HÜRRİYET'TE TEMEL GAZETECİLİK KURALLARINI BİLEN BİR KİŞİ BİLE KALMADI MI?..
Akşam Gazetesi'nin ortaya çıkardığı fotoğraf hilesinin Hürriyet'in inandırıcılığına ve prestijine büyük zarar verdiğini yazan Akşam yazarı Oray Eğin,"zalim,cahil ve cüretkar" dediği sayfa sekreterlerine yüklendi!..
Normal şartlarda bir yazıişleri işgüzarlığı diye geçiştirilecek bir olayı Hürriyet gazetesi yaparsa, bu işin büyümesi, konuşulması, hatta üzerinde komplolar üretilmesi çok doğaldır. Geçen gün Akşam´da yayımlandı; Hürriyet müthiş bir gaflete düşerek bir fotomontaj olayına girişti, Cumhurbaşkanı Sezer´i resimden çıkardı. Altında art niyet var mı, politik bir mesaj mı veriliyor, bilmiyorum. Doğrusu, öyle büyük hesaplara da girişmeye niyetli değilim.
Açıkçası, Hürriyet´in o garip görsel yapısında, hiçbir grafik bütünlüğüne uymayan, kurallarüstü grafik yapısında başlığın dişiye alınıp bant şeklinde atılmasından dolayı Sezer´in diğerlerine göre kısa olan boyundan dolayı kaybolacağı endişesi yaşanmış olabilir diye düşünüyorum. Bir parlak fikirli de kalkıp Sezer´i photoshop´la dışarı çıkarmayı uygun görmüştür belki de.
Böyle bir şey yerel gazetede olsa, kolaylıkla geçiştirilir. Ama Hürriyet hâlâ bugün Türk basınının taşıyıcı kurumudur ve herkesin gözü üzerindedir. Tarihi ve gücünden dolayı sorumluluğu da daha fazladır. Dolayısıyla hatalarını da başarılarını da abartıyla karşılamak alışılagelmiştir.
Bu olay büyük bir gazetecilik zaafıdır. Hürriyet´in de böylesi bir zaafı kaldıracak lüksü yoktur maalesef.
Uluslararası gazetecilik kuralları, fotoğraflarla oynama yapılmasını engelliyor. Türk sayfa sekreterleri akademiden yetişmediği, ofisboyluktan Mac´lerin başına geçtikleri için ince detayları bilmezler, şablonları da kolaylıkla bozarlar ama yaygın ölçülerde kabul gören kurallar fotoğrafla oynanmasını engeller.
Sola bakan bir adam, sağ sayfada işgüzar sayfa sekreterinin inisiyatifine kalmış bir şekilde zorla sağa baktırılır. Oysa buna hakkı yoktur. İnsan yüzü eşit olmadığı için, ters çevrilen fotoğraf bilimsel açıdan da o insana ait değildir artık. Bu bir nüanstır, yazık ki bunu anlayacak kişi çok azdır. Böylesi değişikliklerde kimi aksesuarlar; küpe, kol saati de yer değiştirir ve fotoğraf bu bakımdan da "doğru"yu yansıtmaz; gerçek değildir çünkü.
Ancak Türkiye´deki sayfa sekreterleri zalimce, cahilce, cüretkâr bir şekilde bu kuralları hiçe sayar, kafalarına göre fotoğrafla oynarlar. Biri artık bıyıklı değilse, ama elde sadece bıyığı varsa airbrush´la dudağının üstünü temizlemek çözümdür. Fotoğrafta olmayan eller eklenir, bacaklar takılır, anatomiyle oynanır. Bütün bunların da estetik olduğuna inanılır.
Bu fotoğraf hilesi Hürriyet´in inandırıcılığına, prestijine büyük zarar vurmuştur. Ama ilk ve tek değildir; çünkü bir süredir Hürriyet´te süregelen yazıişleri zaaflarının bir göstergesidir bu fotoğraf operasyonu.
Hürriyet yazıişleri son yıllarda o kadar zayıfladı, o kadar bilgisizleşti ki yaptıkları hatalar affedilir cinsten olmamaya başladı. Nitekim, bir süre önce yazıişleri müdürlerinden tecrübeli bir isim Neyyire Özkan "Müdürlük kimlere kaldı" diye şikayet edip, adının künyeden çıkartılmasını istemişti. Sonra başka bir titrle künyeye kondu adı.
Asıl mesele Hürriyet´in yalanlanan manşetleri, yediği tekzipler falan değil. Bunlar o kadar önemli değildir. Napoleon´un Kral yapılması gibi temel bilgi zaafları daha vahimdir. Yanlış haber düzeltilir ama cehaletin ilacı yoktur.
Temel gazetecilik kurallarını bilen bir kişi bile bu büyük gazetede kalmadı mı?http://www.h