02 Eki 2018 15:12 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:53

Hürriyet'ten neden ayrıldı? Murat Yetkin bloğunda açıkladı...

Hürriyet Daily News'in Genel Yayın Yönetmeni ve Hürriyet yazarı Murat Yetkin geçen günlerde görevinden ayrılmıştı.

Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmenliği'nden geçen hafta ayrılan Murat Yetkin, bloğunda “Veda değil, teşekkür” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Hürriyet Daily News’ta yedi buçuk çalıştığını belirten Yetkin, çalışma arkadaşlarına da teşekkür ederek, ekonomik kriz ve dış politikadaki gelişmelerin medyayı da etkilediğini yazdı. Yetkin, Hürriyet'in Doğan Grubundan, Demirören Grubuna satılmadan önce de bu koşullar altında işini sürdüremeyeceğine inandığını ve Türk medyasındaki dönüşümün son perdesinde rol almak istemediğini ifade etti.

Murat Yetkin'in Yetkin Report'ta yayımlanan yazısında Hürriyet Daily News'ten ayrılık kararıyla ilgili şunları yazdı:

"Suriye örneğinde görüldüğü gibi, Türkiye’nin de dışında kalamadığı çatışmalar var etrafımızda. Ciddi terörizm sorunları var. Yüksek kamu harcamalarına alıştırılmış bir toplumda, hükümeti kemer sıkma önlemlerine iten ekonomik zorluklar söz konusu. Hayat pahalılığı dar gelirli kesimler üzerindeki ekonomik baskıyı artırıyor. Adalet sistemi hem içte, hem dışta sert eleştirilere maruz kalıyor. Rusya, Türkiye’nin stratejik tercihlerinde giderek daha önemli rol oynarken, Batı ile ilişkiler giderek, aslında ortak olması arzulanan değerler ekseninden ticari dayatmacılık eksenine kayıyor. Kürt meselesi mevcut koşullar altında buzluğa kaldırılmış durumda.
Medyanın durumunu bütün bu gelişmelerden soyutlamak mümkün değil. Bu tablo ekonomik ve siyasi aktörler için olduğu kadar, sokaktaki adam ve kadını için de bir belirsizlik atmosferi oluşturuyor.

Bir süredir işimi bu koşullar altında sürdürme imkânımın kalmadığına inanıyordum; evet, daha Hürriyet Medya’nın sahipliği Doğan Grubu’ndan Demirören Grubu’na geçmeden önce de. En azından ayrılma kararımın temelindeki neden bu değil.
Yalın ifadeyle, Türk medyasındaki dönüşümünün son perdesinde rol almak istemiyor, belki biraz da eskinin içinden yeninin doğuşuna tanıklık etmeyi arzuluyorum.
Bu Türkiye görünümünde insanlar artık giderek daha az gazete okuyor, televizyon haberlerini giderek daha az izliyorlar. Uzun lafın kısası, benimki yazmaya, söylemeye, haberciliğe veda değil. Aslına bakarsanız bu bir veda da değil; Türkiye’de düzgün haberciliğin er ya da geç yükseleceğinden, kendi okurunu, izleyicisini bulacağından eminim.
O zamana dek, hoşça kalın."