Hürriyet'ten Başbakan Davutoğlu'na yayın yasakları çağrısı!
Hürriyet Gazetesi , yayın yasaklarına bugün de 1. sayfasından tepki gösterdi.
Yolsuzluk ve rüşvetle suçlanan eski Ekonomi Bakanı Çağlayan, eski
İçişleri Bakanı Güler, eski AB Bakanı Bağış ile eski Çevre ve
Şehircilik Bakanı Bayraktar hakkında kurulan Meclis Soruşturma
Komisyonu haberlerine getirilen yayın yasağı üzerine Hürriyet
gazetesi bugün ilk sayfadan sert bir açıklama yaptı.
Yayın yasaklarının giderek yaygınlaştığına dikkat çeken Hürriyet,
açıklamasında Türkiye'nin 'yasaklarla yaşayan ve bu şekilde anılan
bir ülke' olduğunu ileri süren Hürriyet, Başbakan Ahmet
Davutoğlu'nu göreve çağırdı.
Gazete, yayın yasağına dünkü manşetinden de 'Şöhretleri
zedelenmesin' başlığıyla tepki göstermişti.
İşte, Hürriyet'in yayın yasağına tepki gösterdiği "Yasaklarla
Yaşamak" başlıklı açıklaması:
Yayın yasakları, ülkemizde askeri rejim dönemlerinde
görev yapmış kıdemli gazeteciler için geçmişe ait nahoş
hatıralardan ibaretti; bir süre öncesine kadar... Oysa 2014 yılında
basın yasakları yalnızca geçmişin değil, bugünün yaşanan bir
pratiği olarak da karşımıza çıkıyor.
Bu yasaklar, ne yazık ki son dönemde giderek yaygınlaşmakta,
neredeyse her hassas konuda devreye sokulmaktadır. Yasak kararları
genellikle devlet güvenliği, istihbarat gibi klasik gerekçelerle
alınırken, son zamanlarda yolsuzluk konuları da dahil olmak üzere
başka alanlara da yayılmaya başlamıştır. Parlamentoda yolsuzluk
iddialarını soruşturmakla görevli komisyonun çalışmalarına sivil
hâkim tarafından yayın yasağı konulması, bu anlamda bir ilktir.
Sonuçta, demokratik toplumda ancak istisna olması gereken bir
uygulama, bugün ülkemizde genel bir kurala dönüşmektedir.
Demokrasiler açıklık, halkın bilgi edinme hakkı ve basın özgürlüğü
gibi değerler üzerinden nefes alıp veren rejimlerdir. Bu yasaklar
sonuçta demokrasimizin nefesini kesmekte, ülke gündemini
ilgilendiren konular üzerinde kamuoyunda sağlıklı bir tartışma
yapılabilmesini engellemektedir.
Ayrıca, yasakların Türkiye'de demokrasiyi ileri götürmek ve
özgürlük alanlarının önünü açmakla övünen bir siyasal iktidarın
işbaşında olduğu bir dönemde yaşanması, bu söylemin içini
boşaltmakta, bütün inandırıcılığını gölgelemektedir. Türkiye'nin
dış dünyada giderek bir "yasakçı ülke" görüntüsü kazanmakta oluşu,
meselenin bir diğer kaygı verici yönüdür.
Türkiye'nin yasaklarla yaşayan ve bu şekilde anılan bir ülke haline
gelmesi daha ne kadar sürdürülebilir? Bu, Başbakan Prof. Ahmet
Davutoğlu'nun ivedilikle el atması gereken kritik bir soru olarak
karşımıza çıkıyor.