12 Tem 2008 12:43 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:09

HÜRRİYET'İN TAVRI ŞİMDİ NEDEN DEĞİŞTİ?..KAÇINILMAZ SONA MI GELİNDİ?..

Hürriyet'in haber yapmaktan kaçındığı Ergenekon'la ilgili, haberindeki bilgileri 'ele geçirdik' diye tanımlaması ne anlama geliyor? Ergun Babahan yorumladı.

Hürriyet´in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök´ün, Ergenekon ile ilgili yayınladıkları belgeleri `ele geçirdik´ diye tanımlaması şaşkınlık yarattı.

Daha önce operasyon ve ele geçirilen belgelerin bazı gazetelerde yayınlanmasına tepki gösteren ve gelişmelere duyarsız kalan Özkök´ün bu tutumu bir anlamda, son operasyonlarla birlikte gelen tutuklanmaların `işin rengi ve ciddiyeti iyice ortaya´ çıktı anlamı gelebilir.

Ergenekon operasyonlarını, dava süreçleri, ifadeleri ve hemen tüm gelişmeleri sayfalarından eskit etmeyen Sabah Gazetesi´nin, Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan da aynı düşüncede...

Ertuğrul Özkök´ün Hürriyet´te yayınlanan Ergenekon belgeleri için `ele geçirdik´ tanımı yapıp haberi yapan muhabirin gazetecilik başarısını övmesini Haber7.com´a değerlendiren Babahan, Ergenekon operasyonlarıyla birlikte medyada ikili bir yapının oluştuğuna dikkat çekti. Gelişmelerle ilgili haber yapılmasına karşı çıkan grubun, bugüne kadar, bir sürü insanın özel telefon görüşmelerini, mahkeme ve soruşturma dosyalarından alıp yayınladığına değinen Babahan, medyadan gizlenecek bir şey olmadığını aktardı.

ERGENEKON VE İKİ KISIM MEDYA


Türk medyasının Ergenekon´la birlikte ikiye bölündüğünü ifade eden Babahan´ın, `Ergenekon´a karşı tepki koyan ve koymayan´ medya analizi şöyle; "Birinci kısım medya; Ergenekon'u yok saymak. Hatta gerekirse bilgileri görmezden gelmek, saklamak! Elinde olan haberleri bile kullanmamak gibi bir tavır sergiliyor. İkinci kısım medya ise; Bu olayın Susurluk gibi olmaması, mutlaka aydınlatılması, Türkiye'nin hukuk ve darbe tarihinde, hukukun son kez üstün geldiği, liberal anayasal düzende olan bir ülke haline gelmesi için uğraş veriyor."

Bir çok gazetede kullanılan Ergenekon bilgilerinin, bir şekilde `ilişki kuran arkadaşlar´ vasıtası ile gönderildiğini belirten Babahan, Çetin Emeç´ten şöyle örnek verdi; "Zamanında Çetin Emeç Hürriyet'e aktardığı bir belgeyle ilgili olarak, küçük kardeş büyük kardeş ayrımı yapar demişti. Çok kıyamet kopmuştu."

KAÇINILMAZ SONA GELİNDİ

Bu durum karşısında karşıt medyanın anlaşılmaz bir hassasiyet gösterilmesinin doğal olarak merak edildiğini de söyleyen Sabah´ın Genel Yayın Yönetmeni Babahan, bugün gelinen noktanın ise artık kaçınılmaz olduğunu söyledi. İki emekli komutanın gözaltına alınmasının işin ciddiyetini ortaya koyduğunu belirten Babahan şunları söyledi: "Artık kaçınılmaz bir noktaya geldi. Bir yerde, 2 bin 500 sayfalık iddianame var. Ne kadar kuşkuyla bakanlar olsa da, mahkemenin iki emekli komutan hakkında tutuklama kararı vermesi önemli bir gelişme ve bence herkes işin ne kadar ciddi boyutta olduğunu gördü."