HÜRRİYET'TEKİ GÖREVİNİ NEDEN BIRAKTI? RADİKAL VE REFERANS BİRLEŞECEK Mİ? EYÜP CAN'DAN FLAŞ AÇIKLAMALAR!..

MEDYADA KABİLİYETLİ İNSAN ÇOK AZ, KALİTE DÜŞÜK

Eyüp Can: Tabiî ki sizin hakkınızda çok şey söylenebilir ama onları çok önemseyen biri değilim. Benim için bu meslekte en önemli şey muhabirlik, gazetecilik. Bunu da palavra ya da artistlik olsun diye söylemiyorum. Bu mesleğin en büyük sorunlarından bir tanesi de muhabirliğin, gazeteciliğin sahanın içinde olan belli konularda uzmanlaşan hayata dokunan insanların standartlarını yukarıya doğru çekememiş olması. Buna dönük iyi niyetli adımlar var. Birçok gazete bu sarmalı kırmak istiyor. Ama henüz topyekün Türk medyasında böyle bir kalite sıçraması yaratacak bir adım göremiyorum. Bakın ekonomiyle de ilgili olduğum için Türkiye´de bir finans sektörüne baktığımızda finans sektörü bugün dünyanın herhangi bir ülkesi finansın en gelişmiş olduğu ülkelerde insan kalitesi açısından yarışabilir. Çünkü o sektör en kalifiye insanları çekebilecek bir yapıda hareket ediyor. Bugün evet medyada çok kabiliyetli insanlar var. Ama o kabiliyetli insanlar çok istisnalar. Medyanın geneline baktığınızda o kabiliyetin çok daha genele yayılmadığını görüyorsunuz. Bu da bence toplam kalitede medyanın kalitesini aşağı çekiyor. O yüzden de medyada bir sıçrama olacaksa, o dönüşüm yaşanacaksa bütün politik tartışmalar yandaş medya, karşıt medya, tasfiye listeleri gibi çok absürd tartışmaların esas gelmesi gereken yer bu. Bizim içinde bulunduğumuz sektörü hep beraber yukarı nasıl çıkarabilirizi tartışıyor olmamız lazım. Oysa onun yerine çok böyle sığ, kısır bir tartışmayla geçiyor medyadaki tartışmalar. O yüzden de çok sağlıklı bulmuyorum ve dikkate almıyorum.

Gülin Yıldırımkaya: Medyada tasfiye acaba söylediğiniz kadar absürd bir tartışma konusu mu? Bunu ilk Ekrem Dumanlı dile getirmişti. Ve sonrasında da pek çok yerde değişim olduğunu da görüyoruz. Başta bulunduğunuz gazetelerden Hürriyet Gazetesi olmak üzere. Ertuğrul Özkök´ün gidişini tasfiyenin bir parçası olarak görmüyor musunuz?

Eyüp Can: Kesinlikle öyle görmüyorum. Hürriyet´te Ertuğrul Özkök´ün Genel Yayın Yönetmenliğini bırakıp Enis Berberoğlu´nun gelmesi Hürriyet´in kendi içinde bir tasarrufuydu. Ertuğrul Özkök 20 yıldır bu görevi yapıyor. Son 4-5 yıldır ayrılmayı aslında kendisi de istiyordu. Bu da röportajlarında açıkça dile getirdi. Doğan Grubu da kendi içinde böyle bir yeni bir dizayn yaparak kendi içinden yetişen çok kaliteli bir gazeteciyi getirdi ve bakın Türk basınında pek olmayan hoş şeyler de oldu. İkisine de çok partiler yapıldı. Enis Berberoğlu´na hoş geldin partisi yapıldı, Özkök´e Genel Yayın Yönetmenliği´nden veda partisi yapıldı. Karşılıklı birbirlerine devrettiler. Bunun Türkiye´de her alanda yaşanması gerekiyor.

ENİS BERBEROĞLU DOSTUMDUR, HÜRRİYET´İN KÜNYESİNDE KALMAMI İSTEDİ

Gülin Yıldırımkaya: Enis Berberoğlu´ndan çok hoş cümlelerle bahsettiniz. Bir probleminiz olduğu konuşulmuştu. Enis Berberoğlu geldikten sonra siz Hürriyet´in künyesindeki Haber Koordinatörlüğü görevinizi bıraktınız ve köşe yazarlığına döndünüz. Neden böyle bir şey yaptınız?

Eyüp Can:Tamamen kişisel bir tercihti. Bu benim Enis Berberoğlu bu gruba gelmeden önce tanıştığım ve dost olduğum yakın bir arkadaşım. Enis o görevde kalmamı istedi bense o geldi o yeni süreçte kendi tercihlerini kendisinin yapması gerektiğini düşündüğüm için ona ben yazıya kayayım sen burada istediğin tasarrufu yap. Belki başka biriyle çalışmak isteyeceksindir. O hayır beraber çalışabiliriz demesine rağmen ben o alanı açmayı daha saygıdeğer buldum.

Gülin Yıldırımkaya: Orada şundan mı endişe ettiniz? Hep sizin isminiz geçti Hürriyet´in Genel Yayın Yönetmenliği için. Hani rahatsız olur mu diye veya böyle bir kırıldınız mı diye düşünenler de oldu.

Eyüp Can: Aramızda öyle bir ilişki yok.

REFERANS VE RADİKAL BİRLEŞECEK Mİ?

Gülin Yıldırımkaya: Peki Referans ve Radikal gazetelerinin birleşeceği konuşuluyor. Böyle bir girişimi var mı Doğan Grubu´nun.

Eyüp Can: Bunlar hep dedikodular. Medya sitelerine böyle çok fazla kulak kabarttığınızda böyle hakkınızda her gün böyle bir sürü şeyler yazılabiliyor. O da bu sektörün içinde olmanın cilvesi. Ben açıkçası bunları çok ciddiye almıyorum.

Gülin Yıldırımkaya: Bunun o zaman gerçeklik payı yok o zaman?
.
Eyüp Can: Benim için yok.