parti’ye oy veriyordu" diyen Çelik, "Ama AK Parti’nin MHP ile ittifakından sonra bu meselede de çok büyük bir kırılma oldu ve Kürt vatandaşlarımızın önemli bir kısmı AK Parti’ye oy vermemeye başladı" ifadelerini kullandı.
"MHP ile ittifak, cinnet halidir"
"AK Parti din üzerinden siyaset yapmayan, muhafazakâr demokrat bir partiydi. Sonra kendisini dini değerler üzerinden siyaset yapan, milliyetçilik rüzgarıyla kendisini MHP’ye mahkum eden bir parti haline getirdi" görüşünü savunan Çelik, "Daha önce MHP ile ittifak için 'cinnet hali' demiştim. Şimdi yine aynı şeyi söylüyorum" diyerek, şöyle devam etti:
"Bunun izahını da yapıyorum: 50 +1 teklifi, daha doğrusu başkanlık sistemi teklifi Erdoğan’a ve AK Parti’ye bir tuzaktı.
Ben bunu söylediğim zaman MHP’nin sözcüleri bana ağız dolusu hakaretler ettiler. Fakat Tayyip Bey de bir süre önce bunun yanlış olabileceğini söyledi. MHP yine tepki gösterdi. Niçin?
Çünkü MHP şu anda özgül ağırlığının 20 katı Türkiye’de iktidar üzerinde etki ve yetkiye sahiptir. Sorumluluk yok ama etki alanınız, olayları şekillendirme potansiyeliniz son derece büyüktür. Neden? Çünkü AK Parti kendini onlara mahkum etti. 50+1’den dolayı. Şu anda mecliste MHP’nin desteği olmasa AK Parti çoğunluğu kaybetmiş durumda. Böyle olunca da siz oraya mahkum oluyorsunuz.
Buna gerek var mıydı? Bugünkü şekliyle bir başkanlık sistemi Türkiye için gerekli miydi? Bana göre kesinlikle gereksizdi. Çünkü AK Parti 2002’de yüzde 34 küsur oyla cumhurbaşkanını, başbakanı, meclis başkanını seçti. Şimdi peki niye gidip yüzde 50+ 1’le siz kendinizi etnisite üzerinden siyaset yapan bir partiye mahkum ediyorsunuz? MHP ile olan ittifak AK Parti’ye çok büyük zararlar vermiştir."
"Erdoğan, kendisiyle de hesaplaşmalı"
AKP'nin, yola devam edebilmesi için fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğini söyleyen Hüseyin Çelik, Erdoğan'ın, birkaç genel başkan yardımcısını, bakanı, danışmanı görevden almasının yeterli olmayacağını belirtti ve "Özeleştiri yapılırken veya fatura çıkartırken kimin yetkisi ne kadarsa, onun sorumluluğu da o kadardır. Dolayısıyla sorumluluğu daha çok olanın daha çok hesap vermesi gerekir. Burada en büyük yetki Sayın Erdoğan’ındır. Burada sayın cumhurbaşkanının sadece bazı isimleri değiştirmek yerine bence kendi kendisiyle de bir hesaplaşması gerekiyor. Başarıyı sahiplenip başarısızlığı başkasına mal etmek doğru bir tutum olmaz" dedi.
"Saraydaki komünist bozuntusu, aklınca bize ayar çekiyor"
Van'daki mazbata krizi sürecinde yaptığı açıklamalarla tartışma yaratan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanı Mehmet Uçum'u da hedef alan Çelik, "Mazbata verildi, verilmedi meselesinden ötürü bazı açıklamalar yaptık. Benim söylediğimi, Hayati Bey’in söylediğini kendinizce doğru bulmayıp, eleştirebilirsiniz ama sarayda kanunların efendisi konumuna getirilmiş bir komünist bozuntusu var. Bu arkadaş Anayasa Mahkemesi’ne, AK Partililere, bizlere kendi aklınca ayar çekiyor. Hayati Yazıcı, partideki ikinci adamdır. Ama ne idüğü belirsiz bir adam ona parmak sallıyor. Racon kesiyor. Bizim yaptıklarımız kaydediliyormuş. Kendini devlet yerine koyuyor. Bu yenilir, yutulur bir şey değildir" şeklinde konuşarak, "Sayın cumhurbaşkanı, bu adamın bunu yapmasına nasıl müsaade ediyor?" diye sordu.
"Etrafınıza topladığınız insanlara dikkat edin"
AKP'nin bir kadro hareketi olmaktan çıktığını söyleyen Çelik, Erdoğan'ı "Etrafınıza topladığınız insanların kim olduğuna dikkat etmeniz gerekiyor. Bizim dönemimizde Sayın Erdoğan’ın etrafında hasbî insanlar vardı şimdi ise hasbilik, yerini hesabiliğe bırakmış görünüyor" sözleriyle uyardı.
"AK Parti’nin bu topu buradan çevirmesi mümkün"
"Siz devletin partisi olmuşsanız ve buradan dönmezseniz ebediyen kaybedersiniz" diyen Çelik, "AK Parti’nin yeniden fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyor. Hukuk devleti, demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü, ötekine saygı, basın özgürlüğü, yozlaşmadan dünya ile uzlaşmak, israfa sıfır tolerans, tevazu, empati, bütün yolsuzluklara paydos, şeffaflık, hesap verilebilirlik, kimsenin malına çökmeme, özgürlüklerin güvenliğe feda edilmemesi gerekiyor. AK Parti’nin bu topu buradan çevirmesi mümkün" şeklinde konuştu.