Hürriyet'ten neden ayrıldı? Murat Yetkin bloğunda açıkladı...
Hürriyet Daily News'in Genel Yayın Yönetmeni ve Hürriyet yazarı Murat Yetkin geçen günlerde görevinden ayrılmıştı.
Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmenliği'nden geçen hafta
ayrılan Murat Yetkin, bloğunda “Veda değil,
teşekkür” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Hürriyet Daily
News’ta yedi buçuk çalıştığını belirten Yetkin, çalışma
arkadaşlarına da teşekkür ederek, ekonomik kriz ve dış politikadaki
gelişmelerin medyayı da etkilediğini yazdı. Yetkin, Hürriyet'in
Doğan Grubundan, Demirören Grubuna satılmadan önce de bu koşullar
altında işini sürdüremeyeceğine inandığını ve Türk medyasındaki
dönüşümün son perdesinde rol almak istemediğini ifade etti.
Murat Yetkin'in Yetkin Report'ta yayımlanan yazısında Hürriyet
Daily News'ten ayrılık kararıyla ilgili şunları yazdı:
"Suriye örneğinde görüldüğü gibi, Türkiye’nin de dışında kalamadığı
çatışmalar var etrafımızda. Ciddi terörizm sorunları var. Yüksek
kamu harcamalarına alıştırılmış bir toplumda, hükümeti kemer sıkma
önlemlerine iten ekonomik zorluklar söz konusu. Hayat pahalılığı
dar gelirli kesimler üzerindeki ekonomik baskıyı artırıyor. Adalet
sistemi hem içte, hem dışta sert eleştirilere maruz kalıyor. Rusya,
Türkiye’nin stratejik tercihlerinde giderek daha önemli rol
oynarken, Batı ile ilişkiler giderek, aslında ortak olması
arzulanan değerler ekseninden ticari dayatmacılık eksenine kayıyor.
Kürt meselesi mevcut koşullar altında buzluğa kaldırılmış
durumda.
Medyanın durumunu bütün bu gelişmelerden soyutlamak mümkün değil.
Bu tablo ekonomik ve siyasi aktörler için olduğu kadar, sokaktaki
adam ve kadını için de bir belirsizlik atmosferi oluşturuyor.
Bir süredir işimi bu koşullar altında sürdürme imkânımın
kalmadığına inanıyordum; evet, daha Hürriyet Medya’nın sahipliği
Doğan Grubu’ndan Demirören Grubu’na geçmeden önce de. En azından
ayrılma kararımın temelindeki neden bu değil.
Yalın ifadeyle, Türk medyasındaki dönüşümünün son perdesinde rol
almak istemiyor, belki biraz da eskinin içinden yeninin doğuşuna
tanıklık etmeyi arzuluyorum.
Bu Türkiye görünümünde insanlar artık giderek daha az gazete
okuyor, televizyon haberlerini giderek daha az izliyorlar. Uzun
lafın kısası, benimki yazmaya, söylemeye, haberciliğe veda değil.
Aslına bakarsanız bu bir veda da değil; Türkiye’de düzgün
haberciliğin er ya da geç yükseleceğinden, kendi okurunu,
izleyicisini bulacağından eminim.
O zamana dek, hoşça kalın."