19 Mayıs 2010 17:08 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:18

"HÜRRİYET'TE DERİN SAVAŞ!.." AMİRAL GEMİSİ'NDE NELER OLUYOR?

Hürriyet tarihinin en etkin yayın yönetmeni olarak gösterilen Ertuğrul Özkök'ün ani ve sisli bir operasyonla görevden alınmasının Hürriyet'teki sancıları artarak devam ediyor.

Hürriyet’te derin savaş

Hürriyet tarihinin en etkin yayın yönetmeni olarak gösterilen Ertuğrul Özkök’ün ani ve sisli bir operasyonla görevden alınmasının Hürriyet’teki sancıları artarak devam ediyor.

Denge adamı olarak tanımlanan Berberoğlu’nun şu zamana kadar görünür ciddi bir hata yapmaması, bazı haberlerde cesur davranması ve Ankara’nın haberlerini iyi değerlendirmesi elini kuvvetlendiren unsurlar ama her şey göründüğü kadar da yolunda değil…

Özkök, Berberoğlu’nun Ankara temsilciliği görevindeyken altını oyduğunu, kendisi yedi düvelle kavgalıyken Berberoğlu’nun temsilcilik döneminde siyasi lojistik yığınaklar yaptığını düşünüyor. Hürriyet koridorlarında, Özkök’ün imalı nehir yazılarının şuur altı tezahürünün bu gerekçeler olduğu yönünde yaygın bir kanaat var.

Berberoğlu cephesinden de taze haberler geliyor. Berberoğlu’nun Özkök’e yönelik iki operasyon hazırlığından söz ediliyor Hürriyet koridorlarında…

Bilindiği gibi Özkök’ün yazıları gazetenin 1. sayfasından anons ediliyor. Israrlı iddialara göre; Berberoğlu, Özkök’ün 1. sayfadan giren yazılarını kaldırmayı, yani Özkök’ün yazılarını sadece köşesine hapsetmeyi düşünüyor.

Bu psikolojik satrancın, duygusal yapısıyla bilinen Özkök’ün harekât alanını daraltacağını düşünüyor. Enis Berberoğlu’nun yine uygun bir zamanlamayla Ertuğrul Özkök’ü Hürriyet’ten koparmayı hedeflediği de Hürriyet’in iç dinamiklerinin altını çizdiği bir diğer iddia…

Dikkatli okurların fark edebileceği gibi Özkök’ün 1. sayfadan yapılan sunumlarının büyüklüğü giderek küçülüyor. Bilmeyenler için hatırlatalım; Hürriyet’in 1. sayfasını deneyimli gazeteci Fikret Ercan yapıyor.

Hürriyet’te patronaja yakın görüşlere göre ” Enis Berberoğlu iyi bir gazeteci ama hala Ertuğrul Özkök isminin altında eziliyor…”

Konu Hürriyet’ten açılınca, Deniz Baykal’ın yakın çevresine istifa sonrası Hürriyet’in yayınlarıyla ilgili aktardığı söylenilen bilgileri de eklememiz lazım.

Yakın çevresinden edindiğim izlenimlere göre Baykal kendisine kurulan komplo kadar, komplodan sonra bazı yayın organlarının takındığı tavırlarından da çok rahatsız olmuş. Özellikle Doğan Grubu’nun, “Baykal gitmeli” düşüncesini haber ve anketlerle olgunlaştırmaya çalıştıklarını düşünüyor. Baykal kendisini hedef aldığını düşündüğü bu yayınlarla ilgili güvendiği yakın bir dostuna uzun uzun dert yanmış. Kısaltarak aktarıyorum;

“Hürriyet’in bana yönelik bu ağır tavrının arkasında Aydın Doğan yok. Böyle şeylere tenezzül etmeyecek kadar Anadolu mertliği vardır. Durumdan vazife çıkaran, iktidara buradayım diye işaret çakan bir anlayışın varlığı var orada. Ertuğrul’un kendine özgü de olsa bir vicdanı, iktidar baskısına direnen bir anlayışı vardı.

Objektif haberciliğin yerine, komplonun perde arkasını araştırmak yerine, “Baykal’a darbe” manşetleriyle Nesrin hanımın parti çalışmalarında benimle çekilmiş fotoğrafları büyük büyük koyularak adeta bir zihin yıkama çalışması yaptılar. Bunları manşetlere taşıyanlar daha dün; bana ve partime iltifat yağdıran isimler. Basın ve siyaset tarihi bu yöneticilerin iktidar tutkunluğunu iyi hatırlamayacak, unutmayacak. Habercilik bu değil ki.

Sabah’ı, Habertürk’ü anlıyorum ama Hürriyet nasıl oyuna gelir? Hükümete yakın medya bile bunları yapmadı. En hayati sıkıntılarında arkalarında durduk, gerekirse yine dururuz ama bunları hak etmedik. Allah büyüktür. ”

Talat Atilla / Güneş